?Park Otel kentsel düzenleme çalışmasından alınan bu beton parçası Sn. Profesör Dr. Nurettin Sözen´e İstanbul´un geleceğini korumak için gösterdiği duyarlılık ve kararlılık nedeniyle İstanbulluların bir şükran ifadesi olarak takdim edilmiştir? 19.4.1994

Yukarıdaki sözler bir beton parçasının üzerindeki artık yazıları dahi zor okunan bir sarı plaketten.
Bu plaketin fotoğrafını bizzat çektim.
Nurettin Sözen´e yaptığım ziyarette gördüklerim arasında beni en çok etkileyen bu rengi solmuş plaket oldu.

İç huzurunun nişanesi, görevini yapmanın bilinci, geçmişiyle barışık olmanın sembolü olan bir ödüldü bu. Herhalde sıradan bir metale kazınan bu satırların dünyanın en değerli elmasını bile verseniz yerini dolduramazsınız.

Defalarca bu satırlarda zikrettiğim bir şövalyenin 82 yaşındaki bir delikanlının pırıl pırıl berrak zekasının konuşanda hayranlık uyandıran tevazuu ile ilk defa karşılaşıyordum.

Her cumartesi köşemde konuk ettiğim ?zaman işçileri? arasında ayrım yapmaya gönlüm elvermez. Nurettin Sözen´in Hipokrat´a ettiği yeminin büyük parantezine sadece hasta çocukları değil, tüm bir şehri aldığını bu yeminin yükünden bırakın kaçmayı her adımını bu yeminin şekillendirdiğini söyleyebilirim.

Selim Edes-Engin Civan ekolünü kendi döneminde literatürden silen adama plaket vermek değil heykelini dikmek gerekirmiş. İstanbul´u emsalleri paramparça eden gökdelenlere teslim edip sonra karşısına geçip ?ihanet ettik, affet? diyen zihniyetin turnusolu olurdu o heykel. İzmir´e niyetlenen ve İzmir´i mahallenin en güzel kızı diye tanımlayıp eril bir dille yaklaşan 2019 AKP´sinin hasbelkader alacağı herhangi bir şehirden ihanet için özür dileyeceği tarihi beklemeye kimse tahammül edemez.

Dikey mimariyi sorgulayan AKP´ye Nurettin Sözen´e 25 sene önce verilmiş plaketten daha iyi bir ders aracı olamaz.

Nurettin Sözen´i yeni kuşaklara anlatmak herkesin görevi olmalı aslında. CHP´nin ileri ucuna çok önceden yerleşmiş 65 yıllık bir partili. Tam 17 yaşında bıyığı yeni terleyen bir delikanlının sadece 20 yaşında efsanevi İnönü ile aynı kareye düşmesi belli ki tesadüf değil.

Turgut Özal´ın özel olduğu yıllarda İstanbul´u hem de Bedrettin Dalan´dan almak ancak böyle bir altyapı ile mümkün olurdu zaten. İstanbul´u doğalgazla buluşturan ilk kişinin, ilk metro tünelini kazanın kendisi olduğunu söylerken gözleri iki nedenle doluyordu. Bir taraftan İstanbul´un genetiğine kazınacak hizmetleri yapmanın gurur gözyaşıdır bu. Diğer taraftan sadece siyasetin en tatsız rekabet dili uğruna bu hizmetleri gözardı edenin devletin en tepesinde olduğunu bilmenin hüzün gözyaşıdır bu.

İşçiye refah payını sadece kendi toplu sözleşme dönemi için değil kendinden önceki zamanları da kapsayacak şekilde veren gerçek Sosyal Demokrat Sözen´in üzüntüsünün arka planını iyi anla(t)mak gerekir.

AKP başkanına değil Cumhurbaşkanına olan kırgınlıktır.

AKP´nin nobran dilini belki hepimiz tolere eder rekabet ederiz. Ama Cumhurbaşkanlığını rakip görmek koca bir geleneğin reddidir devlet terbiyesi alanların gözünde.

Şu aralar herkesin merak saldığı Facebook´un ?10 years challenge = 10 yıllık meydan okuma? eğlencesinden bir fiziksel portre yapsak Sn.Sözen´e; kuşkusuz Kız Kulesinden Beşiktaş peyzajını 10 yıllık değil 25 yıllık meydan okuma diye koyarız. Sözen´e portre yapacaksanız Park Otel´e karşı duran bu adamın resmini, yani zamana ister istemez yenik düşen bir adem oğlunun suretini, tercih etmeyin. Hepimiz bir pıhtıdan dönüştük ve toprağın bağrına gideceğiz. Bırakacağımız ise sadece hoş bir sada olacaktır.

Nurettin Sözen´in portresi İstanbul´un çirkinliğine direnmesidir. İstanbul´a ihanet etmemesidir. Kumun, çakılın, suyun terkibinin yani betonun değil onun oluşturduğunun içini merak etmesidir. Zarfı değil mazrufu önemsemesidir.

?Ey CEHAPE bir dikili ağacın yok? diyene tek başına dikilip: ?Evet yok. Dikili ağaçtan kasıt şehrin bağrına saplanan kuleler? ise ?bir dikili ağacım olmasın? diyen ruhtur.

Eğer İstanbul 25 sene daha Sözen´e emanet edilse idi her biri en berbat Amerikan film karakteri Transformers´a benzeyen hilkat garibesi kuleleri şehre karabasan gibi dolmuş görmeyecektik.

Tarih İstanbul´a Sözen´i nasip etmiş. O vicdanına emanet etmiş. Arkasından hoş seda etmek için elimizde çok şey var.

Ama en güzeli rengi solmuş bir plaket.

İstanbul´un 25 yıllık serüveninde başına gelenlere dair yazılarım:
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/10/27/boyle-mi-vatansever-olunur/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/01/13/gunumuz-istanbulundan-bir-peyzaj-umberto-eco-ve-skolastigin-zararlari/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2019/01/06/mili-egitim-bakanligina-dev-hizmet-yahya-kemalden-siirli-deneme-sinavi/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/31/akp-bizi-ne-hakla-depremle-tehdit-ediyor/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/21/ekrem-imamogluna-karsi-care-acun-da-olabilir/

http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/19/iktidarin-mermerden-sirca-kosku-ve-kamu-bankalarindan-kis-indirimi/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/16/sehrin-insani-pahali-zevkler-ucuz-cesaretler/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/11/tehlikeli-oyunlar-romanda-kalsin-celik-gulersoy-unutulmasin/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/12/05/mizrak-ve-cuval/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/11/17/gezinin-gunahi-ya-da-mesveret-edilse-gezi-olur-muydu/
http://www.ocakmedya.com/ocak_yazar/2018/11/07/yataydan-dikeye-istanbul-trajedisine-saadetten-itiraz-var/

Sn. Nurettin Sözen ile röportajımızı yakında okuyacaksınız