Trump´ın dediği gibi Suriye´den çekilme kararı sürpriz olmamalıydı çünkü bunu daha önce söylemişti.
Ancak bu kararın hiç bir kimseye danışılmadan alınması kesin bir sürprizdi.
Çünkü bazı birimlerle konuşulmadığında ABD´nin geçen yıl bu aylarda kabul edilmiş olan ulusal güvenlik stratejisinin artık kalmaması gibi bir durum ortaya çıktı.
O güvenlik stratejisinin en önemli uygulayıcısı olan Mattis de işte bu yüzden istifa etti.
Aslında onun gidici olduğu son altı aydır Washington´da konuşuluyordu.
Hatta yerine senatör Tom Cotton´un geleceği de söylenmekteydi.
Senatör Tom Cotton
Hem Mattis gibi devlette akil adam rolünü üstlenmiş bir insanın gitmesi hem de ortada net bir ulusal güvenlik stratejisi bulunmaması ortaya tehlikeli bir durum da çıkarıyor.
Trump kabinesinde alternatif fikir söyleyebilecek hiç bir insan istemiyor. Sadece kendisine benzer fikirleri savunanları dinlemekle yetinmeye kararlı.
TEHLİKELİ DURUM
Amerika gibi global düzeyde birçok çıkarları olan bir süper gücün bu duruma düşmesinin tehlikeli olduğunu düşünenler de var Washington´da.
Örneğin Cumhuriyetçi Parti´den senatör Lindsley Graham bunu ifade etti. Demokratların senatodaki lideri Chuck Schumer bu durumun hayli tehlikeli bir görünüm oluşturduğunu vurguluyor.
Afganistan´dan da 7 bin asker çekmek isteyen Trump´ın Suriye ve Afganistan kararları yeni bir ulusal güvenlik konseptinin habercisi olabilir.
Yeni bir savunma bakanı atandıktan sonra bunun tartışılacağı ve yeni bir strateji yazılmasının gerekeceği de söyleniyor Washington´da.
TÜRK-ABD KOORDİNASYONU
Türkiye ile Amerika ilişkisinde yeni bir sayfa açıldığı da söyleniyor. Amerika´nın yeni yazılacak ulusal güvenlik stratejisinde Türkiye ile ilişkilerin nasıl konumlandırılacağını da yakında göreceğiz.
Başkan Trump ile Başkan Erdoğan´ın son dönemde kurmuş oldukları pozitif ilişkiye bakarsak ABD´nin önümüzdeki yıllarda bölgede Türkiye ile daha koordineli çalışacağını şimdilik söyleyebiliyoruz.