Tarih: 15.01.2020 15:29

'Türkiye, hava savunma sistemleri gönderdi. Hafter’in uçakları artık rahat hareket edemez'

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye’nin Libya’da devam eden çatışmaları sonlandırmak için başlattığı diplomatik girişimler sürerken, Halife Hafter’in ateşkesi kabul etmemesi ihtimali askeri seçenekleri de gündemde tutuyor.

19 Ocak'ta Almanya’nın başkenti Berlin'de yapılacak "Uluslararası Libya Konferansı" silahların susması için büyük umut olsada hem Ulusal Mutabakat Hükmeti güçleri hem de Halife Hafter, sahadaki pozisyonlarını güçlendirmeye çalışıyor.

hafter güçleri.jpg

Görüşmeler sürerken taraflar askeri hazırlıklarını sürdürüyor / Fotoğraf: AA

Hafter güçleri yığınak yapıyor iddiası

Anadolu Ajansı’nın Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne dayandırdığı habere göre Hafter güçleri saldırı için kentin güneydoğusunda yer alan Terhune'ye takviye güç gönderdi.

Yine aynı haberde Birleşik Arap Emirlikleri’nden Hafter’e verilen çok sayıda tank ve zırhlı araç da bu saldırı için Terhune’ye getirildiği idida edildi.

Hal böyle olunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün grup toplantısında yaptığı açıklamada Hafter’in saldırması durumunda gereken cevabı alacağını söyledi.

Çatışmaların yeniden şiddetlenmesi halinde Türkiye’nin Libya’da hangi askeri seçenekleri kullanabileceği sorusu merak konusu olmaya devam ediyor.

osmanalbay.jpg

Osman Başıbüyük / Fotoğraf: Independent Türkçe

“Savaş uzarsa ne olacak? Hesaplandı mı?”

Emekli Hava Pilot Kurmay Albay Osman Başıbüyük’ün bu konuda uyarı ve tespitleri var.

Dış politika konularında makaleler de yazan Başıbüyük öncelikle Libya’ya asker gönderilmesine karşı olduğunu söyledi.

Gerekçesi ise savaşın sürmesi halinde çatışmaların uzama ihtimali.

İç savaşların süresinin kestirilemediğini belirten Başıbüyük, “Savaş uzarsa örneğin beş yıl sürerse ne olacak? Bu hesaplandı mı? Savaşın uzaması Türkiye açısından büyük bir maliyet doğurur, riski büyütür” dedi.

Türkiye’nin şu an için oradaki güçlere daha çok teknik ve eğitim desteği verdiğini belirten Başıbüyük, “En büyük risklerden biri de çatışmaların uzaması halinde daha fazla güç göndermemiz gerekebilir. Şu an sıcak çatışmaya girmiyoruz ancak süreç uzarsa sıcak çatışmaya girme ihtimali de yükselir” diye konuştu.

f16.jpg

Başıbüyük'e göre uçakların çatışmalara anlık müdahalesi zor / Fotoğraf: AA

“Uçakların çatışmalara anlık müdahalesi zor”

Başıbüyük, olası siyasi sonuçlarla ilgili bu uyarılarda bulunduktan sonra özellikle hava güçlerinin kullanılması noktasında önemli tespitlerde bulundu.

Türkiye’nin ilk defa tek başına deniz aşırı bir yerde operasyon yapacağını belirten Başıbüyük, şu iddialarda bulundu:

"Türkiye bugüne kadar daha çok iç güvenlik harekatları yaptı. Ankara’dan uçan uçaklarımızın menzili olan yerlerde kimse bizi durduramaz. Kıbrıs’ta buna dahil. Ancak ilk defa Ankara’dan lojistik açıdan uzak olan bir yerde operasyon yapacağız. Uçaklarımız tanker uçakları sayesinde havada yakıt ikmali yaparak gidip dönebilir ancak bu zor iş. Uçağın gitmesi birbuçuk saati bulabilir. Bu tür çatışmalarda hedefler zamana duyarlıdır. Geçecek zaman zarfında hedefler ortadan kaybolmuş olabilir. Yani uçakların çatışmalara anlık müdahalesi mesafeden dolayı zor. Yine gemilerin gitmesi birkaç günü alabileceğinden lojistik sıkıntısı olabilir."

