12. 08. 2018 Pazar
Venezuela´da maaşınızı aldığınızda en büyük düşmanınız, zaman. Çünkü maaşınızı elinize aldığınız anda yaz sıcağında dondurma gibi hızla erimeye başlıyor. Diyelim ki elinizde 20 Bolivar var. Bolivar ülkenin resmi parası. Bu 20 Bolivar´ın değeri en fazla birkaç hafta içinde 10 Bolivar olacak. Sonra 5 ve derken tamamen değersiz hale gelecek. Ve diğer maaşa varmadan bir önceki maaşın neredeyse bir değeri kalmıyor. Venezuela´da herkesin elindeki para ile hemen bir şeyler satın almaya çalışması bundan. Ne denk gelirse? Tavuk, yumurta, tuvalet kağıdı veya bulabilirseniz şeker.
Şeker önemli. Bolivar´dan çok daha değerli. Maaşının tamamı ile hemen şeker alanlar var. Böylece kazancının ekonomik değerini korumuş oluyor. Çünkü şekeri istediğiniz anda o günün değerinden satabilir veya yine ihtiyaç duyduğunuz bir şey ile kolayca takas edebilirsiniz.
Ülkede enflasyonun bu yıl sonuna kadar yüzde 1 milyon eşiğine ulaşması bekleniyor. Çünkü, Venezuela rejiminin durmadan para basmaktan başka pek bir seçeneği yok. Maduro dünyaya meydan okuyor gözüksün diye koca bir ülkenin bugünü ve yarını heba ediliyor. Rejim piyasaya para basıp sürdükçe de resmi para Bolivar´ın değeri hızla düşüyor. Bir çikolata almak için bile bir sırt çantası dolusu para taşımanız gerekiyor.
Bazı ekonomistler buna ?el arabası problemi´ diyor. Ufak bir şey almak için bile parayı torba ile, valiz ile veya el arabası ile taşımak zorundaysanız? Terim, 1920´lerde parası hızla değer kaybeden Almanya´da ilk kez literatüre girmiş.
Bolivar´ın artık üzerine basıldığı kağıt olarak bile değeri yok. Venezuela sokaklarında yerlerde atılmış Bolivar´lar var kimse eğilip yerden almaya bile gerek duymuyor. Paranın konfeti olarak sıkça kullanıldığı da oluyor.
Maaşını hemen şekere yatıranlardan biri de Mila adlı Venezuelalı kadın. Mila´nın NPR radyosunda dinlediğim çarpıcı öyküsü, Venezuela´nın bugünkü manzarası hakkında önemli bir fikir veriyor. Haber dosyasında Mila´nın soyadı belirtilmiyor. Çünkü o bir firari...
Mila, Caracas´ta maaşının tamamı ile hemen şeker alarak maaşını kısmen korumaya çalıştığı günlerde Mexcio City´de yaşayan bir tanıdığından bir telefon alır. Telefondaki Venezuelalı, parasını şekere yatırmaya gerek olmadığını, halka da dolar satın alma olanağı sunan bir internet sitesi kurduğundan söz eder.
Normal bir ekonomide oldukça normal bir ticaret olanağı. Ancak, söz konusu girişimi Venezuela´da yapıyorsanız, son derece tehlikeli bir iş yaptığınızı fark etmeniz çok zaman almaz. Arı kovanına çomak sokmak gibi? Çünkü Venezuela rejimi, halkın dolar satın almasını pek istemiyor. Sadece devletten dolar alabilirsiniz ve o da doları kullanacağınız yer, devletin resmi listesindeki işlerden biriyse?
Mexico City´de yaşayan genç Venezuelalı girişimcinin adı Ruben Galindo. Daha 27 yaşında. Liberteryan dünya görüşüne sahip. Ülkenin faşist rejimi ile karşıt çizgide olduğunu tahmin etmek güç değil. AirTM adlı bir web sitesinin kurucusu. Sitenin adından da anlaşılabileceği gibi bir tür online döviz bürosu.
