Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Ümmetin Yetimleriden Muhacir Kürt Bir Alim Daha Hakka Yürüdü. MUSTAFA MÜSLİM Vefat etti...

Abdülkadir MENEK'in Mustafa Müslim'le ilgili değerlendirmesi

Ümmetin Yetimleriden Muhacir Kürt Bir Alim Daha Hakka Yürüdü. MUSTAFA MÜSLİM Vefat etti...

Suriye’deki savaş münasebetiyle göç etmek ve Türkiye’ye yerleşmek zorunda kalan günümüzün büyük Kur'an müfessirlerinden Suriye’li Muhammed Ali es –Sabuni, yaklaşık bir ay kadar önce Yalova’da vefat etmiş ve bu şehrimize defnedilmişti. Muhammed Ali es –Sabuni, çok kıymetli bir tefsirin müellifi olarak uzun yıllar İslam’a çok büyük hizmetlerde bulunmuş ve çok değerli talebeler yetiştirmişti. 

Dün de, günümüzün çok değerli Müfessir ve İslam âlimlerinden Mustafa Müslüm, bu fani dünyadaki vazifesini tamamlayarak bir başka hicret ile berzah âlemine kanat çırptı. 

Prof. Mustafa Müslim, bu çirkin Suriye savaşı sırasında 2014 yılında Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış ve ömrünün son yıllarını Gaziantep’te geçirmeye başlamıştı. 

Mustafa Müslim, Kobanili bir Kürt ailenin evladı olarak 1940 yılında dünyaya geldi. İlkokulu Kobani’de okudu. Orta ve Lise tahsilini ise Halep’te tamamladı. Çocuk yaşlarda bölgedeki medreselerde başladığı ilim ve irfan yolculuğuna, kesintisiz olarak ömrünün sonuna kadar devam etti.  1965 yılında Şam Üniversitesi İslam Hukuku Fakültesinden mezun oldu.  

Bu Fakülte’den mezun olduktan sonra Yüksek Lisans eğitim için El-Ezher’in Usulid-Din Bölümüne kabul edilmiş ve 1969 da yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 1974 yılında tefsir alanında doktorasını tamamladı. Bunun ardından yine El-Ezher’in Usulid-din Fakültesinin Tefsir Ana Bilim Dalına doktora için müracaat etmiş ve bu müracaat da kabul edilmiştir. Doktora eğitimini de 1974 yılında tamamlamıştır.

1997 yılına kadar uzun yıllar Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde çalışmıştır. 1994 yılında ise alanında profesör unvanını alarak başarılarına devam etti. Ardından Birleşik Arap Emirliklerine giderek Şarigah Üniversitesinde 2010 yılına kadar 13 yıl kesintisiz olarak çalışmıştır ve bu çalışmaların ardından buradan emekli olmuştur.

Kuzey Irak’ta bulunan Dohuk Üniversitesi gibi bir bilim yuvasının kuruluşunda görev aldı. Burada yaptığı çalışmaların ardından kendi doğup büyüdüğü topraklara döndü. Maksadı ömrünün geri kalan kısmını kendi topraklarında geçirmek ve buradaki insanlara İslami hakikatleri anlatmaktı.

Suriye'de uzun yıllar eğitim kurumlarında ve medreselerde Müderris olarak çok sayıda talebe yetiştirdi. Rojava denilen bu bölgenin insanlarının İslami hakikatleri anlaması ve yaşaması için ömrünün son yıllarını vakfetmek maksadıyla çalışmalara başladı. 

Bu maksat için çok önemli adımlar atıldı. Bu çalışmaların yapıldığı yıllar, bu bölgelerde PKK’nin Suriye uzantısı olan PYD’nin faaliyetlerinin çok yoğunlaştığı bir döneme rastlamaktadır. Kaderin garip bir cilvesine bakınız ki, kardeşi Salih Müslüm de bu dönemde uzun yıllar PYD'nin başkanlığını yapmıştır. 

Mustafa Müslim’in bu çalışmaları bu kesimde büyük bir rahatsızlık meydana getirmeye başlamış ve bu çalışmalara engel olmak için her yola başvurmaktan çekinmemişlerdir. Bu baskı ve tehditlerden dolayı; ilim, irfan ve hizmet ile birlikte, çile ve meşakkat ile geçen bir hayat yaşadı. İslam ümmetinin dertleri ile hep dertlendi. PYD-YPG'nin baskılarına karşı asla taviz vermedi. İstikamet ve sünnet-i seniyye üzere bir hayat yaşamaya gayret etti. 

Mustafa Müslim ve beraber bu çalışmalarda bulunan çok sayıda ilim adamı, bu baskı ve tehditlerin çok ciddi boyutlara ulaşması ve bir kısmının katledilmesi sonucu bu bölgeyi terk ederek Türkiye’ye yerleşmeye başladılar.  

