Tarih: 07.07.2020 17:38

YETKİN DÜŞÜNCE DERGİSİ 10 SAYI ÇIKTI!

Facebook Twitter Linked-in

Dergi editörünün yayımlanan 10.Sayı ile ilgili görüşlerini içeren tanıtım metni...

Nihayet “kimlik, devlet ve çoğulculuk” konulu 10. sayı ile Yetkin Düşünce olarak yeniden karşınızdayız. Tam da yeni sayımızın hazırlıklarında son aşamaya gelmişken, gündelik aktivitelerimize bir parantez açan “virüs”ü, hayatımızın yeni normalleri içinde paranteze alarak dergi çalışmalarımıza devam edeceğiz İnşaallah. İnsanlık için önemli tecrübeleri hayata dahil eden virüslü günleri tamamen arkada bırakmak temennisi ile gündeme dönebiliriz.

Osmanlı’dan itibaren Türkiye’nin modernleşme tarihi dikkatle okunduğu zaman, kısa periyotlarla nükseden siyasi krizleri görmemek mümkün değildir. Bu siyasi krizler, bazan ekonomik, sosyal, kültürel vb. alanlardaki tezahürleriyle yoğunluk kazansa ve tartışma konusu olsa da, belirtmek gerekir ki, bir şekilde kesişme noktası ve göndergeleri siyasidir. Bugün gelinen noktada da, yaşanan sorunları karşılayacak bir siyasanın olmayışı, neredeyse 10 yılda bir krizi gündeme getirmektedir. Devletle toplum arasında açılan makas farkı, toplumun genişleyen talepleri karşısında devletin diferansiyel mekanizmalarının zayıflığı, siyasetin krizlerini daha da derinleştirmektedir.

Bu krizlerin birçok bileşenlerinden bahsetmek mümkünse de, biz bu sayıda sadece kimlik siyasetleri ve çoğulculuk üzerine odaklanıyoruz. Bilindiği üzere farklı etnik, dini ve mezhebi unsurları birarada tutan kozmopolit yapılar olarak imparatorluklar, modern devletlere yerlerini bıraktılar. Modern devletler artık meşruiyetini “ulus” ya da “halk” gibi farklı düzlemlerde bulan devletler olarak yaygınlık kazandılar.

Modern zamanlarda bir teritoride ve “toplum” kavramı etrafında yapılanan modern devletlerin temel krizi çoğulculuk konusunda olmuştur. Homojen, tektipçi ve kontrol bağlamında hareket eden modern devletler, kendi uhdelerinde var olan farklılıkları kapsayıcı bir siyaset geliştirmemişlerdir. Dikkat edilirse 20. yüzyılın başından bu yana çoğulculuk konusunda dünyada yaşanan hazin hikayeler hala belleklerden silinmiş değildir. Özellikle çatışma, savaş, iş, ticaret vb. sebeplerle ulaşım araçlarının da imkan vermesiyle dünya nüfusu bir seyyaliyet içindedir. Dolayısıyla etnik, dini, mezhebi her türlü çoğulculuk sorunu, dünya ölçeğinde daha görünür durumdadır.

Daha yakın zamanda özgürlükler ülkesi Amerika’da Floyd’un etnik bir şiddete maruz kalması meselenin aciliyetini göstermesi açısından önemlidir. Öte yandan iş, istihdam, islamofobi, demokrasi, kültür, hukuk devleti vb. tüm kavram ve tartışmaların bir şekilde çoğulculuğa açılan kapısı, global rafine siyasetlerle kapatılamayacak derecede faş olmuştur. Ayrıca bu global siyasetlerin post-corana sürecinde sorunları görünmez kılmak için kurdukları baskı mekanizmalarını sürekli hale getirecekleri uzmanlarca tartışılmaktadır.

İşte tüm bu bileşenlere değmeye çalışan yazılar ile dergimizin 10. sayısı vücut bulmuştur. Bu sayıya, Mustafa Tekin, Kadir Canatan, Muhammet Özdemir, Ahmet Keleş, Celaleddin Çelik, Zeki Kılıçaslan, M. Yaşar Soyalan, Süleyman Gümüş, Saadettin Yetkin, Esat Arslan ve Atasoy Müftüoğlu beyler yazılarıyla dosya konusuna katkıda bulunmuşlardır. Kendilerine teşekkürlerimi arz ederim.

Söyleşi bölümümüzde Türkiye’de siyaset alanında bilgi ve birikimlerini dinlediğiniz bir ismi göreceksiniz; Etyen Mahçupyan. Kendisiyle çoğulculuk ve devlet konusunu konuştuğumuz Etyen Mahçupyan’ın, oldukça mahir ve isabetli analizleriyle sizi de sürükleyeceğini düşünüyoruz. Söyleşi bölümünde Alev Alatlı hanımefendi de olacaktı. Ancak süreç içerisinde bazı sebeplerden ötürü gerçekleşemedi. Biz her ikisine de teşekkürlerimizi arz ederiz.

Kültür-Sanat bölümümüzde iki yazı bulacaksanız. İlki, dergide belirli periyotlarla gördüğünüz Dursun Çiçek beyin fotoğraf üzerine yazısı. Fotoğrafın hem teorisi hem pratiği açısından birikimlerini bizimle paylaştığı için kendisine müteşekkiriz. İkinci yazı, okuma ile ilgili mülahazalarının yanı sıra “kitap fuarları”nın sıkı bir takipçisi olarak ilginç analizlerini ve gözlemlerini bize aktaran Bayram Karaçor beye ait. Kendisine teşekkür ederiz.

Kitap kritiği bölümümüzde de, Wael B. Hallaq’ın “İmkansız Devlet”ini Süleyman Gümüş, Müphemlik Kültürü isimli kitabı da Kadir Canatan beyler kritik ettiler. Özellikle İslam tarihi ve tecrübeleri konusuna bu kritiklerle birlikte yeniden dikkat çektiler.

Gerek Müslüman coğrafyalarda gerekse dünya ölçeğinde insanlık sorunlarının giderek ağırlaştığının hissedildiği bir zaman diliminde, tartışma ve gelecek projeksiyonu oluşturmaya ne kadar çok ihtiyacımızın olduğu anlaşılmaktadır. Derginiz Yetkin Düşünce bu tartışmaların yapıldığı bir platform olma cehdini her daim Cenab-ı Hak izin verdiği ölçüde sürdürmek niyetindedir. Bu cehd ise ancak sizin her bakımdan katkılarınızla gerçekleşecektir.

Daha önce gelecek sayımızın konusunu “sol” olarak duyurmuştuk. Fakat değişen gündem dolayısıyla 11. sayımızın konusunu yaşanan bu süreci tıbbi olduğu kadar ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal tüm boyutlarıyla analiz etmek üzere “Dünya ve İnsan(lık) Krizi” olarak belirledik. Sizleri katkı yapmaya çağırırken, gelecek sayıda aynı heyecan ve ümitle buluşmak dileğiyle…

Kaynak: İlim Yurdu Yayıncılık




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —