Yazarımız M. Hanifi Tosun kadim Kudüs tarihini ele aldı.

Kudüs Yahudi Şehri Mi?

Yazarımız M. Hanifi Tosun kadim Kudüs tarihini ele aldı.

ABD Başkanı Tramp, Kudüs ile ilgili yayınladığı ihanet belgesinde Yahudilerin 3000 yıllık şehri olarak bahsetti Kudüs´ten. Bahsi geçen iddiaya kargalar bile güler! Bu iddianın gerçeklikle hiçbir ilişiği olmadığı gibi koskoca bir yalandır.

Kudüs, yaklaşık beş bin (5000) yıllık tarihi ile insanlığın en eski yerleşim alanlarından biridir. Bu şehir kurulduğu günden bugüne burada birçok kavim gelip geçti. Şehir, birçok hanedanın yönetimine girdi çıktı.

Beş bin yıllık tarihinde Yahudilerin şehre hâkimiyetleri Hz. Davut döneminde 40 yıl, Hz. Süleyman döneminde de ise 33 yıl olmak üzere toplamda 73 yıl sürmüştür. Yahudilerin bunun dışında Kudüs´te bir hâkimiyetleri söz konusu değildir. Aksi iddialar yalan yanlış beyanlardan öteye geçmeyecek niteliktedir.

Şehrin kısa tarihine baktığımızda şehir üzerinde etkinlik kurup, iz bırakmış dönemleri şöylece zikredecek olursak;

M. Ö 3000 yılında Kudüs´e hicret edip yerleşen Kenaniler, hicret edip yerleştikleri bu güzel şehrin ismini Uru Salim; Salim´in şehri ya da Salim´in ilahının şehri olarak belirlediler. Ve Kudüs´ü yaşanabilecek nitelikte mamur bir kente dönüştürmek için çabaladılar. Dağlarda açtıkları tünellerle şehre tatlı suyu ilk getirenler de Kenaniler olmuştur.

M. Ö 1600 yılında Kudüs, Mısır Firavununun hâkimiyetine girdi. Mısır Firavunu, burada 200 yıl devam edecek bir hükümranlık kurdu.

M. Ö 1000 yılında, Kudüs´ü Hz. Davut hükümranlığına aldı. Şehrin ismini Davud´un şehri diye değiştirdi. Şehre saray inşa eden Davut (a.s) şehrin etrafını da surlarla tahkim etti. Davut (a.s) vefat ettikten sonra da Hz. Süleyman (a.s) 33 yıl sürecek hükümranlığı ile şehre sahip oldu. Davut ve Süleyman döneminde şehre yerleşen İbraniler buraya Beyt´ul Makdis anlamında Yuruşşalim adını verdiler. Tevrat´ta Kudüs´ten bu isimle 680 defa bahsedilmiştir.

Yahudilerin şehre mutlak egemenlikleri bu dönemde olmuştur. Sair zamanlarda elbette ki şehirde Yahudiler de yaşamış ve zaman zaman şehre hâkimiyet kurmuşlardı. Ancak hâkimiyetleri uzun soluklu olmamıştır.

M. Ö 586 yılında Yahudiler için tarih başka işleyecekti. Son Yahudi Kralı Sıdkiya b. Yuşa´yı yenilgiye uğratan Babil Kralı şehri teslim alıp Yahudileri de şehirden çıkarıp sürgüne gönderdi.

M. Ö 538 yılında Kudüs´ü Fars Kralı Kurş ele geçirdikten sonra hükümranlığını kurup Yahudilerden de dileyenlerin Kudüs´e dönebileceklerini ilan etti.

M. Ö 333 yılında Büyük İskender´in komutasında sefer için yola çıkan Yunanlılar ve Makedonyalılar Kudüs´ü ele geçirdiler. Şehre de Beytullah anlamında İliya ismini verdiler. Büyük İskender´in vefatının sonrasında şehir, Büyük İskender´in tahtının varisleri olan Makedonların hâkimiyetine şahitlik etti. M. Ö 323 yılında Kral Batlemus döneminde Filistin´le birlikte şehri yönetimlerindeki Mısır´a bağladılar.

M. Ö 63 yılında Roma Kralı Pombeji Kudüs´e egemen oldu. Şehir bu aşamadan sonra Roma´ya dâhil edildi. M. S 636 yılında Müslümanların hâkimiyetine girene kadar Kudüs´te Roma hâkimiyeti devam etti. Bu dönemde bir takım gelgitler, isyanlar yaşayan şehir Roma hâkimiyetinde kalmaya devam etmiştir.

M. Ö 70-66 yılları arasında Yahudi isyanları meydana geldi. İsyan, Roma Kralı Titus tarafından güç kullanılarak bastırıldı. Yahudilerin bir kısmı esir edilip şehirden uzaklaştırıldı. Bir süre sükûnete kavuşan şehir, Miladi 115 ve 132 yıllarında da Yahudi isyan teşebbüslerine maruz kaldı. İsyan, Roma Kralı Hadrian tarafından bastırıldı. Şehir, yakılıp yıkıldı. Şehirde Hristiyanların dışında kimseye yaşam hakkı tanımadı. Kral Hadrian, buradan Yahudileri tamamen çıkarıp sürdü, yaptığı ahitnameye de Yahudiler bu şehirde oturamaz şartını koydu.

M. S 326 yılında Roma Kralı Konstantin, imparatorluğun başkentini Roma´dan Bizantin´e taşıyıp devletin resmi dinini de Hristiyanlık olarak ilan etti. Aynı yıl Kudüs´te Kıyamet Kilisesi inşa edildi.

