Tarih: 01.04.2022 18:24

Yedi İklim Kütüphanesi ve Dergisi

Facebook Twitter Linked-in

1968 yılında imam hatip ortaokuluna 17 yaşımda, dedemin talebesi Sofi amcanın (Süleyman Güler’in) desteğiyle kaydolduğumda koca bir delikanlıydım. İlk günden itibaren kitaba dadandım. Okul kütüphanesinin kitapları yetmedi. Anneme gelen fitre, zekât ve sadaka paralarını bana harçlık olarak gönderirdi ben kitap alırdım. Yetimdik, birinci derecede akrabamız yoktu. Amca, hala, dede, babaanne gibi. Bir annem bir de biz beş erkek çocuk. Ağabeyim on bir yaşında, ben dokuz yaşında, en küçüğümüz Müstakim bir buçuk yaşında ya var ya yoktu.

Kitap okuma ve alma tutkuya dönüşünce sınır tanımıyor. Köye tatillerde döndüğümde valizim ve kolim kitapla doluydu. Elâzığ’da bir akrabam Yasin dayım vardı. Onun evinde de vardı. Bir kısım kitaplarım orada kaldı.

Erzurum edebiyat fakültesinde okurken yazları İstanbul’da Perşembe Pazarı’nda inşaat malzemeleri satan, dedemin talebesi, Sofi amcanın oğlu Mustafa Güler Bey’in yanında çalışıyordum. Okul zamanı Erzurum’a gidiyordum. Erzurum’da da çok kitap aldım. İstanbul’da ise sahaflara dadandım. Çok kitap alıyordum ama bir yandan da okuyordum. Okulu bitirdikten sonra İstanbul Üsküdar’a yerleştik. Buradan hiç ayrılmadık. Kiradaydık, alt kez ev değiştirdim. Ev taşımalarında en çok yoran kitaplardır.
Eve tıka basa kitap dolunca, tahammül sınırlarını ister istemez zorluyor. Bu konuda eşim hep anlayışlı oldu.

Ağabeyim ve kardeşlerimle birlikte ticarete başladık. Ağabeyim ve kardeşlerim hiçbir zaman, neden bu kadar kitap alıyorsun, diye hiç yüz ekşitmediler. Ticari hayatta ben geriye çekildim, yazılarımla ve dergiyle ilgilendim. Konferanslara koştum, siyasal faaliyetlere katıldım.

İşyerinde de kitaplarım vardı ve sınırları giderek zorluyordu. İşyerlerimizde de üç kez yer değiştirdi. Sonunda işlerimizi tasfiye ettik, kitapları Üsküdar’a taşıdık, 90 metrekarelik bir dükkâna tıkıştırdık. O dönemin belediye başkanı Mustafa Kara Bey’in bir desteği oldu.

Şu an 40 bin kitap, iki bine yakın çeşit dergi bulunuyor. 500’ü aşkın takım dergi var.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Bey zaman zaman bizi ziyarete gelir, “Hocam bu kitapları bir yere yerleştirelim” der. En sonunda, Mihrimah Sultan Camii yanında, sıbyan mektebi hocalarının kaldığı tarihi binanın yerinde eski bina yıkılmış, arsaya dönmüş. Vakıflara ait bir arsa konumundaydı. Hilmi Bey bunu teklif edince bizim böyle bir yapıyı yapmamız mümkün değildi. Hilmi Bey’in öncülüğünde, 1980 yılından beri birlikte olduğumuz aziz dostlarımdan İbrahim Usul ile kardeşim Müstakim Haksal kolları sıvadı. Çok koşturdular. Görüşmeler yaptılar. Kültür Bakanlığından, Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan Bey’den destek sözü aldılar. Üsküdar Belediyesi inşaatı başlattı. Anıtlar Kurulunun belirlediği özgünlüğe uygun, ahşap bir bina yapıydı. Kitap ağırdır, onun dayanıklılığını sağlayacak bir yapıya dönüştürdüler.
Yedi İklim Derneğine bu bina, şu günden itibaren 19 yıllığına tahsis edildi.

Bu kitapları ellerimle topladım. Arada birkaç da bağış oldu. Bu ancak yüzde onunu teşkil ediyor.
İbrahim Usul ile kardeşim Müstakim çok koşturdu ve çok yoruldu. Onların çabası olmasaydı bu kütüphanenin oluşumu gerçekleşmezdi.

Kitapların ve benim kahrımı en çok çekenlerden biri de kardeşim Ahmet Tahir’dir. O ise hem derginin hem de kütüphanenin asıl yükünü çekiyor.

Gene arkadaşlarımızdan Recep Yumuk Bey, Osman Bayraktar ilk günden beri birlikteyiz. Dergi çevresinde bulunan gençler, AGD’li gençlerimizin büyük katkısıyla kitapların taşınması ve yerleştirilmesinde yardımları oldu.

Yedi İklim dergisinin 35. yılını sürüyoruz. Derginin kuruluşunda Âlim Kahraman, Osman Bayraktar, Mustafa Çelik ve ben benim evimde toplanarak dergi çıkarmaya karar verdik. Merhum Cahit Zarifoğlu bizimle birlikteydi. İlhan Kutluer derginin isim babasıdır. Bu dergide birkaç kuşak yetişti. Büyük Doğu, Diriliş ekolü ekseninde, düşünce dünyamızda önemli yeri olan Edebiyat, Mavera, Yönelişler dergilerinin izleğinde var olmaya gayret ediyoruz.
Katkısı ve desteği olan herkese teşekkür ederiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —