Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi´nde düzenlenen AK Parti Rize İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.
Erdoğan, konuşmasına, hemşehrilerinin, 24 Haziran´daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 77´lik oy oranıyla şahsına verdiği desteğe teşekkür ederek başladı.
Son günlerde döviz kurlarındaki dalgalanmanın bahane edilerek, Türkiye´nin başında kara bulutlar dolaştırılmaya çalışıldığının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabii meselenin dolar olmadığını, avro olmadığını, altın olmadığını biz gayet iyi biliyoruz. Bunlar ülkemize karşı açılan ekonomik savaşın kurşunlarıdır, gülleleridir, füzeleridir. Biz elbette bunlara karşılık vermek için gereken tedbirleri aldık, alıyoruz. Ama asıl olan bu silahları ateşleyen elleri kırmaktır. Zaten daha önce pek çok yerde bu elleri kırdığımız için böylesine bir saldırıya maruz kalıyoruz. Sanıyorlar ki döviz kurunu zıplatınca Türkiye yıkılacak. Sanıyorlar ki finans araçlarını devreye sokunca bu millet diz çökecek. Sanıyorlar ki bize farklı hukuk uygulayınca bu ülke teslim olacak."
Başkan Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi biz birilerinin affedersin bize saldırısını anladık da ey Kılıçdaroğlu sana ne oluyor? Yeni bir Genel Sekreter atadı. Hamzaçebi, Sayın Hamzaçebi´ye teşekkür ediyorum. Fakat Genel Başkanı ne yazık ki ondan hiç nasibini almamış. O başka telden çalıyor, o başka telden çalıyor. Kılıçdaroğlu, ağzınla kuş tutsan avucunu yalarsın, avucunu. Sen zannediyor musun bu döviz baronlarının yanında yer aldığın zaman sana bu ülkede paye verecekler, asla. Bunca zamandır girdin kaybettin, girdin kaybettin, girdin kaybettin hala koltuğu bırakamadın. Ama koltuk seni bıraktı. Bir yere gideceğin yok. Şimdi de döviz baronlarıyla beraber hareket ediyorsun. Sana bir şey mi gelecek oradan? Biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz ve aynı şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."
"Cevabımızı Suriye operasyonlarımızla verdik"
Bir dizi çelmenin ardından 15 Temmuz´da ülkenin tam manasıyla esir alınmaya çalışıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz cevabımızı, Suriye operasyonlarımızla verdik. Bugün de ekonominin araçlarını kullanarak aynı işi yapmaya çalışıyorlar. Cevaplarını yine vereceğiz. Türkiye gibi bir ülkeyi, küçük hesaplar uğruna karşılarına alanlar, elbette bunun bedelini hem bölgemizde hem de kendi siyasetlerinde ödeyeceklerdir. Bizimle hesaplaşmak için böyle bel altı yöntemleri kullananlar şunu unutmasınlar; dünyada ülkemize karşı husumet politikası güdüp de iflah olmuş hiçbir siyasetçi, hiçbir yönetim yoktur. Bu milletin ahını alan herkes eninde sonunda belasını bulmuştur.
Peki bizim prensibimiz nedir? Men sabera, zafera. Evet, ne demek bu? Kim sabrederse zafere ulaşır. Sabredeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz ve müjdelenen zafere de mutlaka ulaşacağız. Yeter ki saflarımızda delik açtırmayalım. Tamam bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım. Yeter ki kurulan tuzaklara düşmeyelim. Yeter ki kendi hedeflerimizden uzaklaşmayalım. Yeter ki kendi stratejilerimizden kopmayalım. Yeter ki meseleye olduğu gibi son hadiseye de işte bu anlayışla yaklaşalım. Biz üzerimize düşenleri yapacak ve gerisini Rabbimize havale edeceğiz."
