Üç İnsan

Salih Tuna- 28.12.2017

Üç İnsan

Mehmet Akif, müstevlilere karşı şanlı direnişimizin dilidir.
Ne zaman anlatsam gözyaşlarımı tutamam:
Mekke Şerifi Hüseyin´in "kabilecilik" fitnesine karşı Suud Kralı´nın büyük dedesi İbni Suud ve geniş nüfuzlu kabile reisi İbni Reşid´i uyarmak maksadıyla çöllere düşer 1916´da, Kuşçubaşı Eşref´le.
Uçsuz bucaksız çöllerde dört buçuk ay süren yolculuk boyunca aklında, duasında tek bir yer vardır: Çanakkale.
Acaba kovulabilecek midir düvel-i muazzama?
Kuşçubaşı Eşref, "telgraf var, acil gel," denilerek Şam-Medine arasındaki El Muazzam İstasyonu´na çağrılır.
Kuşçubaşı yüreği ağzında, koşar gider istasyona.
Enver Paşa cepheden haber verir: "Akif´e müjdeyi ver. Düşmanı kovdukÇanakkale´den!.." 
Kuşçubaşı bir solukta koşar Akif´in yanına, "Üstadım, duanız kabul oldu" der,"Çanakkale´de muhteşem bir zafer kazandık..." 
Mehmet Akif sevinç gözyaşlarıyla sarılır Kuşçubaşı´na...
İşte orada başlar yazmaya: "Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber / Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber..."

***

Gazi Paşa´nın, "Sağlığında adını tarihe altın harflerle yazdıran kumandan"diyerek taltif ettiği...
Falih Rıfkı´nın, "Siz askerlerinizle Plevne kahramanlarısınız" dediği...
1. Dünya Savaşı sonucu Osmanlı orduları bütün cephelerden tahliye edilirken, Mondros Antlaşması´na rağmen Medine´yi aç biilaç tam 72 gün savunanbüyük kumandan Fahreddin Paşa hakkında, 2008´de hazırlanan bir belgeselin metnini çalışırken bir şey çok dikkatimi çekmişti.
Fahreddin Paşa, "Halife"den gelen talimat doğrultusunda nihayet direnişe son vermeyi kabul etmiş, işgalci İngilizlerin "bozguncu" Araplarla birlikteMedine´yi teslim almalarına bir mani kalmamıştı.
Fahreddin Paşa´nın tek isteği vardı: Hazreti Peygamber´in kabrinin yanı başında sıradan bir Müslüman olarak ölene kadar beklemek.
İngilizler kabul etmedi...
Dediler ki: "Ne şekilde olursa olsun, içinde Fahreddin Paşa´nın yaşadığı şehir teslim olmuş sayılmaz..." 
Fahreddin Paşa işte budur.
Direniş deyince akla gelendir.

***

Sadakat deyince de akla 2 metre 10 santim boyundaki Sudanlı Zenci Musagelir.
Trablusgarb´dan Yemen´e kadar hep ön saflarda çarpışan, Tevfik Paşa´ya direniş için üç yüz bin altını İngilizlere rağmen teslim eden kahraman...
Mütareke yıllarında İstanbul´dadır.
"Bu fakir milletten emekli maaşı almam" diyerek kendisine yapılan teklifi kabul etmez.
Hamallık yapar.
İşgal kuvvetleri komutanı General Harrington, Galata gümrüğünü gezdiği sırada hamallık yapmakta olan Zenci Musa´yı görür. "Bizimle çalışırsan seni altına boğarım" der.
"Her teklif herkese yapılmaz" karşılığını verir Zenci Musa; "Benim bir devletimvar, Devlet-i Osmani; bir bayrağım var, ay-yıldızlı bayrak; bir kumandanım var, Eşref Bey."
Ve noktayı şöyle koyar: "Bu iş daha bitmedi, sizinle mücadelemiz devamedecek..."

 

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2017/12/28/uc-insan