Tarih: 16.12.2020 15:40

Yargıtay’daki AYM üyeliği seçimi: Üç iddialı aday İrfan Fidan için çekildi

Facebook Twitter Linked-in

Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay kökenli üyesi Burhan Üstün 10 Ocak 2021 tarihinde yaş haddinden emekli olacak. Üstün’ün yerine gelecek isim için yarın (17 Aralık) Yargıtay Genel Kurulu’nda seçim var.

Yargıtay üyelerinin oylarıyla belirlenecek ilk üç aday Cumhurbaşkanı’na gönderilecek ve son kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan verecek.

Seçimde gözler bir ismin üzerinde: İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı iken pek çok tartışmalı davaya bakan ve 27 Kasım’da HSK tarafından Yargıtay üyeliğine seçilen İrfan Fidan.

Fidan, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne üye olarak atanır atanmaz, Yargıtay’daki AYM seçimi için aday oldu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, 2 Aralık günü yapılması gereken seçimin pandemi gerekçesiyle  17 Aralık’a ertelemesinin sebebinin Fidan’ın adaylığı olduğunu ileri sürmüştü.

İrfan Fidan aday olduğunda, Yargıtay’daki AYM üyeliği seçiminde en güçlü adaylar eski HSK üyelerinden ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi Üyesi İsa Çelik, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Üyesi Mikail Özdemir, Yargıtay üyesi Yusuf Kuzu ile Eski Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve 17. Hukuk Üyesi Mustafa Erol’du.

Bu dört iddialı adaydan ilk üçü (İsa Çelik, Mikail Özdemir, Yusuf Kuzu) Fidan’ın adaylığını koymasının ardından AYM üyeliği adaylıklarından çekildi.

Geriye İrfan Fidan dışında altı aday daha kaldı: Mustafa Erol, Şaban Kazdal, Nazmiye B. Kuşçuoğlu, Mahmut Coşkun, Halit Dönmez, Nevzat Özsoy.

Yeneroğlu: “Mobbing ve baskıyla adaylıktan çekilmeleri sağlandı”

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yazılı bir açıklama yaparak yargı çevrelerinde bu üç adayın mobbing ve baskı uygulanarak adaylıktan çekildiği iddiasını dile getirdi. Yeneroğlu, “Gözümüzün önünde yapılan operasyonla, Yargıtay üyelerinin çoğunluğunun hiç tanımadıkları bir adaya talimatla oy vermeleri beklenmektedir” dedi.

Yeneroğlu’nun Yargıtay’daki seçimdeki tuhaflıklara dikkat çektiği açıklaması şöyle:

“27 Kasım 2020’de HSK tarafından çok tartışmalı yargı üyelerinin Yargıtay’a atanmaları bunun son örneğidir. Atamaların operasyonel olduğu, üyelerden birisinin henüz cübbesini dahi giymeden Yargıtay adayı olarak Anayasa Mahkemesi üyeliğine adaylığını açıklamasından açıkça anlaşılmaktadır.

“Başlı başına hukuk devleti adına skandal bu adım ile Yargıtay’ın iradesine, gizleme gereği dahi duyulmadan, el konulmuştur. Yargıtay üyelerinin mobbing ve baskı uygulanarak adaylıktan çekilmelerinin sağlanması iddiası, yargı camiasında yaygındır. Anayasa’ya göre; Yargıtay Genel Kurulu’nda yapılacak seçimde en çok oy alan 3 aday Cumhurbaşkanı’na sunulur, Cumhurbaşkanı bu 3 kişi arasından birisini Anayasa Mahkemesi üyesi olarak seçer. Demokratik bir ülkede bir adayın ilk üçe girebilmesi için uzun yıllar Yargıtay’da görev yapması yahut da nitelikleri ve erdemleriyle ön plana çıkması gerekir.

“Bizde ise, gözümüzün önünde yapılan operasyonla, Yargıtay üyelerinin çoğunluğunun hiç tanımadıkları bir adaya talimatla oy vermeleri beklenmektedir. Talimatla oy kullanan Yargıtay üyelerinin birçok davada da talimatla oy kullanmış olabilecekleri açıktır.

“Yargıtay üyelerinin kendilerine dayatılan bir adaya oy vermelerinin beklenmesi öncelikle itibarlarına yapılan en büyük hakarettir. ‘Ankara’da hala yargıçlar var’ diyebilmek için onurlu, vicdanlı ve anayasaya sadık hakimlerin mücadelesine yürekten ihtiyaç duyuyoruz.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —