Toplum kaprislidir ve iyinin olduğu kadar, sıklıkla kötünün de karşılığını verir. Ancak sessiz kalana asla bir şey vermez.
Julia Quinn
Pandemi sürecinde Avrupa’da ve Türkiye’de gözlemlenen en etkili bağımlılık teknoloji ve sanal kumar oldu, bu iki bağımlılığın ardından alkol ve uyuşturucu madde kullanımında artışlar gözlemlenmeye başlandı.
Tutuklu ve hükümlülere gelen af sonrasında özellikle cezaevinden çıkan birçok gencimizin işsizlik problemi nedeniyle tekrar suça yöneldiklerine dair ciddi bir saptama var.
Son yılların en tehlikeli uyuşturucusu olarak adlandırılan metamfetamin adlı zehir gençlerin yeni belası haline geldi.
Met, ateş buz ya da kristal olarak bilinen bu uyuşturucunun kullanımı ülkemizde 10 yıl önce başladığı ve kullananların sayısının 1 milyonu geçtiği iddia ediliyor.
Geçtiğimiz cuma günü bir arkadaşım, evli 3 çocuk babası olan bir dostunun 4 yıldır uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve artık çok iyi olan ticari işini devam ettiremeyecek noktaya geldiğini anlatarak yardım istedi.
Cumartesi gecesi 27 yaşında üniversite mezunu bir kardeşimiz kendisini asarak hayatına son verdi.
5 sene önce tanıştığı bonzai ve metamfetamin illetinden kurtulmak için AMATEM’e yatan kardeşimiz ailesiyle büyük bir mücadele verdiği uyuşturucuya yenik düştü.
Geçtiğimiz hafta Kadıköy’den bir dostum 22 yaşındaki çocuğunun 4 yıldır bonzai kullandığını iki kez AMATEM’e yatırılmasına rağmen bir sonuç alamadıklarını çaresiz ve umutsuz bir durumda olduklarını anlatarak yardım istedi.
İstanbul’da 2 ay önce sokaklarda uyuşturucu satanları takip eden narkotik ekiplerine Bağcılar’da silahlı saldırı düzenlenmiş ve çıkan çatışmada, saldırıda göğsünden ağır şekilde yaralanan evli bir çocuğu olan polis memuru Erkan Gökteke hayatını kaybetti bir polis memuru da yaralandı. Saldırganlardan Reyis B.’nin 75 adet suç kaydı bulunduğu öğrenildi.
Madde bağımlılığı ile somut mücadelemiz maalesef sadece polisiye tedbirler ile yürümektedir, bu mücadelede başarılı olmamız pek mümkün görülmüyor.
Kovid-19 Pandemi sürecinde 6 aydır toplumu her gün vaka, iyileşme, yoğun bakım ve ölüm verileri ile bilgilendiren bir bakanlığımız var, bu hepimize güven veriyor.
Alkol, kumar, teknoloji ve uyuşturucu bağımlılığının yol açtığı bireysel, toplumsal, ekonomik ve ölüm istatistik verilerini takip eden bir kurumsal örgüte ihtiyacımız var.
Her gün onlarca yüzlerce gencimiz zehirli madde ile tanışma riski ile karşı karşıya; önleyici mücadelede maalesef çok ama çok yetersiziz.
4 ila 7 milyon madde bağımlısı gencimizin olduğunu tahmin ediyoruz..
Ülkemizin 81 iline sirayet eden uyuşturucu pandemisine karşı aileler, AMATEM, Adli tıp komple çaresiz bir sükut içerisindeler.
Aileler, bağımlılar ve doktorlar AMATEM’in mevcut işleminin tek başına bir mucize evi olmadığını vurguluyor.
Yeni alternatif radikal arz ve talep mücadele yöntemine çok geç olmadan ihtiyacımız var.
Bu uyuşturucu pandemisi her gün bir canımızı alıyor.
YENİ ZEHİR CANLARIMIZI YAKMAYA DEVAM EDİYOR.
Zehir tacirlerinin 2016 yılı başlarında piyasaya sürmeye başladığı bu sentetik uyuşturucu, insanın bağışıklığını çökerterek ani ölümleri tetikliyor.
Amfetamin ilk kez 1887 yılında sentezlenmiş sentetik bir uyuşturucu türevidir. Ağızdan alındığında etkisi 15-20 dakika içinde başlar.
Amfetaminin 1933-38 yılları arasında Almanya’da işçilerin daha hızlı ve güçlü çalışmalarını sağlamak için yaygın olarak kullanıldığı görülmüştür.
Saldırganlığı kamçılaması sebebiyle savaş sıralarında askerlere verilmiştir.
Günümüzde sporculara, gece çalışanlara doping maddesi olarak kullanılmaktadır. 1930’lardan beri, şişmanlığa karşı iştah kesmek; yorgunluk ve depresyon durumlarına karşı canlılık sağlamak amacıyla kullanılmıştır.
Ayrıca hiperaktif adı verilen ve aşırı derece hareketli olan, çevreye uyum güçlüğü gösteren okul başarısı düşük olan çocuklara, bazı epilepsi (sar’a) tedavisinde ilaç olarak kullanıldığı bilinmektedir. Tüm bu kullanımlarda güç kazanmak, etkinlik düzeyini artırabilmek amaçlanmaktadır.
Amfetaminin ilk kez yoğun kullanımı 1940 yılında Almanya-Polonya savaşı sırasında olmuş. “Hitler eroini” diye de bilinir. Uyuşturucu Hitler’in emriyle askerlere cesaret vermesi, uyanık kalması ve daha fazla yürümesi için dağıtılmıştır.
Ancak ileriki yıllarda İngiltere ve müttefiklerin amfetamin üreten fabrikayı bombalamasıyla iş tam bir trajediye dönüşmüştür.
Nedeni amfetaminin bu kadar bağımlılık yaptığının ve şizofreni etkisinin bilinmemesinden ileri gelmektedir. Fabrika bombalandıktan sonra Naziler, sadece üst rütbelilere amfetamin verebilmiş, alt rütbedeki amfetamin bağımlısı askerler amfetamin bulamadığı ve şizofreni etkilerinden dolayı kendi üst rütbelilerini öldürmeye başlayınca ordu içinde kaos meydana gelmiş.
Türkiye’de 2013-14 yıllarında bonzainin gençler arasında hızla kullanımının yayılması ve ani ölümlerin çoğalmasıyla son iki senedir bir azalma görülürken metamfetamin, kokain ve uyarıcı uyuşturucu kimyasal yeni haplar yaygınlaşmaya başladı.