"Tehdit ediyor"
Büyük hedeflerinin olduğunu ve bunlara ulaşmak için daha çok çalışılması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz büyürken, gelişirken, etki ve güç alanımızı genişletirken, anlaşılan o ki birilerinin ayağına basıyoruz. Şayet Suriye´de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna ses çıkarmasaydık, ülkemiz topraklarının bir kısmına göz dikilmesine rıza gösterseydik, bugün yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk. Bu oyun önümüze geldiğinde biz, ´Ölürüz de böyle bir istiskale, aşağılanmaya rıza gösteremeyiz´ dedik. Tehdit ediyor ya. ´Saat 18.00´e kadar, yarın akşam, göndereceksiniz.´ Burası çatladıkapı ülkesi mi? Burası Türkiye Türkiye. Ne yapıyorsunuz? Biz besleme değiliz, ayakları üzerinde dimdik duran 81 milyonluk bir Türkiye´yiz. Biz mazisi asırlara sari bir ülkeyiz."
Amerika´nın 300 yıllık, Türkiye´nin ise asırları geçen geçmişe sahip bir ülke olduğuna dikkati çeken Erdoğan, vesayetçilerle darbecilerle ve bunların içerideki tetikçileriyle uğraştıklarını, diğer taraftan da etrafa sarılan zincirleri kırdıklarını dile getirdi.
Bunun yanı sıra diplomatik alanda sergilenen iki yüzlülükleri deşifre ederek, muhatapların yüzüne vurduklarının altını çizen Erdoğan, "Sahada bizimle boy ölçüşemeyenler, reel ekonomiyle üretimle ülkemizin gerçekleriyle hiçbir ilgisi olmayan fiktif kur oyunlarını devreye soktular. Buradan tüm milletime soruyorum, 15 Temmuz´dan bir gün önce 2,8 lira civarında olan dolar kurunun, dün itibarıyla 6 lirayı aşması, bunun nasıl bir gerekçesi olabilir?" değerlendirmesinde bulundu.
"Ayakta duracak mecali yok"
Bu dönemde Türkiye´nin üretiminde, ihracatında, istihdamında rekor kırdığını anlatan Erdoğan, Türkiye´nin büyük yatırımlarını yürüten ve programlarını hedeflerine uygun şekilde hayata geçiren bir devlet olduğunu bildirdi.
Başkan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kendisine daha büyük, daha iddialı hedefler belirlemiş, bunun altyapısını kurmak için kolları sıvamış bir Türkiye´yi biz inşa ettik. Ortada ne çöken ne yıkılan ne batan ne krize giren bir ülke, bir ekonomi var. İş adamlarıyla yatırımcılarla turizmcilerle sendikacılarla her gün oturuyoruz, konuşuyoruz. Ekonominin gerçek durumunu, başarılarıyla imkanlarıyla sıkıntılarıyla gayet iyi biliyoruz, ama benim iş adamlarım Kılıçdaroğlu değil ki, o zaten batmış. Onun ayakta duracak mecali yok. O, siyasette de çökmüş, ekonomide de çökmüş. Onların atıp tutmalarına sakın kulak asmayın. Onların bu ülkede sevdası yok, bu ülkeye aşkı, bu ülkeyle ilgili dertleri yok. Onun derdi başka. Komik gerekçelere dayandırılarak yürütülen operasyon bize meselenin, derdin başka olduğunu gösteriyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli´ye teşekkür eden Erdoğan, yerli ve milli olanların, kendisini bu tür meselelerde tam manasıyla ortaya koyduğunu söyledi. Başkan Erdoğan, ortak paydanın millilik ve yerlilik olduğunu belirtti.
