Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı´na çarpan Malta bayraklı geminin kaptanı ve iki personel, deniz kaza raporu hazırlanması için yapılan duruşmada tanık olarak dinlenildi.
Deniz ihtisas mahkemesi olarak görev yapan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi´ndeki duruşmaya, "Vitaspirit" adlı gemi işletmecisi Vita Management S.A´nın avukatları Tuğba Duygu Yazıcı ve Uğur Metin Aytekin ile yalı sahibi ailenin avukatı Erdal Gökçe katıldı.
Duruşmada tercüman aracılığıyla dinlenilen gemi kaptanı Baticula Edgardo Deseo, 5 Haziran 2017´den itibaren çalıştığı gemideki sorunların olay günü saat 15.20´de başladığını belirterek, telefonda arayan baş makinistin motorlarda problem olduğunu söylediğini anlattı.
"Geminin burnu rotasına dönmeye başladı"
Deseo, dar bir kanaldan, boğazdan geçtikleri için duruma acilen müdahale etmeleri gerektiğini söylediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Gözlemlediğimde makinenin devrinin düştüğünü, geminin iskele tarafına doğru rota değiştirmeye başladığını gördüm. Baş makiniste bir şey yapmak lazım dedikten sonra teknenin baş tarafı iskeleye doğru dönmeye başladı. Kılavuz kaptanla demir atmaya karar verdik. Baş tarafta bekleyen ekibe ´Hazır olun demir atacağız´ dedik. Birkaç dakika sonra makine devri 4 bin 400´den 6 bine çıktı. Bu sefer geminin burnu rotasına geri dönmeye başladı. Sancak tarafına dönmeye başladığı için demir atmaktan vazgeçtik. Böyle bir durumda demir atmak çok tehlikelidir. Çünkü su derinliği 60 metre olduğu için demiri kaybetme olasılığı vardır. O derinlikte demir tutarsa gemi sancak tarafına doğru dönmeye başlayacaktır."
"İskele tarafına gitseydim zarar artacaktı"
Tecrübeli bir kaptan olduğunu anlatan Deseo, şunları kaydetti:
"Ben deneyimli uzun süredir hizmet vermiş bir kaptanım. Sancak demiri bırakırsanız gemi dönmeye başlayacak ve bulunduğumuz konum itibariyle dönüş yarı çapımız çok sınırlı. Gemi dönmeye başlayıp sahile çarpsaydı daha büyük hasar ve ölümle sonuçlanan kazalar olabilirdi. Yani sahile, yanlamasına olarak daha geniş bir alana çarpıp daha büyük zarar verecekti. Demir atmaktan vazgeçtik. Yapılacak en iyi hareket biraz daha sancak tarafına gidip 4 metre su derinliği olan alanda gemi burnundan çarpıp sığa oturtmaktı ve böylece zararı en aza indirmekti. Motorlar durmuştu, sığ alana gidemedim ve o eve çarptım. Gitmek istediğim sığ alana gidemedim maalesef çok yakınında olan o eve çarptım. İskele tarafına gitseydim çok daha fazla zarar verecektim. Sonra bir şekilde gemiyi oradan kurtardılar." ifadelerini kullandı.
Kaptan Deseo, Boğaz geçişiyle ilgili haritanın güncellenmiş olduğunu ifade ederek, geçen ay da İstanbul Boğazı´ndan geçtiğini söyledi. Deseo, gemiye katıldığından bu yana makinesinde bir sorun yaşanmadığını kaydetti.
Baş makinist Adalla Diarico Concordo ise gemi yağcısının ana makinenin beşinci silindirinden su sızdığını söylemesi üzerine makine odasına giderek problemin nereden kaynaklandığını tespit ettiğini aktardı.
Su sızıntısının çok hızlı olması üzerine kontrol odasına geri dönüp kaptana haber verdiğini belirten Concordo, "Kaptan problemi düzeltmem için talimat verdi. Tekrar motor odasına gittim duruma müdahale etmek üzereyken motorların yavaşladığını duydum. Nedenini bilmediğim bir şekilde motor durdu. Kaptanı arayıp geçici bir tamir yapmamız gerektiğini söyledim. Kaptan onayladı ve çıkış borusunu kapattık. 5 numaralı silindiri soğutma sisteminden çıkarttıktan sonra kaptana telefon edip hazırız dedim. Kaptan da makineye çok yavaş geri talimatı verdi. Kaptan gemiyi çevirerek şu andaki demirleme yerine götürdü. Kaza anıyla ilgili bir şey görmedim. Ben sadece makineye odaklıydım dışarıda ne olduğunun farkında değildim. Motor durduktan kaç dakika sonra karaya çarptığını hatırlamıyorum." dedi.
Concordo, boğaz geçişi için kılavuz kaptanı almadan önce makineleri ve dümeni test ettiklerini dile getirerek, daha önce motorlarda değişik türde problemler olduğunu ancak bu tür bir sorunu ilk defa yaşadıklarını kaydetti.
Dümenci Samente Jervy Toledo ise dümendeyken birden bire motor devrinin düşmeye başladığını belirterek, "Kılavuz kaptan bana tam sağ emrini verdi. Akıntı çok güçlüydü, gemi yanıt vermedi. Bir kaç dakika sonra gemi sahile vurdu." diye konuştu.
Duruşmada beyanda bulunan yalı sahibi ailenin avukatı Erdal Gökçe, kaptanın çarpmadan kaçınmak için hiçbir tedbir almadığını, manevra yapmadığını, pervasızca ve ağır kusurla tarihi yalıya çarpmayı tercih ettiğini söyledi.
Gemi işletmecisinin avukatları ise bu beyanlara katılmadıklarını belirterek, kaptanın hasarı azaltmak, can kaybına ve yaralanmalara sebebiyet vermemek için elinden geleni yaptığını kaydetti.
Gemi mürettebatı ve avukatlar, duruşmanın ardından adliyeden ayrıldı.
Olay
İstanbul Boğazı´nda 7 Nisan Cumartesi günü ilerleyen Malta bayraklı "Vitaspirit" isimli gemi, Kanlıca önlerinde gemi makinesinin tamamen durması edeniyle Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı´na çarpmış, kazanın ardından yalıda büyük çapta hasar oluşmuştu.