ALLAH YOLUNDA HAYATI FEDA ETMEK!
“Mü’minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır”. (Nisa 4/95)
Yirminci yüzyılın başında İslâm toprakları işgal edilince, esaret altındaki Müslümanlar, işgalcilere karşı cihad hareketlerini başlattılar. Bu mücadeleler, İslâm coğrafyasının belli bölgelerinde yılarca devam etmesine rağmen bir bütünlük olmadığından başarılı olunamamıştı. Hilafet yıkıldı, ümmet birliği kalmadı, Batı karşısında yenildik.
Yirminci asrın son çeyreğinde, kominist Rusya tarafından işgal edilen Afganistan, Müslümanlar için yeni bir umut oldu. İşte tam burada Afgan cihadı içinde bir âlim ve mücahid olan “Abdullah Azzam” (rh.a.)’i tanıdık
Bu cihad ile Afganistan’ın dışından oraya akın akın Müslümanlar gittiler. O Müslümanların cihada katılma sürecinde birtakım sıkıntılar yaşandı, iç kavgalar oldu. Dışarıdan gelen mücahidler, Afgan halkıyla bazı problemler yaşadı. Abdullah Azzam’ın özelliği, Afgan cihadının daha düzgün, daha makul, daha İslâmî ve daha insanî çizgide kalmasını sağlamaktı. Bunun içinde ciddi bir eğitime ihtiyaç vardı ve Abdullah Azzam bu işi üstlendi. Âlim, mütefekkir, mücahid, cihad ruhunu taşıyan ve İslâmî hassasiyetlere riâyet eden bir müslümandı. Azzam, Afgan cihadına katılan mücahidlere askerî eğitim ile birlikte ahlâkî eğitim, dinî eğitim, savaş hukuku eğitimi verdi ve Afgan cihadındaki sapmaları, yanlışları önlemeye gayret etti. Şedid Abdullah Azzam (rh.a.), Filistin’de İsrail’e karşı savaştı. Bu savaş öncesinde öğretim görevlisi olan Azzam, İhvan terbiyesinden geçmiş birisidir.
Abdullah Azzam, cihadın sapmaması için elinden geleni yaptı. İlk önce yurt dışından gelen mücahidleri eğitmek için bir mektep kurdu. Abdullah Azzam, Peşaver’de bir nevi okullar açtı, medreseler kurdu ve hastaneler inşa etti. Bir cihadı, ruhen ayakta tuttu. Ayrıca Abdullah Azzam, Afgan mücahid liderler üzerinde de etkisi olan birisiydi ve birbirlerine düşmanlıklarını engellemeye çalışarak, onların aralarını buluyordu.
Azzam, bu durumu sağlayabilecek kapasitede bir isimdi. Sovyetler Birliği’nin uzantısı olan rejimin devrilmesi için gün sayılırken ve yeni hedefler belirlenirken, “Abdullah Azzam”a yapılan suikastin gerçekleşmesi manidardır. Ölümden sonra Afganistan, gerek yerel gruplar, gerekse savaşçılar arasında ayrılıklar derinleşti ve ülke bir iç savaşa sürüklendi.
“Vuslat Dergisi” olarak Aralık sayımızda, rahmetle andığımız şehid “Abdullah Azzam” (rh.a.)’i anmak, O’nu cihadçı ruhunu ve mücadelesini anlatmak istedik. Makaleleriyle katkı sağlayan kalem sahiplerine müteşekkiriz.
Selâm ve duâ ile.