“Editör” başlıklı yazı’dan…
“Henüz elde edemediğiniz başka ganimetlerde vardır ki, onlar Allah’ın bilgi ve kudreti dâhilindedir. Allah her şeye kadirdir.” (Fetih Suresi; 48/21)
“Sonra o gün nimetten sorguya çekileceksiniz” (Tekâsür; 102/8)
“Her imkân Allah Teâla’nın bir lütfudur.
Teknolojik gelişmelerin sunduğu imkânlar yaşantımızda köklü değişimler oluşturmaktadır. Bu süreçte kişisel teknolojiler de her geçen gün baş döndürücü bir hızla gelişmekte, sanal ağlar, özelde aileleri, genelde devletleri olumlu ve olumsuz etkilemektedir. Olumsuzluklara gerekli tedbirlerin gecikmesi veya alınmaması, sosyal sorunları gün geçtikçe daha da bir çetrefilleştirmektedir.
“O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlakâ yanında hazır bir gözetleyici vardır.” (Kâf; 50/18)
Sanal dünya, gerçek yaşantımızın yadsınamaz bir uzantısı olmuştur. Mümine yakışan ve yakışmayan her hâl sanal âlem için de geçerlidir. Dilin afetleri olan gıybet, dedikodu, yalan, suizan, iftira ve diğer yakışıksız hasletlerden bu ortamda da uzak durulmalı, aynı şekilde iyi hasletlerde o ortamda sergilenmelidir.
Sanal ortamın diğer meselelerde olduğu gibi, farklı perspektiflerden incelenmesi, üzerinde düşünülmesi, disiplinlerinin belitlenmesinin gerekli olduğunu konunun uzmanları söylemektedirler.” (S, 1)
Dergini bu sayısında, kapak konusu dâhilinde;
> “Dini Gruplarda Dijitalleşme Etkisi, Dr. Hasan Sarı, (S, 3)
> “Dijital Bilgi Krizi ve İslâmî İlimlerin İmkânları, Mehmet Yıldırtan, (S, 7)
> “Günümüzde Ahlâkî Çöküntü” Süleyman Gülek (S, S, 14) imzalı yazılar ile Kur’an ve İslam ağırlıklı araştırma yazıları ve gündemimizin ilk sırasında yer alan Gazze dramına yönelik olarak Ahmet Varol imzalı “Gazze’de Kararlı Direniş ve Ateşkes” başlıklı yazı ile ‘kitap inceleme’ sayfasında ise, Levent Selçuktekin’in Celalettin Vatandaş’a ait “Esenlik Yurdunun Çağrısı” adlı eser yönelik bir araştırma ve inceleme yazısı yer almış bulunmaktadır.
Derginin, Dr. Hasan Sarı imzalı “Dini Gruplarda Dijitalleşme Etkisi” adlı makalenin ‘değerlendirme’ başlıklı son bölümünde, Müslümanların zihniyet temelinde Batı modernleşmesine yönelik bir karşıtlığın var olmasına rağmen, onun ürettiği teknikten yararlanma düşüncesinin hâkim olduğuna işaret ediyor; “Türkiye’de dini cemaatlerin Batı modernleşmesine zihniyet temelinde karşı oldukları bilinir. Karşıt olunmasına rağmen tekniğin/teknolojinin imkânlarından yararlanmak için modern kalıplar kullanılmaktadır. Yeni medyada etkileşim ve yapay zekâ gibi teknolojiler bize 20. Yüzyıldakinden daha fazla konformizm vaat eder. Bu bir nevi Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktır. Düşüncesizce ve dikkatsizce yapılan aktiviteler sekülerleşmeden kaçan dijital cemaatleri postseküler görünüme bürümektedir.
Belki maslahat gereği gidişatın tersine hareket edilemeyeceği iddia edilebilir. Eğer postmodern/postseküler zihniyet kalıplarının farkında olunarak rafine bir teknoloji kullanımı sağlanırsa, dinin özüne dair tavır ve tutumlar da istenilen düzeye çekilebilir. Orijinal kimliğin muhafazası için teknolojiyi geliştirilenlerden dünya görüşleri ve niyetleri asgari düzeyde de olsa tanınmalı ona göre tedbirler uygulanmalıdır.” (S, 6)
