Yeni Zelanda, haçlı terörünün iki camiye yönelik saldırısı ve 50 Müslümanın şehit edilmesiyle gündeme geldi. Cuma günü iki camiye yapılan saldırıda 48 Müslümanın da yaralanmasının ardından, dünya Müslümanlarının gözü Yeni Zelanda´ya çevrildi.
Herkesin merak ettiği ise bugüne kadar pek fazla bilinmeyen bu ülkenin nerede olduğu ve burada ne kadar Müslümanın yaşadığı. Türkiye´den uçakla yaklaşık 20 saatlik uzaklıkta bulunan Yeni Zelanda, son zamanlarda Müslüman nüfusunun artması ve ülke genelinde İslam´ın hızla yayılmasıyla dikkat çekiyor. Özellikle Güneydoğu Asya´dan ve Avrupa´nın birçok ülkesinden Yeni Zelanda´ya göç eden Müslümanlar, ülkede İslam´ın hızla yayılmasına neden oldu.
Yeni Zelanda´nın coğrafi konumu
Güney Yarımkürede, Avustralya´nın yaklaşık bin 500 kilometre güney doğusunda yer alan Yeni Zelanda, iki büyük ada olan North Island ve South Island ile birçok küçük adadan oluşur. Başkenti Wellington´dur. Üzeri karla kaplı dağ manzaralı bir ülke olan Yeni Zelanda´nın hiçbir ülkeyle kara bağlantısı yoktur. En büyük şehri ve Müslüman nüfusunun da en çok olduğu kent Auckland´dır. Ülkenin yerlileri olan Maoriler, dillerinde ülkeyi ?Aotearoa? yani ?Uzun Beyaz Bulut Ülkesi? olarak isimlendirirler. 1769-1779 yılları arasında ülkeyi 4 kez ziyaret eden İngiliz kâşif James Cook tarafından New Zealand olarak adlandırılmıştır. 1840´ta yapılan Waitangi anlaşmasıyla Yeni Zelanda, İngiltere´nin kolonisi olarak ilan edilmiştir.
Yeni Zelanda´ya İslam ne zaman gitti?
Yeni Zelanda´da Müslümanlarla ilgili ilk kayıtlar 1874 yılına aittir. Bu tarihlerde Yeni Zelanda´ya gelen ilk Müslümanların, ülkenin güneyinde altın yataklarında çalışan Çinli Müslümanlar olduğu tahmin ediliyor. Ancak günümüzde ülkedeki Müslüman topluluğunun ilk nüvesini 1907´de Auckland´ın güney kasabalarına yerleşen Gucerât kökenli Hintliler oluşturuyor. Aynı tarihlerde özellikle güney Asya´dan gelen Müslüman göçmen ve davetçilerin vesilesiyle Müslümanların sayısında gözle görülür derece artış yaşandı. Zamanla ülkeye Müslüman göçmenlerin sayısının artmasını bir tehlike olarak gören Yeni Zelanda hükümeti, 1920´de uygulamaya koyduğu göçmen yasasıyla Asyalı göçmenlerin ülkeye girişini engelledi. Göçmen yasasıyla getirilen engellemeler nedeniyle 1920´den 1950 yılına kadar ülkede Müslüman nüfusunda ciddi bir artış yaşanmadı. İkinci Dünya Savaşı´nın ardından hükümetin sınırlı da olsa başka ülkelerden göçmenlere kapılarını açması üzerine, Türkiye´den ve Balkan ülkelerinden giden Müslümanlar, Auckland bölgesine yerleşerek, hem İslam´ın yayılmasına hem de Müslüman nüfusun çoğalmasına vesile oldular. 1950´lerde yapılan nüfus sayımlarına göre ülkede 200 civarında Müslüman mevcutken, 1986´da bu sayı 2 bin 500´e ulaştı. 2013 nüfus sayımına göre ise Yeni Zelanda´daki Müslümanların sayısı, 2006 nüfus sayımına göre yüzde 28 artışla 46 bine ulaştı. Bunlardan 4 bini ise adanın yerlileri olan Morilerden oluşuyor. Bugün ülkede yaşayan Müslümanların yaklaşık yüzde 24´ü bu ülkede doğmuştur. Ülke genel nüfusuna göre Müslümanlar daha genç bir nüfusa sahiptir. Farklı ülkelerden gelen yaklaşık 40 farklı etnik gruba mensup Müslümanlar burada yaşamaktadır. Özellikle son zamanlarda ülke genelinde İslam´ın hızla yayılması, yerli halkın İslam´a yönelmesi, hem hükümeti hem de İslam düşmanı haçlı terörü endişelendiriyor.
