Tarih: 30.03.2022 15:21

Türkiye’de yeni seçim yasasıyla ne amaçlanıyor?

Facebook Twitter Linked-in

15 Mart’ta TBMM Başkanlığı’na sunulan “Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile halen yüzde 10 olan Türkiye’de seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesi, cumhurbaşkanının seçim yasaklarından "muaf tutulması" ve ittifak içindeki partilerin milletvekili dağılımı hesaplanmasındaki değişiklikler gibi düzenlemeleri içeriyor.

Yeni seçim yasası teklifiyle ilgili K24’e değerlendirmelerde bulunan Hacı Bayramı Veli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Erdem, şunları söyledi:

“Eğer seçim yasası geçerse muhalefet partilerinin birlikte hareket etmesi mümkün değil. Çünkü yeni seçim sistemi artık oy sistemini devre dışı bıraktığı için, ittifak içinde yer alan küçük partilerin seçilme ihtimalini ortadan kaldırıyor. Ancak şöyle bir ihtimal olabilir: Eğer yasa kabul edilir ve seçime gidilirse muhtemelen DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisinin adayları İYİ Parti veya CHP’nin içerisinde seçilir.”

tevfik-erdem

Tevfik Erdem

Daha önce de benzer bir durumun yaşandığını anımsatan Prof. Dr. Erdem, Saadet Partisi vekillerinin CHP’den seçildiğini söyledi.

“Seçim yasası şu anda muhalefet tarafından Cumhur İttifakının kendi lehlerine geliştirdikleri bir seçim kanunu şeklinde görülüyor” diyen Erdem, “Bu seçim yasası değişikliğini muhalefet seçim mühendisliği olarak değerlendiriyor ve oyunu kaybettiğini düşündüğü iktidarın muhalefetin önünü kesecek bir hamle olarak değerlendiriyor. Tabi bu seçim yasasının kabulü Türkiye’deki seçimlerin de zamanında yapılacağının göstergesi. Çünkü seçim kanunundaki bir değişiklikten 1 yıl sonra seçim yapılabiliyor.  Dolayısıyla bu seçim yasasının kabulüyle erken seçim tartışmaları da ortadan kalkıyor” ifadelerini kullandı.

PROF. DR. ÖZER: YASANIN ÜÇ AMACI VAR

K24’e konuşan Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Özer ve Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ahmet Özer, “Değiştirilen seçim yasasının üç tane temel amacı var” diyerek, şunları kaydetti:

“Birinci amaç muhalefeti dağıtmak, ikinci amaç HDP’nin kapatılması söz konusu olduğunda seçime girmesini engellemek. Üçüncü amaç ise hem cumhurbaşkanına bir siyasi parti lideri gibi kamu kaynaklarını kullanma olanağı sunmak hem de seçim kurulu başkanlıklarına iktidara yakın hâkimlerin atanmasını sağlamak. Yapılan bu seçim kanunu değişikliği özellikle millet ittifakını dağıtmaya yönelik bir çalışma.”

ahmet-ozer

Ahmet Özer

Prof. Dr. Özer, “Eskiden bir oy aldığında bu cumhur ittifakı ve millet ittifakının aldığı oy oranına göre dağıtılıyordu. Daha sonra ittifaklar içindeki partilere dağıtılıyordu. Dolayısıyla artık oylar daha fazla oy alan ittifaka yazılıyordu. Küçük partilerin de bu durumda vekil çıkarma durumu söz konusu oluyordu” dedi.

“Seçim yasası değişikliği eğer yasalaşırsa millet ittifakı içindeki 4 küçük partinin birlikte seçime girmesinin bir anlamı kalmamış olacak” diyen Özer, şunları ifade etti:

“Aynı zamanda İYİ Parti’nin de CHP ile birlikte seçime girmesinin bir anlamı kalmayacak. İşte bu noktada muhalefetin parçalanması tartışmaları başlıyor. Ama burada muhalefetin ortaya koyacağı politik duruş ve milletvekili aritmetiğinden çok cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanıp birlikte hareket edilirse başarılı sonuç çıkacaktır. Çünkü muhalefet partilerinin derdi büyük bir ittifak kurmak değil, amaçları cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak, yönetim sistemini değiştirmek ve yeni bir anayasa yazım sürecini başlatmak.”

Prof. Dr. Ahmet Özer, “Şimdi CHP, DEVA, Gelecek, İyi Parti, Saadet ve Demokrat parti bu amaçlarla bir araya geliyor ve HDP de bu üç amacın gerçekleştirilmesinden yana. Sonuç alarak cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan muhalefet sonra vekil dağılımını da başarılı bir şekilde yapabilir” şeklinde konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —