Tarih: 10.05.2018 23:11

YETKİ TASARISI TBMM GENEL KURULUNDA

Facebook Twitter Linked-in

TBMM Genel Kurulunda, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Çeşitli Kanun ve KHK´lerde Değişiklik Yapılması Konusunda Yetki Kanunu Tasarısı´nın görüşmeleri sırasında hükümet adına söz alan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TBMM´nin anayasada köklü reformları içeren önemli değişiklikleri Ocak ayında kabul ettiğini söyledi.

Söz konusu değişikliklerin 2017 yılının Nisan ayında halkın onayına sunulduğunu, yapılan referandum sonucunda da Türk halkının parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ne geçişi onayladığını ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:

"Esasında bu anayasa değişiklikleri Cumhuriyet´in ilanından bugüne anayasamızda yapılan en köklü değişikliklerin başında gelmektedir. Türkiye, bundan sonra artık yeni anayasanın öngördüğü esaslar çerçevesinde yönetilmeye devam edecektir. Bugüne kadar parlamenter sistem çerçevesinde yönetildik, yasama-yürütme ilişkileri parlamenter sistemin nitelikleriyle uyumlu olacak kısımları, olmayacak kısımlarıyla beraber ama özünde parlamenter sisteme göre yerine getirildi.

Yeni sistem esasında yasama ve yürütmenin tam ayrılığını, birbirine karşı tam bağımsızlığını ortaya koymaktadır. Yeni sistem yürütme yetkisinin doğrudan halk tarafından verilmesini, aradan parlamentonun çıkarılmasını, iktidarın, parlamentonun güvenoyuna değil de halkın güvenoyuna dayanmasını emretmektedir."

Bozdağ, yeni sistemin, yasamayı güçlendirdiğini, milletvekillerini parlamenter sisteme göre daha etkin hale getirdiğini, yasama faaliyetlerini münhasıran TBMM´ye, yasa teklifi verme yetkisini de bütçe kanunu hariç tamamen milletvekillerine devrettiğini anlattı.

Milletvekillerinin bugünkü sisteme göre oldukça güçleneceğine işaret eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yasama da tam anlamıyla etkin bir aktör haline getirilmektedir. Yasama denetimi de aynı şekilde etkin bir şekilde parlamento tarafından yerine getirilecektir. Aynı şekilde yeni sistem toplumdaki kutuplaşmayı da ortadan kaldıracak özelliklere sahiptir. Nitekim yeni sistem vesilesiyle yapılacak ilk seçimde, siyasi partilerin seçim öncesi ittifak kurması, ittifak adı altında seçimlere girme iradeleri bu sistemin partileri birbirlerine yaklaştırdığını, birlikte seçim faaliyetine, birlikte milletin önüne çıkma iradesine teşvik ettiğini göstermektedir ki bu da son derece önemlidir.

Bu sistemin yürürlüğe girmesinden sonraki süreçte hem bizim siyasal kültürümüzde hem demokrasi kültürümüzde çok önemli değişiklikler olacaktır."

Bozdağ, anayasanın halk tarafından kabul edilmesi üzerine bazı maddelerin hemen yürürlüğe girdiğini söyledi.

"Cumhurbaşkanının partisiyle ilişiği kesilir." ifadesinin metinden çıkarıldığını vurgulayan Bozdağ, bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın partisine döndüğünü hem Cumhurbaşkanı hem de AK Parti Genel Başkanı olarak görevini yürütmeye başladığını dile getirdi.

Seçim takviminin başlamasıyla beraber yürürlüğe girmesi öngörülen hükümler bulunduğuna işaret eden Bozdağ, "Takvim başladı ve bunlar da yürürlüğe girdi. Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarında uyum maksadıyla önemli değişiklikler hayata geçmiş oldu. İkinci kısımda anayasa değişiklikleriyle ilgili olarak yürürlüğe girdi. Şimdi en önemli kısım, esasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nin yürürlüğe girmesi için artık gün sayıyoruz. Anayasamızın ilgili maddeleri birlikte tetkik edildiği takdirde yeni hükümet sistemi bütün gerekleriyle, kuralları ve kurumlarıyla beraber seçimden sonra cumhurbaşkanının TBMM Genel Kurulunda yemin ettiği gün yürürlüğe girecektir." değerlendirmesinde bulundu.

