Faizler almış başını gitmiş, zamlar üst üste yapılır hale gelmiş, enflasyon çift rakamlarda dolanır olmuştur. Dolar beş lirayı zorlarken, benzin altı lirayı çoktan aşmıştır. İflas, icra ve işsizlik had safhadadır. İşin özeti ekonomi alarm vermektedir.
İlk kez ABD, papaz dolayısıyla çok net bir biçimde Türkiye´yi tehdit etmiştir.
Mısır, İsrail, ABD ve Kıbrıs Rum Yönetimi Akdeniz´de Türkiye´ye karşı güç kullanmaktan söz etmiştir.
Esat rejimi Suriye´de bir yandan Türkiye´ye karşı PYD/PKK ile anlaşma imzalarken diğer yandan Türkiye´yi tehdit etmeyi ihmal etmemektedir.
İçeride ekonomi, dışarıda Türkiye ile ABD ilişkileri sanılanın çok ötesinde kötüdür.
Obama döneminde Türkiye´ye karşı ABD, terör örgütü PYD´yi tercih etmişti. Türkiye´nin can düşmanı PYD/PKK´ya binlerce TIR dolusu silah göndermişti.
Trump döneminde ise bu defa Türkiye´ye karşı ABD, papazı tercih etmiştir. Bir ajan papaz yüzünden Türkiye-ABD ilişkileri tahminlerin çok ötesinde kötüleşmiştir.
ABD´den savaş ilanı gibi hamleler!
Beyaz Saray, Türkiye konusunda ilk önce Kongre´nin getirebileceği bazı yaptırımlara müdahale etmeme kararı aldı. Yani Başkan Trump, "Türkiye ile müttefik ilişkimize zarar verir, bunu yapmayın demeyecek". Böylece ABD´nin Türkiye´ye yönelik yaptırım konusu Erdoğan ile Trump arasında çözülecek bir konu olmaktan çıkmış oluyor.
Türkiye ile ABD ilişkileri tarihinde ilk defa bu kadar kötüleşmiştir. Son olarak ABD´den Türkiye´ye karşı savaş gibi üst üste hamleler geldi.
-ABD, F-35´lerin Türkiye´ye verilmesinin geciktirilmesi ve Türkiye´ye uluslararası finans kurumlarında yaptırım uygulanması konusunda Senato´da çalışmalar başlatmıştı. Bu konuda ABD ileri bir adım daha attı.
Kongre´de Türkiye´ye F-35 satışına yasak getiren hüküm 2019 savunma bütçe yasasına bir madde olarak eklendi. Bu süreç henüz tamamlanmadı. Trump istese bile tek bir maddeyi veto etme imkânına artık sahip değil.
-Türkiye, hakkında zaten yaptırımlar bulunan Rusya´dan S-400 sistemini alırsa "Rusya´ya yaptırımları deldin" müeyyidesinin uygulanması planlanıyor.
-Dahası Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı, papaz Brunson´un tutuklanmasında taşıdığı sorumluluktan dolayı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu´ya karşı yaptırım kararı aldığını açıkladı.
Türkiye´den çığ gibi tepkiler!
ABD´nin restinin ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı´ndan yapılan açıklamada "Söz konusu karar ne devlet ciddiyetiyle bağdaşmakta ne de hukuk ve adalet kavramlarıyla izah edilebilmektedir. Hukuk sistemimize saygısızca müdahale niteliği taşıyan bu kararın ilişkilerimize büyük zarar vereceğine kuşku yoktur.
ABD yönetimini bu yanlış karardan geri dönmeye çağırıyoruz. Söz konusu saldırgan tutumun karşılığı gecikmeksizin aynıyla verilecektir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da ABD´nin yaptırım kararının kabul edilemez olduğunu belirterek, "ABD ile soğuk savaş dönemindeki ittifak ilişkisinin artık sona erdiğini görüp, yeni bir ilişki düzeyi kurmak gerekiyor" dedi.
ABD´den özellikle Trump´tan "Türkiye´ye yaptırım yapacağız" tehdidini Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin´le görüşmesi sırasında öğrendi. Bu tehdide önce "bizi kıskanıyorlar" dedi ardından da ABD´ye yönelik olarak "Size göbekten bağlı değiliz" resti çekti.
O sırada Bakan Berat Albayrak da "yakında Türkiye parmakla gösterilen bir ülke olacak" türünden bir açıklama yaptı.
Havuzdan bir yazar ´Büyük kavga Washington-Moskova arasında´ diyerek dünyada "Her şartta TRUMP-ERDOĞAN-PUTİN- CİNPİNG yani 4 büyük liderin olması için dünyayı 4 büyük liderin yönetmesi için bir ANLAYIŞ var!" deyip sonra da "rüzgârlar nereden eserse essin, Türkiye kazanacak" diyor.
Bu yaklaşım biçimleri dahil durumun vahametinin yetkili ve etkili aktörler tarafından yeteri kadar anlaşılmadığını ortaya koyuyor. Allah bu zihniyete rağmen devlete ve millete zeval vermesin!