Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Anthony Blinken ile telefonda görüştü.
Çavuşoğlu, görüşmenin ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Boğazlardan geçişlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Kıyıdaş olan, olmayan bütün ülkeleri Boğazlardan savaş gemisi geçirmemesi konusunda uyardık.”
“Türkiye savaşın tarafı ise tasarruf Türkiye’dedir. Türkiye savaşın tarafı değilse, savaşa taraf ülkelerin gemilerini boğazdan geçirmeme yetkisi var. Savaş gemisi Karadeniz’deki üssüne geri dönüyorsa geçiş engellenmiyor.”
“Biz Montrö hükümlerini uyguluyoruz. Montrö ne diyorsa bunu uyguladık, bundan sonra da bunu uygulayacağız. Bugüne kadar boğazlardan herhangi bir geçiş ve geçiş talebi olmadı.”
ABD Dışişleri: “Türkiye’nin sözleşmeyi uygulamasından ve Çavuşoğlu’nun son yorumlarından memnuniyet duyduk”
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Bakan Blinken, Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi’ni uygulamaya devam etmesinden ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu konudaki son yorumlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi” denildi.
Montrö Sözleşmesi ne diyor?
Bakan Çavuşoğlu’nun “Kıyıdaş olan, olmayan tüm ülkeleri Boğazlardan savaş gemisi geçirmemesi konusunda uyardık” açıklaması Montrö Sözleşmesi’nin hükümlerini yeniden gündeme getirdi.
Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi (EDAM) koordinatörü Sinan Ülgen, Çavuşoğlu’nun sözleriyle ilgili şunları söyledi:
“Bu ne demek hukuken ? Kıyıdaş olmayan ülkelerin geçişlerini Türkiye ancak savaşa girmesi (Madde 20) veya çok yakın bir savaş tehlikesi olması (Madde 21) durumunda engelleyebilir. Savaşa girmediğimize göre 21. Maddeyi mi uygulamaya karar verdik? Beklenen 19. Madde yerine ? “Uyarmak” diyoruz. Uyarımızı dinlemezlerse 21. Maddeye geçeriz mi diyoruz ? Açıklama getirmek isteyen olursa sevinirim.”
1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin boğazların savaş gemilerine hangi şartlarda kapatılabileceğini düzenleyen 19, 20 ve 21. maddelerinde şu ifadeler yer alıyor:
Montrö Sözleşmesi 19. Madde:
“Savaş zamanında, Türkiye savaşan değilse, savaş gemileri 10. maddeden 18. Maddeye kadar olan maddelerde belirtilen koşullarla ayni koşullar içinde, Bogazlar’da tam bir geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğünden yararlanacaklardır. Bununla birlikte, savaşan herhangi bir Devletin savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçmesi yasak olacaktır; şu kadar ki, işbu Sözleşmenin 25. maddesinin uygulama alanına giren durumlarla, saldırıya uğramış bir Devlete, Milletler Cemiyeti Misali çerçevesi içinde yapılmış, bu Misak’in 18. maddesi hükümleri uyarınca kütüğe yazılmış (tescil edilmiş) ve yayımlanmış, Türkiye’yi bağlayan bir karşılıklı yardım andlaşması gereğince yapılan yardım durumları bunun dışında kalmaktadır.
Yukarıdaki fıkrada öngörülen kuraldışı durumlarda, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerde belirtilen kısıtlamalar uygulanamayacaktır. Yukarıdaki 2. fıkrada konulmuş geçiş yasağına karsın, Karadeniz’e kiyidas olan ya da olmayan savaş Devletlere ait olup da bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebilirler. Savaşan Devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar’da herhangi bir el koymaya (1) girişmeleri, denetleme (ziyaret) hakkı (2) uygulamaları ve başka herhangi bir düşmanca eylemde bulunmaları yasaktır.”
Montrö Sözleşmesi 20. Madde:
“Savaş zamanında, Türkiye savaşan ise, 10. maddeden 18. maddeye kadar olan maddelerin hükümleri uygulanamayacaktır; savaş gemilerinin geçişi konusunda Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.”
Montrö Sözleşmesi 21. Madde:
“Türkiye kendisini pek yakın bir savaş tehlikesi tehdidi karsısında sayarsa, Türkiye’nin, işbu Sözleşmenin 20. maddesi hükümlerini uygulamağa hakki olacaktır. Yukarıdaki fıkranın Türkiye’ye anıdığı yetkinin Türkiye’ce kullanılmasından önce Boğazlar’dan geçmiş olan, böylece bağlama limanlarından ayrılmış bulunan savaş gemileri, bu limanlara dönebileceklerdir. Bununla birlikte, su da kararlaştırılmıştır ki, Türkiye, davranışıyla işbu maddenin uygulanmasına yol açmış olabilecek Devletin gemilerini bu haktan yararlandırmayabilecektir.
Türk Hükümeti, yukarıdaki birinci fıkranın kendisine verdiği yetkiyi kullanırsa, Bağıtlı Yüksek Taraflara ve Milletler Cemiyeti Genel Sekreterine bu konuyla ilgili bir bildiri gönderecektir.
Milletler Cemiyeti Konseyi, üçte iki çoğunlukla, Türkiye’nin böylece almış olduğu önlemlerin hakli olmadığına karar verirse, ve işbu Sözleşmenin imzacıları Bağıtlı Yüksek Tarafların çoğunluğu da ayni görüşte olursa, Türk Hükümeti, söz konusu önlemlerle, işbu Sözleşmenin 6. maddesi uyarınca alınmış olabilecek önlemleri kaldırmayı yükümlenir.”