Bence bu plana barış planı demekte doğru değil. Bunu da ekleyelim ki bu tam bir savaş planıdır. Bundan dolayı, başlık ve metin olarak savaş planı kelimesi kullanmamız daha uygun olacağını düşünüyorum.
Birinci soruyla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz; Türkiye’nin tavrı ve tepkisi kesinlikle sahici, önemli ve güçlü temellere dayanmış bir tepkidir. Nitekim Türkiye halkı Mescidi Aksa ile ciddi bağaları olan ve ilişkisi bir halktır. Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti de, aynı konuda ciddi bağlara sahip olmuştur.
Bu bağ ve ilişki, sadece Mescid-i Aksa konusunda değil, Filistin davasında da kendini göstermektedir. Türkiye Mescid-i Aksa ve Filistin konusunda olduğu üzere, ümmet adına ortaya koyduğu tepkilerden dolayı, büyük bedellerde ödemiştir. Nitekim, son on beş yıl içerisinde Türkiye deki bir çok darbe ve kargaşa ve olayların arkasında Siyonist hareketin ve Siyonist lobinin maşalarının olduğu bilinmekte olup bu güçlerin Türkiye’ye yönelik tepkisi sadece ve sadece Mescidi Aksa’ya, Kudüse ve Filistin’e gösterdiği ilgiden dolayıdır.
Bence bu plana barış planı demekte doğru değil. Bunu da ekleyelim ki bu tam bir savaş planıdır. Bundan dolayı, başlık ve metin olarak savaş planı kelimesi kullanmamız daha uygun olacağını düşünüyorum.
2. soruyla ilgili olarak şunları söyleyebilirim: İslam aleminin bir planı var mı, yok mu? islam aleminin bir planı olabilmesi için, her konuda olması gerektiği üzere, bu konuda da ortaklaşa bir plan yapmaları gerekir. Maalesef şu anda islam aleminin, böyle bir planı veya yapılan ve hazırlanan savaş planına karşı bir tepki planı da yoktur. Ama ülkeler bazında Türkiye gibi birkaç ülkenin ciddi tepkisi var ve bu tepkiyi plana dönüştürmek için, özellikle Malezya, Katar ve Pakistan, bu konuda harekete geçme niyeti göstermişlerdi. Maalesef bunlarla birlikte ortaklaşa hareket etmek henüz plan düzeyinde gelmedi. Ki yapılan bu planların ülke bazlı olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, umarım sonuç verir.
Kaynak:Özgün İrade Dergisi