Ruben Galindo, Venezuela halkının sadece kendisinin değil, parasının da rejimin elinde mahsur kaldığını ifade ediyor. Dolayısıyla bu online döviz bürosu ile insanlara en azından kendi emeklerinin karşılığını koruma, paralarını rejimin istismarından özgürleştirme olanağı sunmayı hedefliyor.
AirTM sadece Venezuela´ya hizmet veren bir site değil. Dünyanın her yerinde döviz değişimi yapmak isteyenleri buluşturan bir platform. Örneğin Avrupa´ya gidecekseniz ve Euro´ya ihtiyacınız varsa, elinizdeki Türk liranız karşılığında sizinle Euro´sunu değiş tokuş yapmak isteyen birilerini sitede buluyorsunuz. Siz Türk Liranızı ona veriyorsunuz o da size Euro veriyor. Bu alışverişte, tarafların anlaştığı kur paritesi, serbest piyasa kur paritesi oluyor.
Galindo, sitesinin reklamlarını Facebook´a da koydu ve İspanyolca, ?Bolivarınızla Dolar Alın´ sloganı ile reklam yapmaya başladı. Ve büyük ilgi gördü.
Her gün binlerce kişi elindeki mevcut Bolivar´ı ile kaç dolar alabilecekse almaya başladı. Çok geçmeden sitenin Venezuela´nın dört bir yanında 25 kişilik bir çalışan ekibi oluştu. Sırt çantası dolu maaşının tamamı ile hemen şeker alarak maaşını kısmen kurtarmaya çalışan Mila ise, sitenin Venezuela´daki ilk çalışanı oldu.
Sitenin, Venezuela rejiminin radarına girmesi çok sürmedi. Rejim, Venezuela halkının dolara bu kadar kolay ulaşmasından son derece rahatsız oldu. Aslında bunun basit bir mantığı var. Eğer dolara ulaşmak bu kadar kolay olursa, herkes değersiz Bolivar yerine dolara hücum edecek ve Bolivar tamamen çökecek. Bunun ne kadar mümkün olduğu, AirTM´in web sitesinde bile kolayca görülebilir. Saniyeler içinde bile çok sayıda kişi dolar satın alıyor.
Daha da önemlisi, bu sitedeki alışverişlerle, Bolivar´ın Dolar karşısındaki gerçek değeri de ortaya çıkıyor. İnsanlar 1 dolar için kaç Bolivar vermeye hazırsa doların gerçek değeri de o kadar. Bu gerçek veri de, ?Ülkemizde hayat çok toz pembe, ekonominiz şahane. Bazı sıkıntılar var ama bunlar da hep emperyalist Batı medyasının kara propagandası ve ülkemize ekonomik savaş´ ezberindeki Venezuela rejiminin resmi öyküsünü bozuyor. Çünkü ulusal paranızın dolar karşısındaki değeri, ekonominizin gücü hakkındaki en önemli göstergelerden biri. Bu yüzden de bir doların kaç Bolivar edeceğine devlet başkanı Maduro karar veriyor. Maduro, bugün için Venezuela halkına diyor ki, 1 Amerikan doları satın almak için sadece 170 bin Bolivar´a ihtiyacınız var. Ancak Ruben´in web sitesindeki serbest piyasaya göre ise en az 3,5 milyon Bolivar´a..
Maduro´nun egosuna büyük bir çizik bu?
?´Yani, insanların istedikleri fiyattan dolar satın alıp satmalarına izin vermemizden hiç hoşlanmadılar´´ diyor Ruben Galindo.
Mila ve ekibinin sitede oluşan Dolar/Bolivar paritesini Twitter´dan her gün paylaşmaya başlaması ile de tüm dünya Venezuela´da doların gerçek değerini öğrenmeye başladı. Ruben Galindo´nun devletten yazı gönderilmesi de o günlerde oldu.
