Canan Kaftancıoğlu, 7 yıl önce attığı tweetlerle, silahlı terör örgütü propagandası yapmak, kamu görevlisine hakaret, T.C. Devleti’ni alenen aşağılamak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçlarından yargılamış ve beş ayrı suçtan 10 yıla yakın hapis cezası almıştı. İstinaf Mahkemesi dün itibariyle incelemeyi sonuçlandırdı ve Kaftancıoğlu’nun cezasını onadı.
23 Haziran’da onanması ayrı bir mesaj... İBB’nin devir tesliminin 1.yıldönümü.
Çağlayan Adliyesinde Themis heykeli vardır 2 adet. Heykelin elimdeki adalet terazisi; hukuktan ve haklıdan yana kararları temsil eder, güçlüden yana karar alınmaz.
Herkesi 7 yıl önceki durumlarıyla yazdıklarıyla söyledikleriyle yargılasak, dışarıda insan kalmaz.
Yazık vallahi yazık. Birbirimize o kadar çok yazık ediyoruz ki...
Dün de yazdım, bugün de tekrar ediyorum. Ülkede kavga edilmedik kurum kaldı mı? 2 gün Baro Başkanlarının Ankara’ya girişine izin verilmedi. Yaşanan onca itiş kakış, bağırış, tartaklama, hukuksuzluk, dünyaya verdiğimiz görüntü, “kriz nasıl doğar, nasıl büyür ve nasıl çözülmez?” dün bunu bizzat yaşayarak öğrendik.
27 saat sonra en nihayetinde Baro Başkanlarına Ankara’ya yürüyerek girip, araçlarla Anıtkabir’e gidebilme izni verildi. O karmaşaya değer miydi?
Yazık vallahi yazık. Birbirimize o kadar çok yazık ediyoruz ki...
Gelelim İstanbul’a ve dünkü sel felaketlerine. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul BB Başkanlığının 1.yılı idi dün. İktidarın trolleri mal bulmuş mağribi gibi; “İmamoğlu’nun birinci yılında gök delindi” muhalefeti yaptılar. Sorarım size; bu doğa olayının muhalefeti olur mu Allah aşkına?
Diğer yandan Ankara’nın eski başkanı Melih Gökçek akıllara ziyan bir tweet attı. “İSTANBUL İSTANBUL OLALI BÖYLE HORTUM GÖRMEDİ... Her şey güzel olacaktı... BÖYLE HORTUM GÖRMEDİK... YALAN MI İMAMOĞLU?” Ne cevap verilir ki buna? Nebraska’da yaşanması muhtemel hortum görüntülerinin Çatalca’da olması İmamoğlu’nun eseri mi?
25 yıldır İstanbul’u yöneten zihniyetin hiç bir günahı yokmuş gibi, yeni başkanın üzerine çullanmak..!
Yazık vallahi yazık. Birbirimize o kadar çok yazık ediyoruz ki...
Ve önceki günkü bir spor müsabakasında Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu’nun medyaya yansıyan fotoğraflarını konuştuk. Tweette “Zorbalık bulaşıcıdır.
Trabzonspor Başkanı da sahaya indi... Herkes işini kaba kuvvetle mi çözecek?” diye yazdım. Ülkede hava hep puslu, hep gri, hep gergin, hep kirli ve ortamlar hep kavgalı olunca, zorbalıkta bulaşıcı bir hal alıyor. Ve herkes kendince ama fiziki ama kavli çözüm üretmeye başlıyor. Centilmenliğe, hakka hukuka riayet edilmeyen bir şekle bürünüyor adaletsizlik.
Bu yaşananlar metastaz gibi birbirini tetikleyen hamleler. Ülkede bu durumdan etkilenmeyen tek bir insanoğlu yoktur.
Yazık vallahi yazık. Birbirimize o kadar çok yazık ediyoruz ki...
Yurtdışında bizim için çok önemli bir hadise yaşandı dün. Meksika’da 7.7 şiddetinde bir deprem oldu. Sirenler 40 saniye önceden depremi haber verdiler. Depremlerin merkez üssü deniz olunca sirenlerle depremi haber vermek mümkün oluyor. 40 saniye çok önemli bir eşik. Binlerce insanın hayatı kurtulabilir. Olası bir İstanbul depremi için yetkililerin ilgilenmesi gereken bir haber aslında. Yetkililere duyurulur.
https://twitter.com/depremrapor/status/1275479325425504256?s=21
Veysi Dündar