Ukrayna-Rusya krizi bir kez daha dünya gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Donbas krizinin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) arasında Temmuz 2020'de sağlanan kapsamlı ateşkes son dönemde sık sık ihlal ediliyor.
İki ülke arasında yükselen tansiyon NATO’nun yanı sıra, ABD ve Avrupa’yı da derinden endişelendiriyor.
Ayrıca iki ülke arasında zaman zaman karşılıklı suçlamalarda da bulunuyor. Ukrayna, Rusya'nın tatbikat adı altında Ukrayna sınırına askeri sevkiyat yaptığını, Moskova yönetimi ise kendi silahlı kuvvetlerini kendi topraklarında hareket ettiriyor olmasının kimse için tehdit oluşturmadığını savunuyor.
Ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasını savaş sebebi sayıyor.
Geçtiğimiz haftalarda ABD ile Rusya arasında krizi çözüme kavuşturma konusunda görüşmeler gerçekleşse de beklendiği gibi sonuç çıkmadı.
Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Rusya ile Ukrayna arasında arabulucu olmak için Moskova ve Kiev’i ziyaret etti.
Macron’un verdiği mesajlar, iki ülke ile gerçekleştirdiği görüşmelerin olumlu geçtiği yönünde ve sorunun diplomasi ile çözüleceğine işaret ediyor.
MACRON’UN ARABULUCULUĞU KARŞILIK BULUR MU?
Moskova Devlet Dilbilim Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Sosyo-politik Bilimler Enstitüsü Öğretim Görevlisi İkbal Dürre, iki ülke arasındaki gerginliğin devam ettiği bir dönemde Macron’un arabuluculuğunda olumlu gelişmelerin olabileceğini söyledi.
K24’e değerlendirmelerde bulunan Dürre şunları söyledi:
“Rusya’nın bu seferki tutumu net, Donbas’a NATO’nun yerleşmesini istemiyor. NATO da gerilimi arttırıcı adımlar attı. Rusya, Minsk Anlaşması çerçevesinde bu işin yola girmesini istiyor. Anlaşmanın hem siyasi hem de askeri bir takım maddeleri var. Sonuçta o bölgeye bir özerklik ön görülüyor. Ortamın provokasyona açık bir şekilde ilerlediği bir dönemde Macron bir arabuluculuk inisiyatifi oldu. Şu an bu arabuluculuk biraz karşılık buldu. Son birkaç günde hem ABD’den gelen açıklamalar hem Almanya ve AB’nin duruşu ve Macron’un araya girmesi sanki Ukrayna’yı Misk Anlaşması çerçevesinde Rusya ile bir anlaşma yolunda ilerliyor. Geçen hafta Ukrayna’nın bir savunma komitesi ‘Minsk Anlaşması uygulanamaz’ açıklamasında bulundu. Bu, olayı daha da karmaşık halen getiren bir açıklamaydı. Şimdi ‘Minsk uygulanamaz’ dendiğinde işler karışıyor. Macron da anlaşmadan bahsetti, Putin’le görüştü, Kiev’e de gitti, yeniden Putin’le görüşecek. Donbas’a özerk bir yönetim verilmesi halinde, durumlar düzelebilir.”
“RUSYA UKRAYNA’NIN NATO’YA KATILMASINI İSTEMİYOR”
Macron ile Putin arasında şartlara bağlı olarak bir anlaşmanın yapıldığını düşündüğünü vurgulayan Dürre şu değerlendirmede bulundu:
“Moskova’nın bazı istekleri ABD ve NATO tarafından kabul edildi ama Putin bu isteklerin kendisini tatmin etmediğini söyledi. Donbas’ın statüsü üzerinde anlaşırlarsa Putin de ‘Eğer ileride NATO Ukrayna’ya girerse o zaman statüyü kendime bağlarım’ diyebilir. Sanki böyle bir anlaşma oldu ve bu şekilde bir şart konuşuldu. Sanki Macron ile böyle bir şey konuştular. Aslı sorun Rusya’nın Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını istememesidir. Çünkü Rusya Ukrayna’nın üye olması durumunda NATO’nun çok kısa bir sürede Moskova’ya ulaşacak güdümlü füzeleri yerleştireceğini söylüyor.”
Dürre ayrıca, “Rusya, Kırım olayından sonra ilk defa kendisini İran ve Kuzey Kore gibi dışlayan Batı’ya karşı ilk siyasi kazanımını Suriye’de yapmıştı. İlk defa Batı’yı kendisine muhatap almaya başarmıştı. İkinci hamleyi de şu anki duruşuyla sergiledi ve Batı’yı kendisiyle masaya oturtmayı başardı. Bu durum Rusya’nın bir başarısı gibi görünüyor” yorumunu yaptı.
SAVAŞIN ÇIKARSA SONUCU NE OLUR?