Rejim, Galindo´ya, ?yaptığınız işi yapmaya devam ederseniz 15 yıla kadar hapis cezası alacaksınız´ tehdidinde bulundu. Galindo aslında bu tebligatı bekliyordu. Zaten serbest piyasa diye bir şeye rejim artık izin vermediği için online piyasa kurmuşlardı. Ailesi de başından beri tedirgindi. Annesi sürekli oğlunun başına bir şey gelecek korkusundaymış. Anneannesi, devlete karşı geldiğin için ahmaksın diyormuş. Babası ise, ?Nasıl olsa Mexcio City´desin, güvendesin´ diye çok ses çıkarmamış.
Ancak, ekibin geri kalanı onun kadar güvende değildi. Mila ve ekibi Venezuela´daydı. Hukukun olmadığı Venezuela´da işlerin nasıl yürüdüğünü bilen ekip rejimden gelen yazının gerçek anlamının da farkındaydı. AirTM sitesi hemen sessiz konuma geçti. Ruben, Mila´ya, o ve ekibin Venezuela´dan güvenli şekilde kaçmalarına kadar Twitter´dan dolar/bolivar paritesi paylaşmamasını istedi. Büyük uğraşlar sonunda, AirTM web sitesinin Venezuela´daki 26 çalışanından 25´ini sınırdan yürüyerek ülke dışına çıkarmayı başardılar. Bir kişi hariç; Mila.Çok sevdiği memleketi Caracas´ı terk etmek istememişti. Ancak çok geçmeden durumun sandığından da ciddi olduğunu fark etti. Polis bulunabileceği her adrese baskın yapıyordu. Venezuela´dan bir an önce kaçması gerektiğini anlamıştı.
NPR´ın ?Polis seni hangi gerekçeyle tutuklamak için arıyordu?´ sorusuna Mila, ?´Sahte kurla dolar ticareti ve terörizm´´ yanıtı veriyor. Devletin resmi dolar değeri hesaplaması dışında bir hesaplama yapmaya ?terörizm´ denmişti.
Kocası ve 7 aylık bebeği ile, tanıdığı kimse ile vedalaşamadan yollara düştü. Soğuk bir dağ yolunda, sınırdan Kolombiya´ya geçip bugün saklandıkları eve ulaştı. Ruben, site ekibi için Kolombiya´nın Venezuela sınırı yakınında radyoda adı açıklanmayan bir muhitte 10´ar kişinin kaldığı iki ev kiraladı. Kendisi de Cucuta yakınındaki bu mekanlara giderek ekibi ile buluştu. ?´Oldukça duygusal bir gündü. Arepa partisi yaparak kendimize moral verdik´´ diyor. Arepa, Venezuela ve Kolombiya´nın milli yiyeceği. Mısır hamurundan yapılan bir tür börek.
Sonraki birkaç ay AirTM ekibi bu firar evlerinde çalışmalarına devam etti. Dolar ticareti yapmaya ve serbest piyasa dolar kurunu sosyal medyadan paylaşmaya devam ettiler.
Peki amaçları neydi?
Mila, ?´Ülkemin öyküsünü iyi yönde değiştirmek istedim hep´´ diyor ve ekliyor, ?´Sonuçta halka yardım ediyoruz. Evlerine bir şekilde değeri olan bir para götürmelerine yardım ediyoruz´´.
Maduro´nun bugünlerde ?finans terösitleri´, ?Venezuela´ya karşı ekonomik savaşta düşmanlar´ derken kastettiği gruplardan biri de AirTM. Ama yalnız değiller. Sınır bölgelerinde, şehirlerin arka sokaklarında, her yerde Bolivar ile serbet kur üzerinden dolar alma olanağı sunan tüccarlar var. Sadece bu yıl 216 kişi bu suçlamalarla tutuklandı.
Bu noktada NPR radyosu çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor.
Herkes, dolar almak isteyenin kim olduğunu biliyor. Neredeyse her Venezuelalı bunu yapmak istiyor? Peki, doları verip Bolivar alanlar kim? Bu kadar değersiz bir parayı kim ne için satın almak ister ki?
