Tarih: 21.01.2020 07:54

Veysi Dündar; Şov Bitti..!

Facebook Twitter Linked-in

Havuz medyasında bulamazsınız bu haberi ama benden size bir hizmet; Libya’ya asker gönderip, Atatürk gibi savaşacağız sanıyorduk. Değilmiş. Sadece eğitmen göndermişiz.

Ne tesadüf ki Rusya’nın da ateşkes isteyeceği tutmuş ve biz de ateşkes istemişiz. Bunlar güzel gelişmeler, kimse ölmesin, yaralanmasın, “savaş mecbur değilseniz, cinayettir” sözü gayet iyi ve yerinde bence de.

Tabii havuz basını ve trol sosyal medya ordusu, bu zamana kadar yazdıkları Libya senaryosunu geriye dönük “undo” etmek için çaba harcar mı bilemeyiz. Sonuçta bu zamana kadar neyi undo ettiler ki, bu konuda geri adım atacaklar. Umutsuz bir durum ama yine de çıkmayan candan ümit kesilmez.

Beni bütün bu gelişmeler sadece tek bir açıdan ilgilendirdi. Bütün bu şovun, gösterinin, hamasetin, gerçeklikten kopuk algı manipülasyonunun, artık bir sonunun geldiği veya gelmesi gerektiği.

Açıkçası gösteri bittiyse biraz memleketle ilgilenmenin tam zamanıdır.

Ekonominin temelleri ile başlamakta fayda var. Gelir adaletsizliğini gidermek için ne yapmayı düşünüyorsunuz, yüksek sesle söyleyin dinleyelim. Hala yoksullukla mücadeleden ve günlük geliri eskiden 1 şimdi 5 dolardan az olan nüfusu azaltmaktan mı söz edeceksiniz merak ediyorum.

Türkiye’de az gelişmişlik üzerine kalem oynatanların, neredeyse 50 sene önce yaptıkları tespitleri dünya artık Mars’ta koloni kurmaya soyunmuşken hala dolaşımda tutup oy devşirmekten daha sıkıntılı ne olabilir?

AKP’yi iktidar yapan ve zorlanarak da olsa sadece küçük yerleşim birimleri sayesinde iktidarda tutan sosyal yardımlara dair; Aile Bakanının açıklamaları bizi umutsuzluğa itse de, ülkenin kaybedecek bir dakikası yok.

Ülkenin sürdürülebilir yoksullukla yönetilebileceğinden emin olan AKP’li bakanın hedefi yoksulluğun devamından ve devlet eliyle idamesinden yana olsa da ülkenin buna tahammülü kalmadı.

Dünyanın en kötü gelir dağıtan birkaç ülkesinden biri olmaya devam edemeyiz.

Tüm kamusal üretim değerlerini satıp vatandaşın borcuna ve tasarrufuna talip olan finans kapitalden ibaret bir devlet yapılanması ile alacağımız yol olabilir mi?

Devletin görevi adaleti, güvenliği ve halk arasındaki ilişkilerin sıhhatini teminden öte ise, ona devlet değil koca burun ya da koca kulak denir.

Herkesin işine burnunu sokan, ekonomiyi dizayn eden, hele bir de vatandaşa babalık analık taslayan şey devlettir ama olsa olsa miadı dolmuş sosyalist ya da onun zıddı totaliter devlettir.

AKP sıkıcı hamasi sanat ürünlerini ya da doğru ifade ile Türk’e Türk propagandasını sadece sanal mecrada yapabilmiş ve bu iyi de olmuştur.

İran’ın başına gelen ve gayet aşağılayıcı bir “Dünya bırak 5’i 1’den dahi küçüktür” hadisesinde de açıkça görüldüğü üzere hayat filmlerden bayağı farklıdır.

İngilizce deyimle “There is no business like show business” dense de hayat bunun tersini kanıtladı.
Gösteri bitip makyajların temizlenmeye başlandığı anda, ortada sadece sözlerden ibaret bir yığının olduğu görüldü.

Esad ayakta, Libya’da taraflar kozlarını kendi kasları ile paylaşacak, Filistin İsrail’le Mısır’da doğalgaz konuşuyor, İran generalinin ölümünü sineye çekecek vs.

Bütün bunlar yaşanırken bizim ülkemizde önce ‘mermi kaç para, kurşun kaç lira, bomba ne kadar?’ diye soran iktidar, kendisine ‘elektrik kaç para, doğalgaz ne kadar?’ diye soranlara karşı havaya bakıyor.

Böyle ülke yönetmek için fazla çaba harcamanıza gerek yok. Tek yapmanız gereken sıkıldıkça dizi çevirmek ve yapmayacağınız şeyleri yapmış gibi yazan bir medyaya sahip olmak.

Ancak gerçeklikle rabıtası kalmamış bu halin sürdürülme şansı kalmadı. Ayrıca dünyada güç deneyi yapılacak coğrafya da yok. Libya vardı o da taze bitti. Hapse atılacak parti başkanı, kayyum atanacak belediye de çok az.

AKP bütün rezervlerini tüketmiş durumda…
Bütün yanlış kapılar çalındı, bütün pencerelerin çıkışa elverişli olmadığı test edildi.
Bundan sonra AKP için doğru kapının kolunu kaldırmak dışında seçenek kalmamıştır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —