ABD’deki “Anti-Çin Partisi”nin”Acilciler” kanadıyla, “Liberter Amerikalılar”ın Rusya ve Çin konusundaki farklı görüşlerine önceki yazımda yer vermiştim. İki tarafın benzer gerekçelerle, ama biribirine temelden zıt dış politika vizyonlarını temsil ettiklerine değinmiştim. Acilciler”e göre ABD’nin tek hedefi Çin’i alt etmek olmalıdır. Ukrayna-Rusya Savaşıysa ABD’nin dikkatini Çin’den uzaklaştırıyor. ABD ulusal çıkarlarıyla doğrudan ilgili olmayan sorunlarla oyalanmaya devam eder ise Çin ekonomik ve askerî olarak ABD’yi geçmeye çok daha fazla yaklaşacaktır.
Amerikan Kongresi’ndeki Cumhuriyetçiler ve Demokratlar’ın ana akım kanatları birlikte Anti-Çin Partisi’ni teşkil ediyorlar. Bu ana akımlar Çin’i ekonomik, teknolojik ve askerî olarak geriletme konusunda mutabakat halindeler. Biden Yönetimi’ni Çin’e
karşı yeterince sertlik göstermemekle suçlayan Acilciler’se Anti-Çin Partisi’nin en şahin kanadını temsil ediyorlar.
“Neoconlar” Anti-Çin Partisi’nin diğer şahinleridir. Üstelik Neoconlar’ın Biden Yönetimi’nin dış politika kararlarını yönlendirdikleri yazılıp çiziliyor. “Liberal Enternasyonalist” şahinlerle Neoconlar’ın Rusya ve Çin konusunda yol arkadaşlığı yaptıklarıysa sıklıkla ifade ediliyor. Neoconlar’ın “Rusya” ve “Ukrayna” konusunda “Acilciler”den ayrıldıklarını belirtmeliyim.
22 Haziran 2022 tarihli “The Hill” gazetesinde David Kramer ve iki arkadaşı tarafından “36 uzman aynı fikirde: Ukrayna’da rotayı takip edin” başlıklı bir ortak mektup yayınlanmıştı. Meşhur Neoconlar’dan Francis Fukuyama’nın da aralarında yer aldığı imzacılar ABD ve Batı’nın Ukrayna’ya ihtiyacı olan silahları sağlamasını, Moskova’ya yaptırımlar uygulamasını ve NATO’nun Doğu kanadını güçlendirmeye devam etmesini istiyorlardı. İmzacılara göre ABD Ukrayna’ya toprak kaybettirecek bir ateşkes müzakeresi için Kiev’i teşvik etmemelidir.
Neocon yazarlar David J. Kramer ve Igor Khrestin 14 Nisan’da “The Bulvark”ta “Ukrayna’ya Yardım Etmek Çin’i Caydırabilir” başlıklı ortak makale yayınladılar. Yazarlar Anti-Çin Partisi-Acilciler’in Ukrayna savaşının ABD’nin dikkatini Çin’den uzaklaştırdığına ilişkin görüşlerini çürütmeye çalışıyorlardı. Kramer “The Hill” gazetesinde yayınlanan mektubun da imzacısıydı.
Kramer ve Khrestin’in hedefinde “Acilciler”in önde gelen isimlerinden Elbridge Colby ile Heritage Vakfı başkanı Kevin Roberts vardı. Kramer ve Khrestin bu iki Acilciyi “Yanlış yönlendirilen ‘Önce Çin’ argümanının savunucuları” olarak niteliyorlar. Trump döneminde Savunma Bakan Yardımcısı olan Colby, 2108’de yayınlanan Ulusal Savunma Strateji Belgesi’nin baş mimarıydı. Colby ve arkadaşlarına göre, “Ukrayna’ya yaptığı askerî yardım ABD’nin Hint-Pasifik duruşuna zarar veriyor”, “Avrupa Ukrayna’nın yükünü yeterince omuzlamıyor”, “Ukrayna’ya yönelik ABD politikası Çin›i caydırmaya yardımcı olmuyor”. Kramer ve Khrestin ise bu üç Acilci görüşünün efsane haline getirilmesinden şikâyetçiler.
“Acilciler”in tam aksine Kramer ve Khrestin ABD’nin Hint-Pasifik’te Çin’i caydırmasının en iyi yolunun Ukrayna’nın Rusya’yı yenmesine yardım etmek olduğunu savunuyor. Bu iki yazara göre ABD ve Batı’nın Rusya’ya karşı ortak tutumları Pekin’i Tayvan’a karşı güç kullanmak konusunda tereddüde düşürüyor. Ukrayna’ya yaptığı yardımların ABD’nin Çin’e ilişkin dikkatini dağıtmadığını belirten yazarlar “aslında Ukrayna Savaşı, Çin savaşıdır” diyorlar.
Kramer ve Khrestin Amerikan stoklarından Ukrayna’ya gönderilen silah ve cephanenin Tayvan’a taahhüt edilen envanter içinde yer almadığını savunuyor. Yani, Ukrayna’ya silah akışı Tayvan’a silah akışında gecikmeye yol açmayacaktır. Pentagon’un “Pasifik Caydırıcılık Girişimi” bütçesinin geçen yıla kıyasla yüzde 40 artmasını olumlu bulan yazarlara göre bu artışın sürdürülmesinin Ukrayna’ya askerî yardımların kesilmesine bağlı olmaması gerekiyor.
Avrupa’nın savunma harcamaları ve Ukrayna için daha fazlasını yapması gerektiğini kabul eden Kramer ve Khrestin, Polonya ve Baltık devletlerinin imkânlarının ötesinde Ukrayna’ya yardım ettiklerini, İngiltere’ninse üzerine düşeni yaptığını belirtiyorlar. Almanya’nın katkısı ise çok önemlidir. Avrupalı müttefiklerini şimdi terk etmesinin Ukrayna’nın yanı sıra ABD’nin ittifak sistemi için felaket olacağını belirten yazarlara göre böyle bir gelişme NATO’nun altını oyacak, Putin’e büyük bir zafer kazandıracak, hem de Pekin’e yanlış sinyal gönderecektir.