Mustafa Müslim, Gaziantep’e gelir gelmez çalışmalarına durmaksızın devam etti. Zehra Üniversitesi bu gayret ve niyetin meyvesi olarak 2014 yılında şekillenmeye başladı. Hedefi, bütün İslam âlemini kucaklayacak şekilde bir Üniversiteyi hayata geçirmekti. 

Özellikle Suriye Savaşından sonra Gaziantep’e çok sayıda Suriye vatandaşı göç etmişti. Yüzbinler ile ifade edilen bu insanların içinde çok değerli ilim adamları da bulunmaktaydı. Bunları istihdam ederek, bütün İslam âlemini kucaklayacak şekilde harekete geçirmek gibi büyük bir misyonu üstlenmenin faaliyetlerine girişti. İlahiyat ve İslami Araştırmalar Fakültesi ile Arapça Edebiyat Fakülteleri bu maksatla kuruldu. 

Bu Fakültelerde Yüksek Lisans eğitimi verilmeye başlandı. 2017-18 Eğitim Yılında ilk mezunlarını da vermiş oldu. Maksadı bu Üniversitenin Yüksek Öğretim Sistemi içinde yerini almasını sağlamaktı. Bu amacı gerçekleştirmek için önemli çalışmalar yapıldı. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, istenile hedeflere tam anlamıyla ulaştığı söylenemez.

Bu amaçlar gerçekleştiği zaman, bütün İslam âlemini ihata eden bir muhabbet ve kardeşlik misyonunu ifa edeceğine şüphe yoktur. Bu amacın gerçekleşmesi için bundan sonra da çalışmaların devam etmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Zehra Üniversitesinin maksat ve hedefini, Mustafa Müslim Hocanın geniş ufkunun ve geleceğe dönük hedeflerinin somutlaşmış bir ifadesi olarak vurgulamak istiyorum. 

Bir kaç toplantıda beraber bulunduk ve bu şekilde tanıma fırsatı buldum. Bediüzzaman Hazretlerinden hep sitayişle bahsediyordu. Risale-i Nur'lardan ciddi olarak istifade ediyordu ve etrafına tavsiye ediyordu. Özellikle yaptığı tefsir çalışmasında İşaratül İ’caz eserinden önemli derecede istifade ettiğini özellikle vurguluyordu. Başkanlığında bir heyet ile birlikte 10 ciltlik güzel bir tefsir çalışması yaptılar. Bu tefsir çalışması dışında da birçok önemli esere imza attığını belirtmekte fayda var. 

Yaklaşık 10 gündür Gaziantep Abdülkadir Yüksel Devlet Hastanesi’nde Covid-19 teşhisi ile tedavi gören ve birçok kronik hastalığı bulunan Mustafa Müslim, Ramazan ayının bu manevi ikliminde, bütün hayatını feda ettiği Rabbine kavuştu. 

Seksen yılı aşan bereketli ömrünü manevi cihad ile geçiren ve insanlığa İslami hakikatleri anlatmak için büyük gayret gösteren Mustafa Müslim, doğup büyüdüğü topraklardan uzak bir şekilde vefat etti.

Bütün yeryüzünü kaplayan böyle bir pandemide hayatını kaybeden bu değerli İlim adamı, inşallah şehidler kervanına dâhil olmuştur. 

Rabbim yaptığı hizmetleri ve İslam için çektiği çileleri kendisine şefaatçi kılıp, rahmet eylesin ve mekânını cennet eylesin.

"Merhum Fehmi Şinnavi'nin kavramlaştırdığı "Ümmetin Yetimleri Kürtler" kitabı dilimize çevrildiğinde anlamlı görülmüştü. Filistin Sorunu gibi Kürt Sorunu da Müslüman kamuoyunun gündemine girmişti. Sorunun büyüklüğü nisbetinde Müslüman kamuoyunun gündemine girmişmidir diye bir soru sorulsa aynı cevabı alacağını düşünmeyenlerdenim. Mustafa Müslim Mısır'da okumuş ve İhvan Hareketiyle tanışmış ve o Hareketin terbiyesiyle yetişmiş alim bir şahsiyettir. Mustafa Müslim'le yapılan geniş bir röportaj da dikkatimi çeken bölümlerden birinde; Suriye'deki sosyolojiden bahsederken "Arap Koridoru"u diye bir bölüm vardı. Arap Baas Partisi bilinçli bir şekilde Kürt bölgelerini asimele etmek için Arap nüfusunu belli bölgelere yerleştirerek Kürtleri nefes alamayacağı bir koridora sıkıştırmak gibi politikalar yüttüğünden bahsetmektedir. Mustafa Müslim kendi Kürt toplumunun sorunlarına da duyarlı bir ilim adamıydı. Allah rahmet etsin ve mekanı cennet olsun. Ailesine ve İslam Ümmetine Rabbimiz sabrı cemil versin. Selam ve dua ile.." HABER DURUŞ

 



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER