Geçen ay Çin devlet medyasınca yayımlanan fotoğraflarda Dışişleri Bakanı Wang Yi ile Taliban’ın önde gelen yetkililerinin omuz omuza görüntü vermesi, ülkedeki sosyal medya kullanıcılarınca tepkiyle karşılandı.
Bu fotoğrafların halka servis edildiği günden bu yana Çin, katı İslamcı Taliban’ın Afganistan’da kontrolü sağlayacak meşru bir rejim olabileceğine dair ülke içinde propagandalar yapıyor.
Çin’in dış politikasına hakim bir sosyal medya kullanıcısı, Perşembe günü Wechat kanalında yaptığı açıklamalarda Taliban’ın tüm ülkede kontrolü sağlayamasa dahi yine de Afganistan’da dikkate alınması gereken önemli bir güç odağı olacağını söyledi. Niutanqin veya Zither Playing Cow rumuzlu kullanıcı bu yorumları yaptığı esnada Taliban henüz başkent Kabil’den hayli uzaklardaydı.
Bu yayından bir gün sonra, devlet destekli Global Times gazetesi, Afganistan’daki muhalefet partisi lideriyle yapılmış “geçiş hükümetinin Taliban’ı içermesi gerektiği” üzerine bir röportajı medyaya servis etti.
ABD güçleri Afganistan’dan çekilirken Taliban’ın ivme kazanması, dini aşırılığı Batı Sincan Bölgesi’nde istikrarsızlaştırıcı bir unsur olarak gören ve uzun zamandır Taliban kontrolündeki bölgenin bu ayrılıkçı güçleri barındırmak için kullanılacağından endişe eden Çin için garip bir durum.
Çin, BM uzmanları ve insan hakları gruplarının tahminlerine göre bir milyondan fazla etnik Uygur Türk’ü ve diğer Müslümanları, Çin’in İslamcı aşırılığı ve ayrılıkçılığı ortadan kaldırma bahanesiyle mesleki eğitim tesisleri olarak isimlendirdiği gözaltı merkezlerine kapatarak Sincan’daki güvenliği iyiden iyiye sıkılaştırdı.
Aslında Çin’in Taliban’la ilk teması geçen ayki fotoğrafların servis edildiği o toplantı değildi. 2019 yılında da Taliban heyetiyle bir araya gelen Çinli yetkililer o dönemde “Afganistan’ın ılımlı bir İslamcı politika” takip etmesini umduklarını söylemişti.
Çin Dışişleri’nin Taliban’la bu temaslarına tepki gösteren sosyal medya kullanıcıları “Bu, dünya medyası önünde Bamiyan Budalarını havaya uçuran Taliban değil mi? Çin dış politikasının bir seviyesinin olması gerekmez mi?” diyerek Çin Twitter’ı olan Weibo’da tepki gösterdiler.
PRAGMATİK ÇİN
Dünya siyasetindeki ağırlığı git gide artan Çin, rakipleri Rusya ve ABD Taliban’la uğraşırken bu diyalog sayesinde bir avantaj elde edebilir.
1993 yılında Afganistan’da iç savaşın patlak vermesinin ardından Çin tüm diplomatlarını geri çekmiş ve Afganistan’la ilişkilerini askıya almıştı.
Şangay’daki Fudan Üniversitesi’nden Güney Asya Uzmanı Lin Minwang Taliban iktidarıyla ilgili “Afganistan’ın nasıl yönetileceği Afganistan’da yaşayanların kendi işi, bu Çin’i ilgilendirmez. Bu bizim pragmatik yanımız” diyor ve ekliyor: “Çin gibi büyük bir Asya gücü, onlarla resmi olarak görüşerek Taliban’ın siyasi meşruiyetini tanıdığını gösteriyor ve bu da Taliban’a büyük bir diplomatik kazanç sağlıyor.”
Devlet medyası bu hafta Afganistan’ın “imparatorlukları mezarlığı” olduğunu vurgulayan ve Çin’in bu “Büyük Oyun”a dahil olmaması gerektiğiyle ilgili iki analiz yayınladı. Bu yayınlarda Çin’in ne Afganistan’a asker gönderme niyetinde olduğu ne de ABD’nin çekilmesiyle oluşan güç boşluğunu doldurmaya namzet olduğu ısrarla belirtildi.
Dışişleri Bakanı Wang ile görüştükten sonra Taliban, Afganistan’ın geleceğinde Çin’in büyük bir ekonomik rol oynayabileceğini umduklarını söyledi.
Sichuan Üniversitesi’ndeki Güney Asya Çalışmaları profesörü Zhang Li, “Çin’in savaş sonrası Afganistan’a ekonomik yardım ve yatırım vaatleri, tarafların savaşı sonlandırma ve siyasi bir anlaşmaya varmaları için önemli bir motivasyon” olduğunu söylüyor.
Bölgedeki istikrarı önemsediğini ifade eden Çinli yetkililer, geçen ay Pakistan’da bir otobüse düzenlenen intihar saldırısında dokuz vatandaşını kaybettiğini hatırlatıyor. Çin, “Kuşak-Yol Projesi” kapsamında Pakistan’a da devasa altyapı projeleri yapıyor.
Profesör Zhang, “Çin’in bir numaralı önceliğinin kaos, dini aşırılık ve terörizmi beslediği için Afganistan’daki savaşın durması” diyor.
Orijinali
Çeviren: Enes Özkan
Kayynak: serbestiyeet.com