Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani’nin ABD’nin füze saldırısında öldürülmesinin ardından Ortadoğu bir bilinmeze daha sürüklendi. ABD ile İran arasında zirveye tırmanan gerilim, bütün bölge ülkelerini de ilgilendirecek hale geldi. İran, Irak’ta öldürülen komutanı Süleymani’nin intikamını Irak’taki ABD üslerine saldırmakla almaya çalıştı. Bakan Çavuşoğlu bu gelişmenin ardından Irak’a ziyarette bulundu. Türkiye’nin nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini uzmanlarla konuştuk.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, “Türkiye iki tarafı itidale çağıran bir tutum izliyor. Bu tutumun böyle devam edeceğini düşünüyorum. Bölge şu an netameli bir bölge… Ortadoğu’da çıkan sorunlarda Türkiye kendi hayati çıkarlarını ilgilendirmediği ve bu çıkarlara dokunulmadığı sürece taraf tutmaması gerekir. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Irak’a gitmesi ise Irak’a destek ve moral anlamı taşıyor” diyerek, Türkiye’nin bölgede itidalli bir politika izlemesi gerektiğini söyledi.
Stratejist Şevket Apuhan, “Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı’nı başlattığı zaman İran’dan bazı eleştiriler olmuştu. Türkiye Dışişleri’nde bunun burukluğu var. Uluslararası görüşmelerde, Birleşmiş Milletler’de Türkiye birçok kez İran’ın yanında oldu. Türkiye’nin şu an durduğu nokta tarafsız gibi duruyor. Ama tarafsızlık bize bir şey kazandırmaz. Amerika terör devletidir, yıllardır PKK’yı silahla beslemiştir. Biz komşumuzun yanında durmalıyız” diye konuştu.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Emre Gönen de, “Bütün ülkeler İran gerekse diğer güçlere itidal çağrısında bulunuyor. Türkiye iki tarafa da sükunet çağrısı yapıyor. Ortada ciddi bir bilinmezlik var. Kuzey Irak’ta Türk askeri var. Irak’ta onun haricince Türkiye’nin bir varlığı yok. NATO’nun Irak’ta güçleri var. Irak tabiri caizse herkesin bulunduğu bir ülke. Böyle olunca ABD-İran gerilimi Irak’ta gerçekleşiyor” diyerek Irak’ın da belirsizlik içine sürüklendiğinin altını çizdi.