Tarihinde sert kırılmalar, sert iniş-çıkışlar yaşayan ülkeler gibi bizde de hukuk, değerler hiyerarşisinin tepelerinde yer alamadı. Siyaset ve ideoloji hukuku araç gibi gördü.
Sağda da solda da böyle. Sağda ?dava? deyince, solda ?devrim? deyince hukukun yeri nerelerdir?!
Gazeteci yazar Akyol; "Hukukun üstünlüğü kültürünü geliştirmek için yazmayı öteden beri görev sayıyorum. Bu imkanı veren Karar yöneticilerine teşekkür ediyorum." diyerek köşe yazılarının yayınlandığı yeni gazetesine teşekkür etti.
....
Ve bugün?
Yargının bugünkü hali çok endişe verici. Tutuklamalardaki ölçüsüzlükten nihayet yakınan Adalet Bakanı Sayın Abdülhamid Gül şöyle anlatıyor:
?Temel hak ve özgürlüklere orantısız müdahaleler, bazı haklı eleştirilere neden olabilmektedir. Yine bu tür müdahaleler, yargısal tasarrufların meşruiyetine ve yargıya olan toplumsal desteğe de zarar verebilmektedir.? (29.11.2018)
Çok vahim, ?yargısal tasarrufların meşruiyetine? zarar vermek!
Şimdi, ?Ulu Önder? ve ?Ulu Hakan? kavramları etrafında kutuplaşmak mı doğrudur?.. Yoksa tarihte ortak başarılarımız kadar ortak sorunlarımız olduğunu da anlayarak 21. yüzyılda Türkiye´yi güçlü ve saygın bir hukuk devleti, bir gelişmiş demokrasi haline getirmek için çalışmak mı?
Tarihe de siyasete de bakışımız bu olmalı.