Yarasalar Neden Ebola ve SARS gibi Ölümcül Hastalıkların ortaya çıktığı en uygun kaynaktır? Yarasalar tehlikeli virüsler için diğer tüm memeli türlerinden daha uygun birer kaynaklar. Evrimsel hileleri ve güçlü bağışıklık sistemleri onları mükemmel konakçılar haline getiriyor.
Virülansları ve yıkıcı güçleri ile dikkat çeken yarasa kaynaklı virüslerden bahsedildiğini duymadığımız gün yok. En son bazı bilim insanları koronavirüs salgını için bu tüylü ve kanatlı hayvanları sebep gösterdi. (Virülans, bir mikrobun patojenliği, yani onun hastalığa neden olma yeteneğidir.)
Peki nedir onları bu ölümcül hastalıkların yatağı yapan özellikler?
Yarasalar Neden Ebola ve SARS gibi Ölümcül Hastalıkların ortaya çıktığı en uygun kaynaktır
Yarasalar yakın dönem hafızamızda en çok korku yaratan zoonotik virüslerin-hayvandan insana geçen- bazılarının sorumlusu olarak yer alıyor. Araştırmacılar tarafından Ebola, SARS, Marburg, Nipah ve daha fazla virüsün izleri dünyanın bu sürekli uçabilen tek memelisine kadar sürüldü. Yeni bir çalışma gösteriyor ki, viral sicil kaydından sorumlu olmalarının sebebi yarasaların hayvanlar alemindeki benzersiz konumları yüzünden.
Mart ayı başlarında eLife dergisinde yayınlanan çalışmaya göre ömürlerini havada geçiriyor olmaları yarasalara temel olarak işlevselliği yüksel bağışıklık kazandıran şey. Bu güçlü bağışıklık sistemleri, istilacı virüslere karşı koyuyor ve yarasaların virüslere diğer konakçılardan daha hızlı adapte olmalarını sağlıyor. Bu da virüsü diğer canlılarda bulduğumuz patojenlerden daha ölümcül patojenler üretmeye yöneltiyor. Böylece bunlardan biri insana sıçradığında sonuç tahmin edeceğiniz gibi çok endişe verici oluyor.
Çalışmanın baş yazarlarından Cara Brook, “Virüs yarasa konakçısında yarasaya zarar vermeden daha hızlı çoğalabilir” diyor. “Ama yarasanınki gibi bağışıklık sistemi olmayan bir başka canlıda ortaya çıktığında, aşırı derecede öldürücüdür.”
Nereyedese Mükemmel Sağlık
Yarasalar Neden Ebola ve SARS gibi Ölümcül Hastalıkların ortaya çıktığı en uygun kaynaktır
Daha önceki çalışmalar gösteriyor ki yarasaların zoonotik hastalıklara konakçılığı diğer taksonomik düzenlerden daha fazla . Yine bu çalışmalar gösteriyor ki yarasalardan geçen hastalıklarda insan ölüm oranı diğer hayvanlardan geçen virüslerden daha yüksek.
Şimdiye kadarki araştırmalar yarasaların neden tehlikeli virüsler için üreme alanı olduğuna dair birkaç fikir vermiş durumda. Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Glaunsinger Laboratuarı’nda doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Brook ve meslektaşları, yarasa bağışıklık sisteminin – ve ürettiği acımasız virüslerin – “göklere doğru evrimleşmenin” adeta bir yan etkisi olduğu sonucuna vardı.
Brook bu evrimleşme için “ fizyolojik olarak aşırı bir bedel” diyor. Zira yarasaların karaya bağımlı atalarından ayrışabilmeleri için sadece kanatlarını değil, aynı zamanda küçük kara memelilerininkinden çok daha yüksek bir metabolik hız da geliştirmeleri gerekiyordu. Başka herhangi bir hayvanda – özellikle böyle küçük bir hayvanda – bu denli yüksek metabolik hız seviyeleri hücrelere çok zarar veren serbest radikaller üretir ve daha kısa bir ömre mal olur.
“Yarasalar bunun çok üzerinde, sanki bir tür sinek” diyor Brook “çünkü gerçekten çok yüksek metabolik hızları var, küçük gövdeliler ama yine de uzun ömürlüler.”
Görünüşe göre, stresi azaltan, DNA hasarını onaran, iltihabı kurtaran ve 40 yıla kadar yaşamalarına izin veren yaşlanma karşıtı serumu ,bir tür fizyolojik süreçte geliştirdiler. Zira benzer büyüklükteki diğer memeliler sadece birkaç yıl yaşayabiliyor