T24'ten Hilal Köylü'nün 'konuaya dair' haberi...
Türkiye'de 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sorumlu tutulan Gülen yapılanmasının siyasi ayağının araştırılması konusunda iktidarla muhalefet arasında yaşanan kavgaya bir de "yeni darbe" tartışmaları eklendi.
Bu tartışmaların kaynağını ise Amerikan düşünce kuruluşu Rand Corporation'ın "Türkiye'nin Milliyetçi Yönelişi" başlıklı son Türkiye raporu oluşturuyor.
ABD Savunma Bakanlığı için raporlar yazan ve Washington'a da stratejik değerlendirme desteği sunduğu bilinen Rand Corporation'ın raporunda Türkiye'de "ABD dostu bir siyasi muhalefet" ile çalışılması ve "NATO'cu askerlerle iletişim kurulması" mesajları vurgulandı. Raporda Türk ordusundaki "orta kademe askerlerin" ordudaki tasfiyelerden rahatsızlığının anlatılması hükümete yakın çevrelerde raporun "yeni bir darbe kehanetinde" bulunduğu değerlendirmelerini kuvvetlendirdi.
Aynı çevreler, iktidarla muhalefet arasındaki "FETÖ'nün siyasi ayağı" tartışmasının da rapordan bağımsız olmadığını öne sürüyor. Askerlerin özel mahkemelerde yargılanmasını öngören 2009 tarihli yasa teklifi ile 15 Temmuz darbe girişimi arasında bağlantı kuran eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un son çıkışları da bu çevrelere göre raporla ve "FETÖ'nün siyasi ayağı" tartışmasıyla doğrudan bağlantılı.
"Kamuoyu algısı"
Muhalefet ise Rand Corporation'ın raporunun nerdeyse bir ay önce yayımlandığına dikkat çekiyor ve özellikle hükümet yanlısı medya organlarında raporun "Yeni bir darbe hazırlanıyor" görüşüyle gündemde tutulduğu görüşünde birleşiyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından oluşturulan meclis araştırma komisyonunun üyesi olan CHP'li Sezgin Tanrıkulu DW Türkçe'ye "Hükümet bir kamuoyu algısı oluşturma çalışması içinde. Yeni bir darbe tehlikesi ortaya sürüyorlar" diyor. Tanrıkulu'na göre Rand Corporation raporunun özellikle hükümete yakın medyada ele alınıp, Gülen yapılanmasının siyasi ayağı tartışmalarıyla birlikte değerlendirilmesi “halkı darbeyle korkutma ve AKP oylarının erimesinin önüne geçmeyi" hedefliyor. Tanrıkulu, “Darbe berbat, hukuk dışı bir şey. Bunu herkes biliyor ama darbe korkusuyla halkın oyunu elde tutmaya çalışmak müflis tüccarlıktan başka bir şey değil" diyor.
Türkiye'de yeni bir darbe ihtimalinin olmadığını savunan Tanrıkulu, CHP'nin "FETÖ'nün siyasi ayağının" araştırılması için hükümete yaptığı baskının ve Türkiye'de yoksulluk, yolsuzluk gündeminin üstünün kapatılmaya çalışıldığını da öne sürüyor.
“Her gün darbe yapıyorlar zaten"
HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, kendi içinden iki parti çıkaran AKP'nin oylarının her geçen gün daha da eridiğini söylüyor. AKP'nin çözümü “darbe korkusu ve evhamı" yaratmakta bulduğunu öne süren Oluç, “Türkiye'de demokrasi de, hukuk da, anayasa da kalmadı. Her gün darbe yapıyorlar zaten. Ülkede insanlar açlıktan, işsizlikten intihar ediyor" diyor. Halkın yeni darbe söylentilerini ciddiye almasının söz konusu dahi olmadığını anlatan Oluç, "FETÖ'nün siyasi ayağını kamuoyuna açıklayamayacaklarını anladılar, şimdi bambaşka bir darbe korkusuyla gündemi işgal etme peşindeler" diyor.
"Devlet evhamla yönetilmez"
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray da hükümete "Devlet evhamla yönetilmez. Millette darbe gibi bir konuda kaos ve panik yaratma çabaları ters teper. Darbe tartışmalarının derhal sonlandırılması gerekir. Bu tartışmalar devlet içinde de, orduda da zaaf yaratır" uyarısında bulunuyor. Çıray, Türkiye'nin asıl gündeminin işsizlik ve demokratik hakların kullanılmasında yaşanan sorunlar olduğunu anlatırken “Siz intiharları konuşmayıp darbe söylentilerini yeniden çıkartmak FETÖ'cü taktiklerini andırıyor" çıkışı yapıyor.
İlker Başbuğ'dan sert açıklama
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da kendisi ile “yeni darbe hazırlıkları" arasında bağlantı kurulmasına sert tepki gösterdi. Başbuğ'un avukatları yaptıkları yazılı açıklamada “Müvekkilimizin de adının karıştırıldığı hayali senaryolar, FETÖ'nün geçmişte ürettiği komploları ve bu komplolara zemin hazırlamak için yapılan kamuoyu oluşturma süreçlerini hatırlatmaktadır" çıkışında bulundu.
Başbuğ askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasını öngören yasa teklifi ile 15 Temmuz darbe girişimi arasında bağlantı kuran açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından parlamento hukukunu hiçe saymakla suçlanmıştı. Erdoğan'ın talimatı üzerine AKP'li vekiller Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu.
"Gelecekleri varsa görecekleri de var"
Rand Corporation'ın Türkiye raporu ile ilgili AKP'den de değerlendirmeler var. AKP'nin TBMM Grup Başkanvekili Cahit Özkan “Kulak tıkanacak bir konu değil. Gelecekleri varsa görecekleri de var. Bu tür teşebbüsleri bertaraf edeceğiz" açıklaması yaptı. Darbe iddialarının “yok sayılamayacağını" söyleyen Özkan, Rand Corporation raporunun her yönüyle değerlendirildiğini duyurdu.
Kaynak: t24.com