M. S 614-628 yılları arasında Roma imparatorluğundaki iç çekişmelerden mütevellit kısa süreliğine şehir Farslıların egemenliğine geçtiyse de kısa süre sonra tekrar Roma´nın hükümranlığına geçti. Kudüs, Müslümanların şehri fethedecekleri zamana kadar Roma´nın hâkimiyetinde kaldı.

Kudüs, M. S 621 yılında Hz. Muhammed´in Mescid-i Haram´dan Mescid-i Aksa´ya yürütüldüğü İsra ve akabinde Miraç hadisesine şahitlik etti.  

M. S 636 yılında (638 olduğunu da söyleyenler var) Hz. Ömer´in hilafetinde Ebu Ubeyde Amir b. Cerrah komutasındaki İslam orduları Kudüs´ü fethettiler. Şavaşılmaksızın şehri teslim etmek üzere halifeye mektup yazan Patrik Soparnius, din hürriyetlerine karışılmaksızın şehirde rahat yaşamak karşılığında cizye vermek şartıyla şehri halife Ömer´e teslim etti. Müslümanların yönetimindeki şehrin ismi İliya´dan Kudüs´e dönüştürüldü. Bu tarihten sonra Kudüs, 1099 Haçlı işgaline kadar yaklaşık 500 yıl Müslümanların hükümranlığında kaldı.

İlim ve irfan şehrine dönüşen Kudüs, Emeviler ve Abbasiler döneminde de büyük ilgiye mazhar oldu. 682-691 yıllarında halife Abdulmelik b. Mervan Kubbetus Sahra´yı inşa etti. 709 yılındaysa Mescid-i Aksa yeniden inşa edilerek ibadete açıldı. Abbasilerle Fatimiler ve Karmatiler arasındaki çekişme ve saldırılardan ötürü 1071 yılında Selçukluların egemenliğine giren Kudüs, Selçuklular ile Fatimiler ve Selçukluların saltanat çekişmeleri neticesinde 1099 yılında Haçlıların eline geçti. Haçlılar şehre girdiklerinde 70 bin Müslümanı şehit ettiler. Müslümanların ne kadar kutsal değeri varsa hepsini yakıp yıktılar. Ortodoks Hristiyanların inançlarını hiçe sayıp Katolikliği uyguladılar. Bu durum Ortodoks Hristiyanların tepkisini çekse de bir şey yapamadılar.   

M. S 1187 yılında Selahaddin Eyyubi Kudüs´ü Haçlılardan kurtardı. Kudüs fethedilerek tekrardan İslam hâkimiyetine girdi. Müslümanların hâkimiyetindeki Kudüs´te hiçbir din mensubuna haksızlık yapılmadan herkese iyi davranıldı. Ancak Kubbetus Sahra´daki haç indirildi. Ve şehir yeniden imar edilip güzelleştirildi.

Selahaddin´in ölümünden sonra Sicilya Kralı Frederic şehri işgal etti. M. S 1244 yılında Kudüs, 11 yıl gibi kısa bir süreliğine Müslümanların elinden çıktıysa da Necmuddin Eyyubi komutasındaki İslam ordusu 11 yıl aradan sonra tekrar şehre hâkimiyet sağladı.

Kudüs, 1244 yılında Moğol istilasına maruz kaldı. Ancak Memlük komutanı Seyfuddin Katz´ın Moğol komutanı Baybars´ı yenmesi neticesinde Filistin´le birlikte Kudüs´ü de 1259 yılında 1517 yılında Osmanlı şehri oluncaya kadar devam edecek Mısır ve Suriye´de hükümranlık kuran Memlük devletine bağladı.

Osmanlılar, 28 Aralık 1516´da Sinan Paşa önderliğinde, Yavuz Sultan Selim´in Mısır Seferinde Kudüs´e girdiler. Kudüs´ün Fethinden sonra Yavuz Sultan Selim Mukaddes Kudüs şehrini 31 Aralık 1516 tarihinde ziyaret etti ve şehrin ismini Kudüs-ü Şerif olarak değiştirdi. Osmanlı Devleti Kudüs´e 400 yıl hâkim oldu. Osmanlı için Kudüs her zaman büyük önem taşıdı. Kanuni Sultan Süleyman, Sultan 4. Murad, Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülaziz ve 2. Abdülhamid Han Kudüs Şehri için pek çok hizmette bulundular.

1831-1840 yılları arasında Muhammed Ali Paşa liderliğindeki Mısır´a bağlanan Kudüs kısa süre sonra tekrar Osmanlı şehri oldu. Birinci Dünya Savaşına kadar da Osmanlı´nın egemenliğinde kaldı. Birinci Dünya Savaşında Osmanlılar yenilince Filistin´den çıkarıldılar. Böylece Kudüs´ün ve Filistinlilerin yeni çileli günleri başlamış oldu.

1917-1948 yılları arasında İngilizlerin hegemonyasında Filistin mandası olarak kalan Kudüs ve çevresi hasseten 1917 Balfour Deklarasyonundan sonra yoğun Yahudi göçüne maruz kaldı. Dünyanın dört bir tarafından Yahudiler buraya göç ettirildiler. 1947 yılında uluslararasılaştırma kapsamında BM´ye devredilen Kudüs, 1948 yılında İngilizlerin Filistin mandasına son verdiklerini ilanından hemen sonra İsrail Siyonist işgal devletinin kurulması ile Batı Kudüs başkent olarak ilan edildi. Bu saatten sonra Kudüs Siyonist İsrail´in işgaline girdi. 1967 yılında Arap-İsrail savaşında Arapların yenilmesi Kudüs´ün tamamen işgal edilmesini sağladı. Bu saatten sonra tüm Kudüs Siyonistlerin işgaline maruz kaldı. Ve hala bu işgal devam ediyor?