İran ile 8 yıl süren savaşta çok büyük ekonomik kayıp yaşayan Saddam yönetimindeki Irak, Arap ülkelerinden aldığı borçları ödeyemeyecek hale geldi. Gözünü Kuveyt´in petrollerine dikti ama iki yıl önce İran ile savaşında müttefiki olan ABD´yi dikkate almadı.
1961´de İngiltere´den bağımsızlığını kazanan Kuveyt´in Osmanlı döneminde Basra vilayetine bağlı bir kaza olduğunu, dolayısıyla şimdi de kendisine bağlı olması gerektiğini öne sürdü. Irak Kuveyt sınırının İngiltere lehine bir biçimde çizilmiş olduğunu iddia etmekteydi. Irak´a göre Kuveyt Osmanlı döneminde Basra´nın bir parçası olduğu için Irak´a aitti.
Saddam yönetiminin bunlarla birlikte doğru olup olmadıkları kesin olarak bilinmeyen bazı tezleri de vardı. Milyonlarca insan Saddam´ın İran savaşından önce Suudi Arabistan ve Kuveyt´ten aldığı borçların silinmesini istiyordu. Çünkü İran´daki ´Şii Devrim´den Arap ülkelerini koruduğunu iddia ediyordu. Saddam´ın öne sürdüğü bahanelerin çoğu Kuveyt´i işgal öncesi meşruluk yaratma çabası olarak görüldü.
Saddam, Temmuz 1990´da Kuveyt´i işgali hedeflemişti, ancak silahlı kuvvetlerini Kuveyt´e sevk etmeden önce İran-Irak Harbi süresince kendini destekleyen ABD´ye yaklaşarak nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda görüş almak istedi, bu amaçla ABD büyükelçisini sarayına davet etti. Saddam Hüseyin, ABD Bağdat Büyükelçisi April Glespie ile 25 Temmuz 1990´da görüşmesini yaptı.
April Glespie Saddam´ın sorusuna; ?Kuveyt ile aranızdaki sınır anlaşmazlığı gibi, Arap ülkeleri arasındaki ihtilaflar hakkında fikrimiz yok? cevabını vermişti. Daha sonra ABD dışişleri bakanlığı, Saddam´a; ?Washington´un Kuveyt ile özel güvenlik ve savunma güvenlik anlaşması yoktur.? Mesajını gönderdi. ABD Saddam´a yeşil ışık yakmak niyetinde olmadığı halde, verdiği cevaplar ile gerçekte Saddam´ı cesaretlendirmişti. (A.Öner Pehlivanoğlu,Orta Doğu ve Türkiye,Kastaş Yayınevi,2004,p.193)
Savaşta 30 binden fazla Irak askeri ile 500´e yakın Amerikan askeri öldü. Irak ordusu büyük kayba uğradı. ABD, savaş öncesinde Körfez ülkelerine geçici olarak kurduğu askeri üslerin çoğundan çıkmadı.