“Ukrayna ile Rusya arasında bir savaş çıkarsa sonucu ne olur?” sorusuna ise Dürre, “Bu kriz eğer bu savaşa ya da büyük bir olaya dönüşürse bu sadece Rusya ve Ukrayna’da kalmaz. Bunun yankıları her yere gider. Suriye’ye sıçrar, her yerde yankıları olur. Dolayısıyla büyük bir krizin çıkmasını Avrupa da istemiyor. Böyle bir kriz Rusya’yı Çin’e yakınlaştıracağı için ABD de istemiyor. Aslında herkes bir nevi anlaşmadan yana ama ortamda gerginliğini koruyor. Tabi gerginlik bir hafta öncesine göre azaldı. Şu an diplomasinin ön plana çıktığı bir sürece girildi. Bu süreç de Macron’un araya girmesiyle daha da ön plana alındı” şeklinde cevap verdi.
“MİNSK ANLAŞMALARI RUSYA’NIN İŞİNE YARIYOR”
Rusya uzmanı Dr. Kerim Has, Macron’un Rusya ve Ukrayna’ya gitmesiyle iki ülke arasındaki tansiyonun biraz daha düştüğünü söyledi.
K24’e konuşan Has, diplomasiye bir şans verildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Bence diplomasiye bir şans verildi, tansiyon biraz düşecektir. Bir sürü görüşme yapılıyor. Macron görüşmeler yaptı. Almanya Başbakanı Scholz, Moskova ile Kiev’e gidecek. Macron Polonya lideriyle görüşecek. Görüşmeler devam edecek. Dolayısıyla diplomasi hızlandı. Hiç kimsenin savaş istediğini düşünmüyorum çünkü hiç kimse kazanmaz. Rusya da savaş istemiyor. Çünkü 2015’te yapılan Minsk Anlaşmaları Rusya’nın işine yarıyor. Rusya bu anlaşmayı hemen BMGK’da onaylattı. Bu anlaşma aynı zamanda Ukrayna’nın NATO üyesi olmasının yolunu da kapatıyor. Ukrayna daha önce askeri bir yenilgi aldığı için masaya zayıf oturdu ve bunun altına imza attı. O zaman Almanya ve Fransa da savaş daha fazla büyümesin diye Ukrayna’yı ikna ettiler ve o anlaşmanın altına imza attılar.”
RUSYA NEDEN SINIRA ASKER GÖNDERİYOR?
Rusya’nın, Ukrayna’yı masaya zorlamak için sınıra asker gönderdiğini kaydeden Dr. Has devamında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Rusya zaten Donbas’ı şu an kontrol ediyor, durduk yere neden orda savaş çıkarsın? Ukrayna Minsk Anlaşmasını uyguladığı takdirde Rusya da istediğini almış oluyor. Ama Rusya bölgeye asker yığıyor ve şu mesajı veriyor: Ukrayna 7 yıl içerisinde askeri olarak güçlendi, İngiltere, Türkiye yardım etti. Ukrayna savaş girişiminde bulunursa Rusya askerini Donbas’ın merkezine yerleştirir. Eğer masa devrilirse Rusya başka stratejik şehirleri de alır. O zaman iş çığırından çıkar ve savaşın boyutu büyük olur. Kiev Donbas’a bir harekât başlatmadığı sürece Rusların yeni bir işgal harekatına girişeceklerini sanmıyorum. Ayrıca Rusların sınıra asker yığmasının bir nedeni de Ukrayna’yı Donbas’a asker göndermesini caydırmaktır. Ruslar bu şekilde silahı gösteriyor ama masaya oturtturmasının daha kolay olduğunu düşünüyor. Böyle olunca diplomasi de hızlandı. Güç göstermenin sonucunu gördüğü için asker yığmanın bir nedeni de bu.”
“MACRON TANSİYONU DÜŞÜRDÜ”
Son olarak iki ülke arasında savaşın çıkması durumunda Rusya, Ukrayna, Avrupa ve ABD’nin zarar göreceğini vurgulayan Has şu yorumu yaptı:
“Eğer savaş çıkarsa Rusya da yorulacak Ukrayna da. Avrupa da bundan zarar görecek ABD de. En önemlisi yılları görecek bir savaş olur. Savaşın sonucunda Ukraynalılar mülteci olarak İngiltere ya da ABD’ye değil, Almanya ve Fransa’ya geçecekler. Bundan dolayı iki ülke de savaşın çıkmasını istemiyorlar. Macron’un arabuluculuk yapması bütün taraflar için iyi. Hiçbir anlaşma yapılmamış olsa bile tansiyonun biraz da düşmesi için olumlu görüyorum. Netice işlerine de geliyor. Görüşme 5,5 saat sürdüğüne göre demek ki Putin olumlu karşılamıştır. Sonuç olarak Macron’un Putin’e getirdiği tekliflerin olumlu ya da olumsuz sonuçlarını 1-2 hafta içerisinde göreceğiz. Ben genel olarak olumlu görüyorum.”