20. 08. 2018 Pazartesi
Türkiye´de her şey bu cümlenin arkasında saklı:
"Aman istikrar bozulmasın..."
Bu cümleye dayanarak, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Hatta vatandaşı dahi soyabilirsiniz! Bu ülkenin ekonomisine gizliden gizliye darbe vurabilirsiniz ama yeter ki istikrar bozulmasın.
İstikrar kalkanının arkasına saklanan çok sayıda kuruluş var. Bunlardan bazıları bankalar.
Akıl almaz masraflar icat edip, vatandaşın cebinden para alındı. Bunlar AK Parti hükümeti tarafından aman istikrar bozulmasın diye görmezden gelindi.
Türkiye´nin bu zaafını bilen bazı yabancı bankalar adeta at koşturdu.
Doların 7 liraya kadar yükseldiği bir ortamda hükümet bankalar konusunda çok hassas.
Bankalarla ilgili tek bir olumsuz cümle yazılmasını konuşulmasını istemiyor.
Bankaları ne yaparsa yapsın yeter ki zayıf gözükmesin. Bu nedenle bankalara herhangi bir zarar verecek bir kelime dahi yazılıp çizilmesin istiyor.
Türkiye´nin yumuşak karnını bilen yabancı banka, krizin zirvede olduğu bir dönemde Türkiye resmen sırtından hançerledi.
Süt izni kullanan anneleri işten atmasıyla da tanınan Avrupa sermayeli bu banka, krizin zirvede olduğu 13 Ağustos tarihinde aynı gün içerisinde iki kez toplantı düzenleyip, şubelere acil bir talimat geçiyor.
Söz konusu talimatta, kredili mevduat hesaplarının faiz üst sınırının yasal olarak yüzde 24,24 olması nedeniyle bunların acil kapatılmasını istiyor. Mevcut risklerin ise yıllık yüzde 42 faizle kredi kullandırmak suretiyle kapatılması talimatı veriliyor.
Yani banka, yüzde 18 ile, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşından topladığı parayı krizi fırsat bilerek, yine zordaki Türklere yüzde 42 faizle satıyor.
Bu bir fırsatçılıktır.
Bu banka bunu Avrupa´da yapabilir mi?
Elbette yapamaz. Ama Türkiye´de çok rahat yapıyor.
Söz konusu bankanın müşterileri tepki gösteriyor. Ancak banka kabul etmiyor. Önüne tek seçenek koyuyor yüzde 42 faizle kredi.
***
Bu bankayı herkes biliyor.
Bankacılarda biliyor, BDDK da biliyor, Kredi Garanti Fonu KGF´de biliyor.
Bu banka ile ilgili KGF kredilerinde masraf ve sigorta vurgununu defalarca yazdım. Kriz nedeniyle çaresiz esnafın feryadını maalesef kimse duymadı.
Bu banka bir kez daha kriz fırsatçılığı yaptı ve Türkiye´yi sırtından hançerledi.
BDDK, bu bankaya karşı artık harekete geçmeli.
Birçok banka elini taşın altına koyarken, fırsatçı banka vurgun derdine düştü.
Bu bankanın, sahte gülüşüyle de tanınan yöneticisi bir Türk. Bu banka aynı zamanda binlerce çalışanını da kapının önüne koymasıyla da tanınıyor.
"Aynı gemide olma" tartışmalarının sürdüğü şu günlerde bu bankanın Türk yöneticilerinin başka gemilerde olduğu yaptıklarından belli.
Artık BDDK bu bankaya karşı gerekeni yapmalı. Bunun için yapacağı tek şey 13 ve 14 Ağustos´ta kapatılan Kredili Mevduat Hesaplarını ve limitlerine bir baksın. Yüzde 24 faizli hesabı bırakıp yüzde 42 faizi tercih eden müşterileri arayıp sorsun.
Bunu hangi iktisat mantığı ile yaptığını. Ya da hangi baskı ile bunu yaptığını.
Türkiye en büyük yanlışı bankacılık sektöründe yaptı. Bu kadar yabancı kontrolü artık bu ülkeye de insanına da zarar veriyor.