Yeni Zelanda´da ilk Müslüman Derneği 1950´de kuruldu
Ülkede Müslüman nüfusunun artması ve İslam´ın hızla yayılmasından dolayı Müslümanlar, kendi değer ve kültürlerini yaşatmak adına 1950´de, Müslümanların yoğun yaşadığı ve ülkenin en büyük şehri olan Auckland´da Yeni Zelanda Müslüman Birliği (New Zealand Muslim Association) derneğini kurdular. Gucerât kökenli Müslümanların teşkil ettiği bu derneğe daha sonra Türkiye ve Balkanlar´dan gelen Müslümanlar da üye olmaya başladılar. Sünni Müslümanların 1970´ten itibaren kurduğu 7 dernek, Yeni Zelanda İslâmî Kuruluşlar Federasyonu (Federation of the Islamic Associations of New Zealand) çatısı altında toplanmıştır. Sadece derneklerle sınırlı kalmayan Müslümanlar, öğrenci dernekleri, vakıflar ve okul faaliyetlerini sürdürmektedir. 1976´dan sonra yapılan girişimlerle mescit yapımı için çalışmalar başlatıldı.
Yeni Zelanda´da kurulan cami ve vakıflar
1989´da Yeni Zelanda Müslüman Birliği´nden ayrılan bir grup Güney Auckland Müslüman Birliği (The South Auckland Muslim Association) adıyla bir teşkilat kurdu. Teşkilat büyük bir cami inşa ederek 2003 yılında ibadete açtı. Yeni Zelanda Müslüman Birliği´nin yaptırdığı cami ise aynı yılın sonlarında hizmete girdi. Mescid-i Ömer ismiyle bilinen Mount Roskill İslam Merkezi 1989´dan beri faaliyetini sürdürmektedir. Bunun yanında bazı küçük merkezler de mevcuttur. Bunların arasında 1990´larda kurulan al-İkra İslam Vakfı, el-Faruki Merkezi, 2003´te açılan Doğu Auckland İslam Merkezi (Mescid-i Ebu Bekir es-Sıddık), 2001´de kurulan Manukau şehrindeki Takva Vakfı ve 2003´te açılan Kelston´daki Ebu Hüreyre İslam Merkezi yer almaktadır.
Haçlı terörü, Batı´da İslam´ın hızla yayılmasını hazmedemiyor
Dünya kamuoyuna faaliyetlerini yansıtmak için Müslümanlar, yılda 3-4 defa çıkarmak üzere Al-Mujaddid adlı bir haber bülteni yayımlamaktadır. Ülkede düzenledikleri birçok konferans ve kitap dağıtımıyla İslami faaliyetlerini yürüten Yeni Zelanda İslami Kuruluşlar Federasyonu (FIANZ), Dünya Müslüman Birliği, Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı, İslam Kalkınma Bankası ve İslam Konferansı Teşkilatı gibi uluslararası teşkilatlarla yakın ilişki içerisinde oldu.
İslam´ın hızla yayılmasına karşı ırkçı gurupların da saldırıları paralel olarak arttı. 1998´de bir kundaklama sonucunda Hamilton´da inşa edilen cami, açılışından 6 ay sonra yakılarak tahrip edildi. Ülkede İslam´ın yayılmasını hazmedemeyen haçlı terörü, bulduğu her fırsatta Müslümanlara ve Müslümanların mabetlerine saldırıda bulunuyor. En son saldırısı da 4 gün önce iki camiye yaptığı, 50 Müslümanın şehid olduğu ve 48 kişinin yaralandığı saldırıdır.