TÜRKİYE´DEN YUNANİSTAN´A ´KARDAK´ TEPKİSİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Kardak kayalıklarının, Türkiye´nin egemenliği altında olduğuna dair herhangi bir şüphe bulunmadığını belirtti.

TÜRKİYE´DEN YUNANİSTAN´A ´KARDAK´ TEPKİSİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Yunanistan´ın Kardak bölgesini ve Ege´deki bazı adacıkları Avrupa Birliği´nin (AB) ´Natura 2000´ çevre programına dahil ettiğine" ilişkin soruya yazılı yanıt verdi.

Yunanistan´da, kara ve denizde 446 "Natura 2000" bölgesini kapsayan bir yasanın (4519 sayılı yasa) geçen günlerde kabul edildiğini aktaran Aksoy, esasen, Türkiye´nin, AB´nin Natura 2000, Corine Kuş Direktifi gibi çevre programlarının genel amaç ve içeriğine ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığının altını çizdi.

Sözcü Aksoy, bunun yanı sıra, Yunanistan´ın, Ege sorunları bağlamında söz konusu programları öteden beri istismar ettiğinin bilindiğine dikkati çekerek, Yunanistan´ın bu defa da bir yasama çalışmasıyla AB çevre programlarını istismar ettiğini vurguladı.

Yunanistan´ın, 1996´daki Kardak krizini müteakip, Kardak kayalıkları ile Ege´de egemenliği uluslararası anlaşmalarla Yunanistan´a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkları siyasi mülahazalarla Natura 2000 programına dahil ettirdiğini belirten Aksoy, "Yunanistan´ın Natura 2000 ve AB çevre programları bağlamındaki politikalarına ilişkin ülkemizin tutumu AB Komisyonu´na 1998´de ayrıntılı olarak resmen iletilmiştir." ifadesini kullandı.

Sözcü Aksoy, "Bu konuda, Bakanlığımızın 29 Nisan 1998 tarihli açıklamasında ve dönemin Başbakanının 30 Nisan 1998´de yaptığı açıklamada tutumumuz açık şekilde ortaya konmuş, müteakip dönemde de hem açıklamalarımız hem AB Komisyonu nezdinde sözlü ve yazılı girişimlerimiz olmuştur." vurgusu yaptı.

Bu kapsamda, Yunanistan´ı bir kere daha sağduyuya davet ederken, AB´yi de Yunanistan´ın çevre programlarına yönelik siyasi istismarlarına alet olmaması konusunda ikaz etmek istediklerini belirten Aksoy, şunları kaydetti:

"Bu vesileyle, Kardak kayalıklarının ülkemizin egemenliği altında bulunduğundan herhangi bir şüphe bulunmadığını, ayrıca Yunanistan´ın statüsü tartışmalı coğrafi formasyonlar üzerinde yaratması muhtemel fiili durumları kabul etmeyeceğimizi hatırlatırız. Bu itibarla son olarak çıkan 4519 sayılı Yunan yasasının Ege Denizi´nde iki ülke arasındaki sorunlar bağlamında hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağını yineleriz."