Joe Biden yemin ederek görevine başladı.
Canlı olarak izleyenler olduğu gibi benim gibi sonradan takip edenler de gözleriyle bunu gördüler.
Biden’in yemin törenine kadar çok farklı gelişmeleri bekleyenler vardı. Washington’a gelen askerlerin içinde olan Trump yanlıları ile çok değişik gelişmeler bekleniyordu. Ben böyle bir durum beklemiyordum ama bunu büyük bir arzuyla bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar. Bu kesim, bariz bilinen Trumpçı kesimdi.
Biden’in yemin töreninden sonra başka bir kesim daha belirdi.
‘Gizli Trumpçılar’…
Önce Biden’in konuşmasından birkaç cümleye bir bakalım:
‘Siyasetin bir savaş alanı olması gerekmiyor’.
‘Biz iyi insanlarız ve tüm insanlık için adalet arıyoruz’.
‘Nefretle, hukuksuzlukla, şiddetle, aşırılıkla mücadele edeceğiz’.
‘Güç ve para için yalanlar söyleniyor’.
‘Gerçeği savunmamız gerekiyor’.
‘Size benzemeyen kişiye güven duymadan yaşayamazsınız’
Biden’ın bu cümlelerini TV ekranlarında bazı isimler tartıştılar. Bu tartışmalar bize ‘gizli trumpçılar’ı da göstermiş oldu.
Açık Trumpçılar hepinizin malumu siyasi iktidar ve çevresinde olanlar. Bunlar içinde bazıları da gizli olanlar grubuna da giriyorlar elbette.
Gizli Trumpçılar’ı nasıl anlamış olduk peki?
Kullandıkları kelimeler ve yaklaşım tarzlarıyla.
ABD emperyalizmi diyerek ABD’nin yayılmacı, savaşçı politikasının tekrar ortaya çıkacağına iddia ederek. ABD’nin emperyalizmini ele alırken nedense Çin’in ve Rusya’nın emperyalizminden hiç bahsetmediler ve bahsetmek istemiyorlar.
Çin’in Avrupa ve Arap ülkelerindeki varlığından, virüsü gizlemesinden, Avrupa’yı bölmek için Yunanistan ve İtalya’ya gizli destekler vermesinden söz eden yok..!
ABD’nin emperyalizmini masaya yatırırken başka ülkelerin emperyal faaliyetlerini görmeyen, görmek istemeyen bu kişiler akademisyen ve gazeteci!
ABD, Rusya ve Çin’in etkisini azaltmaya çalışıyormuş… İyi de Türkiye, Rusya ya da Çin’in daimi müttefiki mi ki, bundan bu kadar rahatsız oluyorsunuz.
Gizli Trumpçılar’ın dediği başka konu da ‘somut çözüm’. Biden, ABD’nin iç sorunları için somut çözümler sunmamış…
Türkiye’deki başkanlık yarışında ‘somut çözümler’ sunuldu mu?
Objektif ve tarafsız olması gereken akademisyen ve gazetecilerin ‘gizli Trumpçı’ olduklarını görünce açıkça söylemem gerekirse hayal kırıklığına uğradım.
Hakkını yiyemem Deniz Zeyrek öyle değil. Kendisine teşekkür ederim.
Tarihe bir göz atalım.
Kamala Harris
Osmanlı’nın güçlü bir imparator olduğu zamanlarda dünyanın diğer ülkelerine etki yaptığını biliyoruz.
Hristiyan Birliği’ni bozmak için Protestan anlayışın ilerlemesi için Martin Luther’in desteklendiğini de biliyoruz.
Bu çok normal bir durum.
Güçlü olan ülke diğer ülkelere direk ya da indirek olarak etki eder.
Herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var ki, ABD hala daha dünyanın en güçlü devletidir.
Bu özelliğinden dolayı da diğer ülkelere etki etmesi normaldir.
Osmanlı başka ülkelere müdahale ettiğinde normal ama ABD yaptığında normal değil. Bu yaklaşım tarzı ne gazeteciliğe ne de akademisyenliğe sığar ve aynı zamanda bilimsel de değil.
Gizli Trumpçıların anlam veremediğim diğer özellikleri de İsrail düşmanlığı.
ABD’nin değişmez müttefiki İsrail olduğu için tekrar Orta Doğuyu dizayn etmeye gelecekmiş.
Rahatsızlığın nedeni ne?
ABD’nin bu coğrafyaya gelmesi.
Çin İtalya, Yunanistan ve Lübnan’a geliyor ama bu sorun değil!
Rusya, sıcak denizlere inme hedefleri doğrultusunda Suriye ve Libya’da, bu da sorun değil!
Bunlar hep mantık hataları.
İllet ve sonuçlamalar uymuyor…
Ha unutmadan.
TV sunucuları Biden’in Erdoğan için kullandığı cümleleri tekrar tekrar vurgular yaparak neden sürekli okuyorlar?
Hiç dikkat ettiniz mi.
Benim kanaatim, Erdoğancılar var, tamam; Erdoğancı olmayan diğer kesim de şu düşünceye bürünsün istiyorlar:’Bizim Cumhurbaşkanımız için bunları diyemez….’
Biden gelince kıyamet senaryoları çizenleri anlayamadım işin doğrusu.
Biden’in geçmişte yaptıkları pişirilip-pişirilip sunuluyor.
Geçmişe gidecek olursak, birçok kişinin ‘Hasret bitsin, gel….’ dedikleri de aklımıza gelir, benden söylemesi.
Sevgi ve Bilgiyle kalın