Yargının muhaliflere hızla işlem yaparken iktidar destekçisi hesaplardan yapılan saldırıları cezasız bırakması ‘yanlış tartan’ adalet terazisinin tamamen bozulduğunu gösterdi. Dört kadın için kullanılan ahlâksız ifadelere ‘ağır eleştiri’ denilerek takipsizlik verilmesi ise vahim tablonun son örneği oldu. Siyasi yaklaşımla alınan kararlar vicdanları rahatsız ederken titizlikle korunması gereken adalet ilkesinin de zedelenmesine yol açıyor.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızına yönelik sosyal medyadaki çirkin saldırılar büyük tepkiş çekmişti. Saldırı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan yaşananlardan dolayı sosyal medyanın kapatılması veya tamamen korntrol altına alınması gerektiğini söylemişti. Bu sözler sonrası sosyal medyanın denetimi konusunda ivedilikle yasa çalışmaları başlatıldı. Nasıl bir yol izleneceği hemen masaya yatırıldı. Hakerette bulunanlar gözaltına alınıp sorguları sonrası tutuklanarak cezaevine yollandı.
Yaşanan bu üzücü olaydan bir süre önce HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a da sosyal medyada cinsiyetçi saldırıda bulunulmuştu. Hakaret eden iki kişi tepkiler sonrası gözaltına alındı. Ancak biri sorgusu sonrası bırakıldı biri de tutuklandıktan 24 saat geçmeden salıverildi. Benzer iki olay karşısında savcıların ve mahkemelerin iki ayrı karar vermesi uzun süre ‘adalet kişiye göre işliyor’ eleştirilerine hedefi oldu.
SUÇ DUYURUSUYLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
‘Aynı suça iki farklı karar’ın yankıları bitmeden bu kez de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, gazeteci Nevşin Mengü, oyuncu Berna Laçin ve avukat Feyza Altun’a yönelik cinsiyetçi saldırıda bulunanlar hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı yaşananları ‘ağır eleştiri’ sayarak takipsizlik kararı verdi. Laçin, Twitter’dan ‘Herkes yazmış darbeye yeltenirlerse, Nevşin benim, Berna benim, Feyza Altun benim. Canan’ı ben almam aklınızdan bile geçirmeyin şimdiden söyleyeyim’ paylaşımını yapan ve isminin yanında ‘yeşil top ve Türk bayrağı’ bulunan Kadir G.’den şikayetçi oldu.
TAKİPSİZLİK KARARI ÇIKTI
Anadolu Başsavcılığı paylaşımı yapan Kadir G., hakkında ‘sesli ve yazılı görüntülü bir ileti ile hakaret’ ve ‘tehdit’ suçlarından soruşturma başlattı. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, paylaşımı yapan Kadir G., hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Tehdit suçu bakımından atılı suçun unsurlarının oluşmadığı belirtildi. Takipsizlik kararında Yargıtay kararlarına atıfta bulunularak, söz konusu davranışın ‘ağır eleştiri niteliğindeki davranış’, ‘kaba söz’ ve ‘kaba ve nezaket dışı hitap tarzı’ olduğu belirtilerek hakaret suçunu oluşturmayacağı savunuldu.
ÇOKLU BARODAN ÇOKLU HUKUKA GEÇTİK
Gelecek Partisi’nden, kadınlara yönelik cinsiyetçi saldırıya verilen takipsizlik kararına sert tepki geldi. Kararı ‘çoklu baro’ göndermesi yaparak eleştiren Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün “Çoklu Baro’dan sonra ‘çoklu hukuk’a geçmiş bulunuyoruz... Sanığa, mağdura, hülasa adımına göre hukuk” ifadelerini kullandı.
HAKARET ‘MİLLİ HESAPLAR’DAN YAPILDI
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın ‘Etik kurallara uyan milli hesaplar’ diye tanımladığı sosyal medya hesaplarından Kaftancıoğlu, Mengü ve Laçin gibi isimlere yönelik küfür, tehdit ve taciz paylaşımlar olmuştu. Bu skandal paylaşımlara sosyal medyadan büyük tepki yağmıştı.
AKPINAR VE GEZEN’E DAVA
Öte yandan katıldıkları bir televizyon programında yaptığı açıklamalar nedeniyle sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Anadolu Başsavcılığı Akpınar ve Gezen hakkında ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Her iki isme de ayrı ayrı bu hapis cezası istendi. Dava muhaliflere anında dava eleştirisini bir kez daha haklı gösterdi.
YER BİLDİREN YAVERLERE TAHLİYE, HABER YAPAN GAZETECİYE CEZA
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda gerçekleşen eylemlere ilişkin davada tutuklu yargılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaverleri Mete Semercioğlu ve Erkan Kıvrak’ın tahliye edildiği ortaya çıktı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Temmuz’da görülen davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Savcı mütalaasında 90 sanığın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Sanıklardan 134’ü hakkında ise “darbeye teşebbüse yardım” suçundan 20 yıla kadar hapis talep edildi. Bu kişiler arasında en dikkat çekeni, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveri olarak görev yapan isimler oldu. Mütaaladan bir hafta sonra yaverlerden Mete Semercioğlu ve Erkan Kıvrak tahliye edildi. Mütaalada yaverlerin Cumhurbaşkanı’nın yerini darbecilere bildirdiği suçlaması da yöneltilmişti. Ancak yaverler bırakılırken Sözcü gazetesi muhabiri Gökmen Ulu ‘yer bildirme’ suçmasından yargılandı ceza aldı.