"521 kanunda değişiklik yapılması zarureti ortaya çıkmıştır"

Bekir Bozdağ, yeni sistem yürürlüğe girerken mevcut mevzuatta anayasanın kabul ettiği bu düzene göre düzenlemeler yapma zaruretinin de ortada olduğuna dikkati çekti.

Hükümetin ve parlamentonun, anayasa değişikliğinin kabulünden sonra geçen sürede bazı çalışmalar yaptığını, hükümet olarak mevcut mevzuatın tamamını taradıklarını anlatan Bozdağ, şunları söyledi:

"Baktığımızda şu anda uluslararası anlaşmalar hariç, yürürlükte 879 kanun ile 80 KHK bulunmaktadır. Bunların tamamının incelenmesi sonucunda 521 kanunda değişiklik yapılması zarureti ortaya çıkmıştır. Ayrıca, 40 KHK´de değişiklik yapılması zarureti vardır. Yürürlükten 2 bin 483 maddenin kaldırılma zarureti var, 2 bin 470 maddede de değişiklik öngörülmektedir. Bazı ibarelerin yasalarımızdan çıkarılması, bazı maddelerin yürürlükten kaldırılması yapılırken bazılarında uyum maksadıyla değişiklikler yapılma zarureti ortadadır.

Bunların kısa sürede tamamlanması, TBMM´nin huzuruna getirilmesi takdir edersiniz ki kolay bir iş değildir. Hükümetimiz 16 Nisan gelmeden önce halk oylamasının sonucunu öngördüğü için bakanlıklar faaliyetine başlamış, bu çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülmüştür ancak seçimlerin öne alınması nedeniyle parlamentoda geniş anlamda tartışma fırsatı ortadan kalkmıştır. O nedenle bugün huzurlarınıza bu yetki kanunu tasarısını getirmek zorunda kaldık."

Bozdağ, söz konusu tasarının Meclis´e gelmesinin, hükümetin tercih ettiği bir yöntem olmadığını, yapmak zorunda kaldığı bir husus olduğunu söyledi.

Sevk edilen yetki kanun tasarısının anayasaya tamamen uygun olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Burada bir aykırılığın olması söz konusu değildir." ifadelerini kullandı.

"35 tane KHK çıkarmış durumdayız"

Yapılacak düzenlemelerin tamamının Anayasa´ya uyum öngördüğünü anlatan Bozdağ, tasarıda, kanunların tamamının sayılmamış olmasının Anayasa´ya aykırılık sorunu oluşturmadığını söyledi. 

Bekir Bozdağ, bugüne kadar çıkarılan 30 yetki kanununa dayanarak 515 KHK´nin çıkarıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti: 

"AK Parti hükümetlerinde 2011 yılında bir tane yetki kanunu çıkardık ve buna dayanarak da 35 tane KHK çıkarmış durumdayız. Hükümet olarak biz, mecbur kalmadıkça bu yetki kanunu yoluna başvurmadık. Bugünkü başvurumuz da esasında mecbur kalmamızın bir sonucudur. Mecburuz çünkü sistem yürürlüğe giriyor. 24 Haziran´da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ne geçiyoruz ve bu sistemin aksamadan yürümesi için uyum yasalarının çıkması ve parlamento çalışamayacağı için bunun Meclis yerine Meclisin verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu tarafından yapılma zarureti var. Sistem değiştiği halde değişmemiş gibi devam etmek hiçbirimize fayda vermez. Bu sistemi, sağlıklı yürütmek için ne yapmamız lazımsa onun üzerinde hep beraber durmamız lazım." 

KHK´lerin adedi veya kaç tane kanunda değişiklik yapılacaksa bu kanunların adının sayılmasının bir anayasal zorunluluk olmadığını dile getiren Bozdağ, 1961 Anayasası´nın "Bunları siz yetki kanununda tek tek sayacaksınız." dediğini ancak 1982 Anayasası´nın tek tek saymayı öngörmediğini vurguladı. 

Konunun daha sonra Anayasa Mahkemesine gittiğini belirten Bozdağ, yüksek mahkemenin konuya ilişkin kararını okudu. Bozdağ, kararın çok açık olduğunu, kendilerinin de bunu tercih ederek sayma yoluna gitmediklerini söyledi. Bozdağ, "Saysaydık ne olacaktı? Tam 14 sayfa kanun numarası ve adını buraya yazmış olacaktık. Bunun bize ne faydası var?" ifadesini kullandı. 

