Günaydın efendim, iyi bir hafta diliyorum. Tabii, beklendiği gibi bir karmaşanın içindeyiz.
Trump, dünyada büyük bir karmaşa yarattı ama sadece küresel ölçekte değil, Amerika’nın içinde de ciddi bir kaos söz konusu. Devlet memurlarını görevden alıyor, mahkemeler bu kararları durduruyor, ancak Trump bunları dikkate almıyor.
Bu arada, Amerikan İnsani Yardım Kurumu (USAID)’nu kaldırmaya çalışıyor. Şimdiden faaliyetlerini durdurttu. Tabii, bu durum bizi de etkiliyor.
Şu sıralar USAID, bizim depremzedelere de yardım ediyordu; o yardım da durdu. Şu anda Amerika’da kimse ne yapıldığını bilmiyor. Trump herkesi suçluyor.
En son, Los Angeles’taki yangın nedeniyle Demokratları suçladı. Durum bu, dışarıda karmaşa devam ediyor.
Bu arada, Yunus Emre Bey çok güzel bir yazı yazmış: Emlakçı Trump. Trump, emlak sektöründeki pazarlık yöntemlerini olduğu gibi siyasette de uyguluyor.
Eğer küçük bir devletseniz, hele ki bir Latin Amerika ülkesiyseniz, Trump sizi zorluyor. Bu yüzden Trump’a karşı durabilmek için bir blok oluşturmak gerekiyor. En azından Kanada ve Meksika, ona 30 günlüğüne geri adım attırmayı başardı.
Panama ise direniyor. Hatta çok ilginç bir çıkış yaptı. Amerikan Dışişleri Bakanı, Amerikan gemilerinin Panama Kanalı’ndan ücret ödemeden geçeceğini söyledi.
Bunun üzerine Panama, “Bu tamamen yalandır.” diye bir açıklama yaptı. Şimdi ne olacağı belirsiz.
Bu sabah, alüminyum ve çeliğe de %25 gümrük vergisi koyacağını açıklayacakmış.
Geçtiğimiz hafta içinde Trump yine dikkat çeken bir adım attı. Netanyahu hakkında tutuklama kararı veren Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım uyguladı.
Ancak bununla da yetinmedi. Uluslararası Adalet Divanı’na başvuran Güney Afrika’ya da yaptırım uyguluyor. Hatta Güney Afrika’da yapılacak G20 toplantısına katılmayacağını açıkladı.
Şu anda Amerika, bazı uluslararası kurumlardan çekiliyor. Oysa içine kapanarak büyüyen hiçbir devlet olmamıştır. Bu nedenle, bu sürecin nereye varacağı belirsiz.
Emlakçı dedik… Bu durumu en iyi anlayan kişi galiba Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski oldu. Amerikan yardımı karşılığında yer altı madenlerini verebileceğini söyledi.
Çünkü Yunus Emre Bey’in yazısında belirttiği gibi, Trump müzakerelerden her istediğini alamasa bile, en azından bir kısmını elde edip yenilmemiş görünmek istiyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne uyguladığı ve uygulayacağını açıkladığı yaptırım kararında ise çok ilginç bir ifade var. Şöyle diyor: Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlarına ve dostlarına karşı.
Peki, bu “dostlar” ne yaparsa yapsın, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden muaf mı olacak? “Dostlar” kimler? Böyle bir açıklama kabul edilemez ama Trump bunu da yapıyor.
Bu hafta Münih’te çok önemli bir güvenlik toplantısı, Uluslararası Güvenlik Konferansı düzenleniyor. Trump, konferansa Başkan Yardımcısı Vance’i gönderiyor.
Doğrusu, Güvenlik Danışmanı’nı veya Dışişleri Bakanı’nı yollamasını beklerdim. Ancak anlaşılan, heyet içindeki en yontulmamış isim Vance olduğu için onu seçti. Böylece Vance, ilk kez uluslararası bir sahnede yer almış olacak.
Trump’ı aratır mı bilmiyorum ama karmaşık bir dünyadayız. Dikkat ederseniz, henüz Çin ve Rusya’ya karşı net bir açıklama yapmadı. Ancak Avrupa Birliği’ne gümrük vergisi koyacağı kesin gibi görünüyor.
Avrupa Birliği’nin de buna karşı koyacağı kesin.
Gazze konusunda ise Suudi Arabistan bu sabah çok sert bir açıklama yaptı ve kabul edilemez dedi. Zaten tüm dünya aynı şeyi söylüyor. Peki, Trump bunu neden yapıyor? Belli değil. Belki de ileride Gazze’de inşaat projelerinde yakınlarına iş çıkarmaya mı çalışıyor, o da bilinmez.
Ama Netanyahu bu politikayı destekliyor. Bu, ne akıl alır bir şey ne de uygulanabilir bir plan.
Efendim, yılbaşından önce 2025, 2024’ten daha karmaşık geçecek demiştik. Ancak doğrusu, ben bile bu kadarını beklemiyordum.
Hepinize saygılar ve iyi bir hafta diliyorum efendim.