Radyo bu sorunun yanıtını en iyi bilebilecek isimlerden birine, John Hopkins Üniversitesi uygulamalı iktisat profesörü Steve Hanke´a soruyor. Profesör Hanke, parası değer kaybeden ülkelerin kapısını çaldığı bir uzman. Bir çok ülke ile çalışıyor. Geçmişte bir dönem Venezuela devlet başkanına da danışmanlık yaptığı için bu ülkeyi de yakından tanıyor.
Doları verip karşılığında Bolivar alanlar kim? Bu kadar değersiz bir parayı kim ne yapar?
Doğrusu, profesör Hanke´ın yanıtı ağzımı açık bırakıyor;
Sabah akşam ?´milli para´´ edebiyatı yapanlar? Ama onlarınki de milli para aşkı değil. Bu kişiler, rejimin resmi kurdan sattığı doları satın alma imkanına sahip rejim içi güçler. Başka herkes 1 dolar için 3,5 milyon Bolivar´ı gözden çıkarmak zorundayken rejimin sattığı resmi kurdan sadece 170 bin Bolivar ile 1 dolar satın alma olanağına sahip az sayıda rejim eliti. 1 Dolar verip 3,5 milyon Bolivar alıyorlar sonra da bu 3,5 milyon Bolivar ile devletten 25 dolardan fazlasını alıyorlar? Venezuela´da bu rejim elitlerine, ?los enchufados (prize takılılar)´ veya ?Boligark´ deniyor.
Rejimin, düşük sabit dolar kuru ısrarının en önemli nedenlerinden biri de bu çarkın kazancı. Rejimin çekirdeğindeki isimler bu farktan muazzam ?dolar´ kazanıyor.
Ancak, rejim Bolivar´ın mevcut gidişatının kendi sonunu hepten getirebileceğini gördüğünden bol sıfırlı Bolivar´ı kaldırıp, 5 sıfır atılmış ?bolivar soberano (egemen bolivar)´ adıyla yeni Bolivar´ı piyasaya sürecek. 500 bin Bolivarınız varsa artık 5 Bolivar olacak. Para yeniden taşınabilir bir şeye dönüşecek.
Ancak Profesör Hanke´a göre bu ne Bolivar´ın değerini değiştirecek ne de enflasyonu engelleyecek.
Hanke´a göre Venezuela´nın yabancı bir parayı tedavül aracı haline getirmeden bu çukurdan çıkması artık çok zor. Örneğin Amerikan dolarını? Tıpkı El Salvador ve Ekvador gibi.
Tabii ki, Maduro´nun, ?korkunç emperyalist Amerika´nın parasını tedavül aracı yapması zor bir olasılık. Ama elbette ki gerçek neden bu değil. Sonuçta Venezuela´nın sosyalist rejiminin ülkenin milli fonlarını Lehman Brothers´a yatırdığı, bu ünlü finans kurumu 2008´de battığında ortaya çıkmıştı. Asıl neden, yabancı bir paranın tedavül aracı olması halinde rejimin para üzerinde kontrolü kalmaması. İstediği zaman para basamayacak olması.
Fakat günün sonunda, yabancı bir paraya geçiş, rejim hiç istemese de kaçınılmaz da olabilir. Zimbabwe´de Mugabe rejimi 2008´de bu deneyimi yaşadı. Ülke parasının tamamen değersizleşmesi sonunda, yaşamına devam etmek isteyen, alışveriş yapmak isteyen Zimbabwe halkı bir noktada artık Zimbabwe parası kullanmayı tamamen bıraktı ve herkes dolar kullanmaya başladı. Çaresiz kalan Mugabe rejimi de bir noktadan sonra doların da resmi tedavül aracı olmasına yeşil ışık yakmak zorunda kaldı.
Yani, bir milli parayı, egoist ve kabadayı söylemle, üstelik milli para edebiyatı yapa yapa bitirmek de mümkün.
Mila, firari günler geçirdiği sınır köyünde, Venezuela´ya geri döneceği günü hasretle beklediğini söylüyor radyoya... Bolivar´ın bir kağıt parçası olmayacağı, değerli bir para olacağı günleri de? Çünkü Bolivar, Venezuela´yı Venezuela yapan şeylerden biri?