Bu yazı 24 Mart Pazar günü Doğu Afrika´nın takım ada ülkesi Komor Adaları´nda gerçekleşen seçimlerden önce ve sonra yaşanan sivil ve siyasi huzursuzluğu, uluslararası güçlerin mücadelelerini ortaya koyarak anlamlandırmayı amaçlıyor. 2018 yılının Temmuz ayında gerçekleşen referandumdan sonra uygulanacak sistem değişikliğinin ardından ülkede sivil ve siyasi huzursuzluk artmış, 24 Mart Pazar günü gerçekleşen seçimlerin ardından protesto gösterileri yaşanmış ve polisin sert tavrı krizi tırmandırmıştı.
Afrika´da Müslüman nüfusun en yoğun olduğu ülkelerinden biri olan Komorlar Birliği´nin halkının tarihsel açıdan Türklerle (Osmanlı) münasebetlerinin olması büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda, Komorlar ilk olarak tarihsel ve siyasal açıdan ele alınacak, ardından ülkede tırmanan kriz ortamı siyasi yapı bağlamında işlenecek ve nihayetinde uluslararası güçlerin ülkedeki faaliyetleri ve çıkarları objektif bir gözle analiz edilmeye çalışılacaktır.
Tarih coğrafya ve siyaset perspektifinden Komor Adaları
1975 yılında Fransa´dan bağımsızlığını kazanan, Arapça ve Fransızcanın resmi dil ve halkının yüzde 99´unun Şafii mezhebine bağlı Müslümanlar olduğu Komorlar, güney doğusunda Madagaskar ve kuzeyinde Mozambik olan Hint okyanusundaki dört adaya (Büyük Komor, Anjouan, Mohelli ve Mayotte) verilen isimdir. Bu adalardan üçü (Büyük Komor, Anjouan ve Mohelli) Komorlar Federal İslam Cumhuriyeti olarak adlandırılıyor. Mayotte adındaki ada ise halen Fransa´ya bağlı ve bu adadaki Fransız askerleri Komorlar askeri kuvvetleriyle koordineli olarak çalışıyor.
Yaygın görüşe göre, İslamiyet´in Komorlarda yayılışı, iki Komorlunun Hz. Osman´ın halifeliği döneminde Medine´ye giderek dini öğrenmeleri ve bölgelerine dönerek tebliğ etmeleriyle gerçekleşti. Yüzyıllar boyunca Kilve Sultanlığı hakimiyetinde bulunan topraklara ilk olarak 1500 ve 1505 yıllarında Portekizliler çıkmış, fakat Şiraz´dan (bugünkü İran) gelen göç dalgasına karşı direnemeyip ülkeyi terk etmişlerdi. Komor adaları 1912 yılında Fransız sömürgesi olana kadar yirmi civarında sultanlığın hüküm sürdüğü bir bölge olmuş, Portekizliler, Fransızlar, İngilizler ve Almanlar ile çeşitli ticari anlaşmalar imzalamışlardı.
19. yüzyılın ikinci yarısından sömürge hakimiyetini tam manasıyla kurduğu 1912 yılına kadar Fransa, Komorlardaki sultanlarla mücadelesini sürdürdü. 1912 yılında Komorlardaki tüm sultanlar Fransa tarafından azledildi ve adalar Madagaskar sömürgesine bağlandı. Bu dönemde şirketlerin yönetimine bırakılan adalar fakirleşti ve bu durum 1946 yılında iktisadi ve idari anlamda Fransa´ya bağlanana kadar devam etti. Ada halkından Said Muhammed Şeyh, Komor adalarını temsilen 1946 yılından 1970 yılına kadar Fransız parlamentosunda milletvekilliği yaptı. İkinci milletvekilliğine de 1959 yılında Said İbrahim seçildi.