Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Washington’daki Anti-Çin Partisi atağa geçti!

Abdullah Muratoğlu, Tayvan konusunda ABD ile Çin arasın var olan ilişkiye dair “acilci” bir şekilde yaklaşılmasını isteyen ve kendisinin “Anti-Çin Partisi” olarak vasıflandırdığı yapının konuya dair yaklaşımını analiz ediyor.

Washington’daki Anti-Çin Partisi atağa geçti!

ABD’de Kasım’da ara seçimler yapılacak. Amerikalılar bu seçimlere de derin bir bölünmüşlük duygusuyla hazırlanıyorlar. Amerika’nın politik kutuplaşmasının dışında kalan nadir uzlaşma başlıklarından biriyse “Çin”. İster Demokrat, isterse Cumhuriyetçi olsun, ABD’nin siyasi elitleri çoğunlukla Çin’in yükselişinin durdurulması konusunda fikir birliği içerisindeler. Çin’i ABD için ‘varoluşsal tehdit’ olarak gören siyasi elitlerin bu birlikteliğini ifade etmek için “Anti-Çin Partisi” uygun bir niteleme. Bu ‘Parti’, İhtiyatlı şahinler ile Acilci Şahinleri bir arada tutuyor.

“Büyük güç rekabeti”nde “Tayvan krizi” ABD açısından çok önemli bir “kaldıraç” rolü oynuyor. Tayvan’ın Ana Kara Çin’iyle birleşmesiyse Pekin için mutlak olarak gerçekleşmesi gereken ulusal bir hedef. Pekin Tayvan ile birleşmenin barışçıl şekilde gerçekleşeceğini söylese de “askerî müdahale” seçeneğini dışlamıyor. Aslına bakılacak olur ise, ABD resmen söylemese bile Tayvan’ın Çin’le gönüllü birleşmesini istemez. Anti-Çin Partisi’yse Tayvan’da Pekin karşıtı duyguların yükselmesini ve politik olarak pekiştirilmesi için yoğun çaba harcıyor.

Anti-Çin Partisi’nin hedeflerinden birisi, ABD ile Çin arasındaki siyasî ilişkilerin temeli olan “1979-Tayvan İlişkileri Yasası”nın değiştirilmesini sağlamak. ABD, Tayvan’ı Çin’in parçası olarak görüyor, ancak mevcut durumun zor kullanılarak değiştirilmesini dışarda bırakıyor. ABD, Çin’in Tayvan’a askerî müdahalede bulunması durumunda Tayvan’ı savunmayacağını söylemiyor, savunma ihtimaliniyse dışlamıyor. Muğlaklık ifade eden bu yaklaşım “stratejik belirsizlik” olarak niteleniyor. Bu muğlaklık ve çelişki, Pekin için aşılması gereken en ciddi sorunlardan birisi. Anti-Çin Partisi’yse “stratejik belirsizlik” yerine “stratejik netlik” istiyor.

ABD’nin politikası Tayvan’ın savunma kapasitesinin geliştirilmesini içeriyor. Anti-Çin Partisiyse, “Kirpi stratejisi” olarak nitelenen stratejinin daha da ileriye götürülmesinde yana. Anti-Çin Partisi’nin son girişimlerinden birisiyse geçtiğimiz Çarşamba günü Senato Dış İşleri Komitesi’nde iki partili destekle geçen “Tayvan Politika Yasası’ydı. Tasarıyı Komite’nin Demokrat Başkanı Bob Menendez ile Cumhuriyetçi üyesi Lindsey Graham hazırlamıştı.

“Tek Çin” politikasına bağlı olduğunu savunan Biden Yönetimi’yse tasarının bazı maddelerini destekliyor, bazılarınıysa ‘tehlikeli’ buluyor. Tasarının yasalaşması için Senato ve Temsilciler Meclisi’nde oylanması gerekiyor. Tasarı bu aşamalardan sonra Biden’ın önüne gelecek. Oylamaların Kasım seçimlerinden sonraya bırakılmasını istemeyen Anti-Çin Partisi, tasarının hızlıca ABD politikasına dönüşmesini istiyor. Ancak tasarının revize edilerek yıl sonuna kadar geçmesi beklenen” 2023-Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası”na eklenmesi bekleniyor.

Anti-Çin Partisi’nin Acilciler’i hem ABD’nin Çin karşısında askerî üstünlüğünü korumasını, hem de Tayvan’ın savunma kapasitesinin güçlendirilmesini istiyorlar. ABD’nin 2023 savunma harcamalarında “Çin etkisi” hayli yüksek, ancak “Acilciler” bu bütçeyi bile yetersiz buluyorlar.

“1979-Tayvan İlişkileri Yasası”nın kapsamlı revizyonu olarak nitelenen “Tayvan Politika Yasası”, Tayvan’a 5 yıl içinde 6.5 milyar dolarlık askerî yardım öngörüyor. Tasarı, silah satışlarının hızlandırılması ve kolaylaştırılması için Tayvan’a “NATO dışı önemli müttefik” statüsü verilmesini içeriyor. Tasarı Çin’in Tayvan’a müdahale etmesi halinde yaptırımlar da öngörüyor. ABD’nin Tayvan ile resmi diplomatik ilişkisi bulunmuyor. Tayvan Washington’da “Taipei Ekonomik ve Kültürel Temsilci Ofisi” olarak temsil ediliyor. Tasarıdaysa “Tayvan Temsilciliği” ibaresi kullanılıyor. Bu ibare Çin’i ziyadesiyle rahatsız edecek bir nitelik taşıyor.

Analizciler ‘caydırıcılık’ gerekçesiyle savunulan “Tayvan Politika Yasası”’nın Tayvan üzerinde çatışma olasılığını artıracağına dikkat çekiyorlar. Çin’lilerse ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığını savunan güçlere verdiği desteğin ABD ile Çin arasında bir savaşa yol açabileceğini söylüyorlar.

Ekim ayı ortalarında “Çin Komünist Partisi”nin 20. Kongresi yapılacak. Dünyanın gözü bu Kongre’de. Çin Lideri Şi Cinping’in üçüncü bir 5 yıl daha elde ederek gücünü pekiştirmesi bekleniyor. Cinping’in ideolojik statüsünün yükseltilmesi de söz konusu tabii. ABD’nin “Hint-Pasifik” ve “Tayvan politikası”nın 20. Kongre’nin ana gündem maddesi olacağıysa, aşikâr.



Anahtar Kelimeler: Washington’ - Partisi atağa geçti!

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER