Ali Emiri Kültür Merkezinde gerçekleşen ve Kur´an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıya onur konuğu olarak katılan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Başkanı Yardımcısı Dr. İbrahim Munir, Hasan el-Benna´nın davetinin Kur´an ve sünnet olduğunu anlattı.
Munir, "Uluslararası bir suikastle kendi devleti tarafından şehit edilmesine rağmen bizler, onun şehadetinden yaklaşık 80 sene sonra hala onu anmaktayız. Hasan el-Benna´nın ortaya koyduğu davasını öldüremediler. El-Benna daveti, Kur´an ve sünnettir ve bu dava, kıyamete dek engellenemeyecektir." dedi.
Hasan el-Benna´nın, Kur´an-ı Kerim ve Hz. Muhammed´in sünneti ışığında insanlara yansıtan bir tebliğ metodunu benimsediğini ifade eden Munir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 90 sene önce İhvan-ı Müslimin cemaati kurulmuştur ve bu süre içerisinde hiçbir güç, devlet, para, siyasi ve askeri güç bu davayı ve hareketi durdurmayı başaramadı. Bizler, gelecekteki yüz yıllar içerisinde de hiçbir güç, bu davayı yıldırmayı başaramayacaktır. Mısır´da yaşanan askeri darbe sonrasında İhvan-ı Müslimin cemaatinin bir terör cemaati olduğunu yaymaya çalıştılar fakat bunu da başaramadılar. İhvan-ı Müslimin, aşırılığa karşı bir çizgi çizmiştir ve hiçbir zaman terörizmin ve teröristlerin bir göstergesi olmayacaktır."
İhvan Davet Birimi Başkanı Prof. Dr. Abdulhalık Eş-Şerif de "Kur´an-ı Kerim, pek çok peygamberin kıssasını bize ibret almamız için sunmaktadır. Alimlerimiz bu kıssaları hikayeleştirerek bizlere ulaştırmışlar ve İslam´ın şanlı tarihini bizlere yine tarih vesilesiyle aktarmışlardır." dedi.
Eş-Şerif, şunları kaydetti:
"İslam alimlerinin bazıları savaşlarda öncülük göstermiş ve gerçekleştirdikleri fetihlerle ön plana çıkmıştır. Bazıları da ilmiyle ön plana çıkmıştır. İlmiyle ön plana çıkan İslam aliminden biri de Hasan el-Benna olduğunu görüyoruz. Hasan el-Benna konuştuğunda, ´İbadet, davet ve tebliğ yönünde mi konuşuyor? Yoksa bir ümmet mi inşa etmek istiyor?´ diye baktığınız zaman, Hasan el-Benna´nın, ilmin, bütün alanlarına vakıf bir alim olduğunu görmekteyiz. Hasan el-Benna´nın yaşadıklarına baktığımız zaman da onun dava eri ve cihad eden mücahitler yetiştirdiğini görmekteyiz."
Müslüman Kardeşler Genel Sekreteri Dr. Mahmud Hüseyin ise "Bundan yaklaşık 70 sene önce şehit Hasan el-Benna şehit oldu ve Rabbine kavuştu. Hasan el-Benna, yaşantısıyla İslami ümmeti için yeni bir milat yazdı. El-Benna İslami bir ortamda yaşadı ve yaşantısını bu şekilde devam ettirdi. O, asrını iyi bilen bir alimdi ve kurmuş olduğu hareketi en iyi şekilde bilen bir davetçiydi. Aynı şekilde davası ve diniyle de her zaman aziz bir insandı." diye konuştu.
Konuşmaların ardından oturum başkanlığını gazeteci-yazar Ahmet Varol´un yaptığı panelde, Davet ve Kardeşlik Vakfı Başkanı Dr. Maruf Çelik, "Hasan el-Benna´nın Davet Metodolojisi", Prof. Dr. Mehmet Akbaş "Bir Hareket Adamı Olarak Hasan el-Benna" ve araştırmacı-yazar Beşir Eryarsoy ise ´Hasan el-Benna´nın İslam Dünyasına Etkileri´ başlıklı birer sunum gerçekleştirdi.