Yeni Akit yazarı Abdullah Şanlıdağ, İstiklal Caddesi'nde yaşanan saldırı sonrası hedefe konulan HDP'yle ilgili bir yazı yazdı. Şanlıdağ, "“HDP’nin siyasi yapısını, kimliğini, PKK’ya olan aidiyetini eleştirebiliriz. Lakin HDP bu ülkenin bir gerçeği ve üçüncü büyük partisidir. Arkasında güçlü bir halk desteği olan bir hareketi yok sayarak, ötekileştirerek, partisini kapatarak bir yere varamayız” dedi.
Sona eren çözüm sürecine ilişkin görüşlerini belirten Şanlıdağ, yerel seçimler sonrası belediyelere atanan kayyımları da eleştirdi: "Demokrasi yoluyla terörün tabanını daraltıp, hiç olmazsa o tabanı siyasi zemine çekebiliriz. HDP’nin siyasi yapısını, kimliğini, PKK’ya olan aidiyetini eleştirebiliriz. Lakin HDP bu ülkenin bir gerçeği ve üçüncü büyük partisidir. Arkasında güçlü bir halk desteği olan bir hareketi yok sayarak, ötekileştirerek, partisini kapatarak bir yere varamayız. Yerelde başkanlık yapan idarecilerin yerine kayyum atamak da doğru bir adım değildi. Nitekim Ak Parti’nin başörtüsü için Anayasa teklifi gündemiyle HDP’yi ziyaret etmesi, haklı olarak eleştirildi. Aynı şekilde eski HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın, özel jet ile sabaha karşı Diyarbakır’a getirilmesi de siyasi hesap bağlamında değerlendirildi.
HDP ve Kürt seçmenin, Kürt siyasetinin önünde bir dağ gibi duran “terörle iltisak” sorununu artık görmeleri gerekiyor. Kürt siyasetini terörden arındırmadıkça inandırıcı olamazsınız. Yani sizler kendinizi PKK›dan ve eylemlerinden ayrıştırırsanız, iktidar ve muhalefet de sizleri PKK ile eş değerde görmezler. Lakin yanlış politikalarınız yüzünden Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı, adeta bir cüzzamlıdan kaçarcasına HDP’den kaçıyorsa, hatanın çoğu sizdedir. Terör saldırısının hemen akabinde HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ın, “Türkiye toplumuna korku salarak siyaseti dizayn etme çabalarına yabancı değiliz” açıklaması ve PKK’yı aklamaya çalışması, neyle ve nasıl izah edilir?"