"Hedef aynı olunca, istikamet aynı olunca, konuştuklarınız da birbiriyle örtüşüyor." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bütün bunlara rağmen içimizdeki birileri hala gözlerini gerçeklere kapatıp işi başka taraflara çekmeye çalışıyorsa artık onlara diyecek bir sözümüz de kalmadı. Halbuki iktidarıyla muhalefetiyle, bizi seveniyle sevmeyeniyle, biz hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemi yürüdüğünde hep birlikte kazandığımız gibi delinip su aldığında da hepimiz aynı akıbete düçar olacağız. Gelin, Türkiye´ye hep birlikte sahip çıkalım. Hepimiz birlikte Türkiye´yiz. Bu ülkenin ve milletin en büyük düşmanları, ´Ekonomi kötüye gidiyor, biraz daha sarsılırsak Tayyip Erdoğan´dan kurtuluruz´ diyen kifayetsizlerdir. Hamdolsun milletimiz, bu nebbaşlara itibar etmiyor. Her fırsatta derslerini veriyor. Bir süredir yaşanan, dün de zirveye çıkan kur oyunu karşısında da milletimizin aynı duruşu sergilediğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Milletimiz oyunu görmüş ve ülkesine sahip çıkmıştır. Türkiye, içine sıkıştırılmaya çalışıldığı bu kur, faiz, enflasyon sarmalından çok kısa sürede çıkacaktır, hiç endişe etmeyin. Bu oyunun en büyük panzehiri, üretimdir, ihracattır, istihdamdır, büyümedir, faizi minimize etmektir. Eğer, bu faizi biz minimize etmezsek gerçek formülü söylüyorum, faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan maalesef bir sömürü aracıdır. Ne yaparsanız yapın, açıkça ilan ediyorum, ekonomideki hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz, terör örgütlerinin başlarını ezmekten geri durmayacağız, Suriye ve Irak politikalarımızdan geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın, ezanlarımızın semalarımızda yankılanmasına, bayrağımızın nazlı nazlı gönderde dalgalanmasına engel olamayacaksınız."
´Yaptırım tehdidiyle ülkeleri haraca bağlayan düzeni kabul etmiyoruz´
Susmayacaklarını, demokrasiden ekonomiye her alanda coşkun bir sel gibi hedeflerine doğru akmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Devlet olarak, alacağımız tedbirler üzerine ilgili bakanlıklarımız, kurumlarımız gece gündüz çalışıyor. En büyük ticaret hacmine sahip olduğumuz Çin, Rusya, İran, Ukrayna gibi ülkelerle ticaretimizi milli para birimlerimiz üzerinden yürütmeye hazırlanıyoruz. Şayet Avrupa ülkeleri de dolar cenderesinden çıkmak istiyorlarsa onlarla da benzer bir sistemi kurmaya hazırız. Gerek bu yöntemle gerek diğer alternatifleri devreye sokarak, orta vadede ülkemizi döviz kuru operasyonlarından kurtarmakta kararlıyız.
Tüm dünyaya ekonomik savaş ilan eden, yaptırım tehditleriyle ülkeleri haraca bağlayan bu düzeni asla kabul etmiyoruz."
Türkiye´nin dostluğuna ihtiyacı olmayanlara kendilerinin de ihtiyacı olmadığına dikkati çeken Başkan Erdoğan, "Kurmuş, faizmiş, cezaymış, yaptırımmış, hiçbiri umurumuzda değil. Biz bu günlere milletimize güvenerek, milletimizle birlikte mücadele ederek geldik. Bundan sonra da aynı şekilde bu yola devam edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz, daha çok mücadele edeceğiz. Bizim krizden çıkış formülümüz budur. Hep söylüyorum, kimseden inayet beklemeyeceğiz, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz." ifadelerini kullandı.
"Bize parmak sallayanları buna pişman edeceğiz"
Savunma sanayisinde bunun yapıldığını anlatan Erdoğan, ciddi mesafe kaydedildiğini, göreve geldiklerinde ihtiyaçların yüzde 25´i karşılanırken şimdi bunun yüzde 60´a ulaştığını belirtti.
Göreve geldiklerinde 36 milyar dolarlık ihracat söz konusuyken bunun da 163 milyar dolara yükseldiğine işaret eden Erdoğan, "İstihdamda bunu yaptık, turizmde bunu yaptık. İnşallah bu yıl 40 milyon turiste doğru gidiyoruz, gelişmeler gayet güzel. Diğer alanlarda da bunu yapacağız ve bize parmak sallayanları buna pişman edeceğiz." şeklinde konuştu.