Prof. Dr. Aziz Konukman, Milli Gazete´ye röportaj verdi. Yükselen döviz kurları, cari açık, enflasyonun seyri ve Türkiye´nin ekonomi-politiğini değerlendiren Konukman, çarpıcı bir yıl sonu tahmininde bulundu.
Türkiye-ABD arasında yaşanan rahip Brunson krizi ve devamındaki ABD yaptırımlarının dolar kuruna etkisini ele alan Konukman, gelişmeleri ekonomik bir düzlemde ele aldı.
Türkiye´nin yıllar sonra yeniden IMF politikalarına dönüp dönmeyeceğine dair gerçekçi bir analizde bulunan Profesör Konukman, yeni kabinenin açıklanmasından bu yana ekonomi yönetimindeki tutarsızlıklara da dikkat çekti.
Rahip Brunson krizinin kurlara etkisi sizce nedir?
Şimdi kurların yükselmesini hızlandırdı. Yani tetikledi. Ancak şunları sormak lazım; cari açığı Brunson mı yükseltti? Türkiye ithal girdilere dayanan kronik bir ekonomi politikası yürütüyor. Mevcut modeli değiştirmek için yönetim kılını bile kıpırdatmadı. Bu ekonomi politikasıyla farklı bir sonuç beklemek yararsız.
Cumhurbaşkanı´nın İslamcı çevreleri memnun edebilmek için faizleri düşük tutma politikası olumsuz sonuçlar doğurdu. Sıcak parayla ekonomiyi bir yere kadar idare edebilirsin. Sıcak para bittiğinde ne olacak? Durum ortada.
Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Londra ziyaretini hatırlayın. Orada "Faizler düşerse enflasyon düşer." dedi. Ki literatürde böyle bir şey yok. Bu işin bir kuralı var. "Ben başkan olunca böyle yapacağım" diyerek kural dışına çıkarsanız, adamlar da size kuralı hatırlatır.
Yüksek faiz verirsen gelir adam, vermezsen gelmez. Bu kadar basit
Hatırlayın. Merkez Bankası Başkanı ve Mehmet Şimşek toplantı yaptılar. Cumhurbaşkanı´na rağmen önce geç likitide penceresini %16.5´e yükselttiler. Ardından yıllardır müdahale edilmeyen politika faizi yükselttiler. Çünkü durumun farkındaydılar. Ancak müdahale etmekte geç kaldılar.
Berat Albayrak göreve gelir gelmez "Piyasalarla çatışmayacağız" şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak Merkez Bankası 24 Temmuz´da faizle oynamadı. Dolar yükselip gitti. Bu ciddi bir çelişkidir.
Şimşek, finans piyasalarıyla uyumlu çalışmaktaydı. Mehmet Şimşek´i yeniden göreve getirmemek kırmızı karttır.
Sayın Konukman sizce Türkiye yeniden IMF´nin kapısını çalar mı?
Mecburen çalacak. Yani şöyle düzelteyim. IMF´li ya da İMF´li gitmese bile IMF programlarını uygulayacak. Yani kemer sıkma politikaları uygulanacak. Zaten 2019 için %3-4 büyüme tahmini açıklamaları da küçülme sinyalleri olarak düşünülebilir.
Öte yandan mevcut Hazine ve Maliye Bakanı´nın açıklamaları, Cumhurbaşkanı´nın 100 günlük eylem planıyla çelişiyor. Eylem planına göre projeler devam ediyor. Bakanlık ise küçülme sinyalleri veriyor.
Acaba dolar kuruyla ilgili yıl sonu beklentileriniz nedir?
Şimdi kurların yükselmesinde birden fazla faktör var. ABD ile ilişkilerin durumu, İran´la olan ilişkiler vb. Görüldüğü üzere 4.5 artık oturmuş bir rakam. Negatif faktörler artarsa yıl sonu dolarda 7´yi bile görebiliriz.