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, saydıkları kanunlarda değişiklik yapılması, yürürlükten kaldırılması ya da yeni düzenleme yapılması hususunun da sadece uyumla ilgili ve uyumla sınırlı olduğunu, bunun dışında bir düzenlemeyi bununla yapabilme imkanlarının olmadığını kaydetti. 

Kanunda olmayan ancak yeni sistemin gerekleri icabı yeni bir düzenleme yapmaları gereken konuların olabileceğini, düzenleme diyerek kast ettiklerinin, bu yeni sistemin ruhuna ve Anayasa´ya uygun bir düzenleme yapmak olduğunu anlatan Bozdağ, "Bizim yapacağımız düzenlemelerin tamamı Anayasa değişikliğine uygun uyarlama düzenlemeleridir. Bunların denetimi de Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacaktır. Anayasa´nın dışına çıkan bir şey olduğu zaman elbette Anayasa Mahkemesi bunu iptal edecektir." diye konuştu. 

Süre konusunda da bir sorun olmadığını belirten Bozdağ, "Anayasa´nın 91. maddesi, KHK´lerin kullanılma süresinin belirtilmesini ifade ediyor. Biz de burada kullanılma süresini belirtiyoruz. Nedir kullanılma süresi? İki şekilde olabilir. Ya somut tarih olarak verirsiniz. Bu bir somut süredir ve buraya uygundur. Eğer tarih olarak ifade etme imkanınız yoksa o zaman bu kati süreyi, kati bir hadiseye bağlarsınız ve o da bir kati süredir, kullanılması gereken süredir." dedi. 

Bozdağ, hem Anayasa´nın 91. maddesinin hem de diğer maddelerin tamamının cumhurbaşkanı TBMM Genel Kurulunda yemin ettiği zaman yürürlükten kalkacağını, Bakanlar Kurulunun yetkisinin de cumhurbaşkanı yemin edene kadar devam ettiğini, dolayısıyla burada belirli ve kati bir süre olduğunu, "belirsizlik" diye bunu değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi. 

"Süre belirlidir, nettir ve kati süredir"

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Çok açık, biz kati bir hadiseye bağlıyoruz. Kati hadise nedir? Cumhurbaşkanı seçimidir. 24 Haziran´da yapılıyor. Bizim tahminlerimize göre, ilk turda biteceği için kesinleşme sonuçlarının ilanından itibaren Meclis, İçtüzüğe göre üç gün içinde toplanacak ve beş gün içinde başkan seçecek. Belki cumhurbaşkanı, ilk gün milletvekilleri yemin ederken geçici Başkanlık Divanı huzurunda da yemin edip göreve başlayabilir ya da yeni Meclis başkanı seçildikten sonra da göreve başlayabilir. 

Eğer bu arada bir fasıla, boşluk olsaydı, o zaman biz boşluğa düşerdik. Onun için sistem değişikliğinin herhangi bir boşluğa düşmeden yürürlüğünün sağlanması için bu ortaya kondu. Efendim, ´O gün seçim bitmezse´. Görünen köy kılavuz istemiyor. Seçim 24 Haziran´da bitecek. Bunun başkası yok. Görünen köy kılavuz istemediği için de biz bunu görüyoruz. 24 Haziran´da muhtemelen bitecek, muhtemelen de 5-6´sı gibi parlamento yemin etmek üzere toplanacaktır. Hadise net olduğu için o hadiseye bağlanan süre belirlidir, nettir ve kati süredir. Biz bu yetkiyi belirsiz bir süre almıyoruz. Çok açık, net, bu yönüyle de Anayasa´ya aykırılık söz konusu değildir. Bu yetki kanun tasarısıyla Türkiye´mizin Anayasa´mızda yapılan değişiklikten sonra bu değişikliğe uygun yeni hükümet sistemine göre bütün uyum yasalarının çıkarılması ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin inşası için sizin adınıza, sizin verdiğiniz yetkiye istinaden hükümetimiz çalışmalarını yürütecektir. Beraber biz, yeni sistemi inşa edeceğiz." 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —