22. 08. 2018 Çarşamba
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, "Türk-Alman Kahve Sofrası" etkinliği kapsamında Cumhurbaşkanlığı konutu "Schloss Bellevue´ye davet ettiği bir grupla sohbet etti.
Burada konuşan Steinmeier, Almanya´da son dönemde aidiyet, dışlanma, entegrasyon ve toplumun içine kapanması gibi konuların tartışıldığına dikkati çekerek, bu tartışmaların panik yapılmadan ve sorunlardan kaçılmadan ele alınması gerektiğini söyledi.
Almanya´nın birçok kişi için yeni bir vatan haline geldiğinin ancak kimsenin de bu nedenle köklerini inkar etmediğinin altını çizen Steinmeier, vatan kelimesinin "başkasını dışlamak için kullanılan bir araç olmadığını" kaydetti.
Steinmeier, sosyal medyada "MeTwo" etiketiyle kullanıcıların günlük yaşamda uğradıkları ayrımcı, ırkçı veya siyasi tartışmalardaki dışlanma deneyimlerini paylaştıklarını anımsatarak, "Göçmenlerin çocukları ve hatta torunlarından da sık sık şu sözleri duyuyorum; ´Burada doğmama ve çok çaba harcamama rağmen yine de buraya ait olamıyorum´. Bu sözler beni etkiliyor ve huzursuz ediyor." ifadesini kullandı.
Bu duruma toplumun kayıtsız kalamayacağını belirten Steinmeier, "Almanya´da ne kadar uzun süre yaşadıklarını fark etmeden, göçmenlere sürekli şüpheyle yaklaşılması sadece bireyleri yaralayıcı değil, ülkemiz için utanç vericidir. Irkçılık ve ayrımcılık insan onurunu zedeliyor ve demokrasimize zarar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Herkesin cumhurbaşkanıyım" vurgusu
"Birinci veya ikinci sınıf vatandaş yoktur." diyen Steinmeier, Almanya´da aynı hakları ve yükümlülükleri olan eşit vatandaşların bulunduğunu dile getirdi.
Steinmeier, "tüm bu insanların" cumhurbaşkanı olmaktan gurur duyduğuna dikkati çekerek, "Hangi kökenden geldiklerine, hangi ten rengine veya hangi dine sahip olduklarına bakmadan aynı saygı ve özveriyle onların cumhurbaşkanıyım." diye konuştu.
"Birlikte kazanıp birlikte kaybedebileceğimiz bir Almanya istiyorum"
Burada, birlikte yaşarken ortaya çıkan ihtilafları kişinin aidiyetini sorgulamadan çözmek gerektiğini vurgulayan Steinmeier, "İşler yolunda gitse de gitmese de biz bir ülkeyiz. Başarılarımızı birlikte elde ettiğimiz gibi, krizleri de sadece güçlerimizi birleştirerek aşabiliriz. Son yıllarda bunu birçok defa kanıtladık. Kısacası, ben birlikte kazanıp birlikte kaybedebileceğimiz bir Almanya istiyorum." dedi.
Steinmeier, uzun zamandır Almanya´nın bir göç ülkesi olup olmadığı tartışmalarına da yanıt vererek "İnsanları çağırdığımız için göç var ve bu gelecekte de böyle devam edecek." yorumunu yaptı.
Birçok kişinin köklerinin, bugün yaşadıkları ve gelecekte yaşamak istedikleri yerden farklı bir yerde olduğunu söyleyen Steinemeier, bununla sadece mültecileri değil, İtalya, Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Türkiye´den çalışmak üzere davet edilenleri de kastettiğini belirtti.
"Cumhurbaşkanı olarak size teşekkür ediyorum"
"Onlar olmadan, daha sonra gelen aileleri, çocukları ve torunları olmadan ülkemizin ekonomik refahı ve hatta bugünkü toplumumuz da olamazdı. Bunu hep birlikte başardık. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak size bundan dolayı teşekkür etmek istiyorum." ifadesini kullanan Steinmeier, bu kişilerin hikayelerinin Almanya´nın bir parçası olduğunu kaydetti.
Alman Milli Takımı´nın Türk asıllı futbolcusu Mesut Özil, bir ay önce ırkçı ve ayrımcı saldırılar nedeniyle milli takımdan ayrıldığını açıklamış ve ülkede ırkçılık ve ayrımcılık konusunda yoğun tartışmalar yaşanmıştı.
Mesut Özil, kendisine yönelik saldırılarla ilgili "Kazandığımda Alman, kaybettiğimde göçmenim." diye konuşmuştu.