“Türkiye, Hafter’in elindeki uçakları vurabilir”

Başıbüyük, mesafeden kaynaklı olarak Türkiye’nin hareketli hedefler yerine Hafter’in elindeki sabit hedefleri özellikle hava meydanlarını, uçakları, komuta kontrol merkezlerini, lojistik destek tesislerini vurabileceğini söyledi.

siha.jpg

SİHA'lar yeni dönem savaşların vazgeçilmezi / Fotoğraf: AA

“SİHA’lar için karşı tarafta hava savunması olmaması lazım”

Libya’da devam eden savaşta iki tarafta silahlı insansız hava araçları kullanıyor. Trablus yönetiminin elinde Türkiye’den satın alınan Bayraktar modeli silahlı insansız hava araçlarının olduğu iddia edilmekte.

Başıbüyük, SİHA’ların cephe savaşında da etkili bir güç olduğunu belirtti ancak bir de uyarıda bulundu:

"SİHA’lar özellikle hava savunması olmayan güçler üzerinde çok etkili. Hafter’in elindeki bir SİHA’yı bizimkiler lazer silahı ile vurarak düşürdü. Ancak Hafter tarafının elinde de Rus yapımı Pantsir hava savunma sistemi var. Bu silahın olduğu yerde de SİHA’ları aktif kullanamazsınız. Diğer yandan her iki tarafın elinde olan elektronik karıştırma sistemleri de performanslarına bağlı olarak SİHA operasyonlarını kısıtlayabilir."

“Türkiye, dengeyi değiştirecek hamlede bulundu”

Türkiye’nin desteklediği Trablus yönetiminin elinde yeterli hava savunma imkânı olmadığı için bugüne kadar Harter güçleri karşısında zorlandı.  

"Ancak Türkiye, dengeyi değiştirecek bir hamlede bulundu. Hava savunma sistemleri gönderdi. Hafter’in uçakları artık o kadar rahat hareket edemez."

uçaksavar1.jpg

Hava savunma sistemleri savaşın dengesini değiştirebiliyor / Fotoğraf: TRmilitarynews.com

Ambargo halinde mühimmat sıkıntısı yaşanır mı?

“Çatışmaların sürmesi ve taraflara ambargo durumunda hava kuvvetleri açısından mühimmat sıkıntısı yaşanır mı?” sorusuna Başıbüyük, "Klasik mühimmatları 50 yıldır yapıyoruz o konuda sıkıntı yok. Akıllı bombalar eskiden sıkıntıydı ancak 10 yıldır onları da yapıyoruz. Ancak güdüm kitlerinin bazı parçalarını Türkiye uluslararası piyasadan buluyor. İlgili ülke vermek istemeyebilir ama bu bizim bulamayacağımız anlamına gelmez" diye cevap verdi.

“Hafter, Sudan ve Çad’dan gelenleri savaştırıyor”

Libya’nın uzun süreden beri iç karışıklık yaşaması nedeniyle herkesin kendisini korumaya yöneldiğini, bu nedenle tarafların savaşacak adam bulma sıkıntısı yaşadıklarını kaydeden Başıbüyük, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hafter, müttefikleri olan Arap ülkelerinin de para desteği ile Sudan ve Çad’dan gelen paralı askerleri de savaştırıyor. Trablus’da ise savaştıracak adam sıkıntısı vardı. Bundan dolayı Türkiye dengelemek için şimdi bazı ÖSO gruplarını oraya gönderdi."

putinerdoğan.jpg

Türkiye ve Rusya, Libya'da tarafları bir araya getirdi / Fotoğraf: AA

“Türkiye ile Rusya’yı Libya’da çatıştırmak istediler”

Başıbüyük’ün genel politikaya dair de eleştiri ve uyarıları var. Türkiye’nin Suriye’de Rusya ile hem rakip hem de işbirliği içinde olduğunu belirterek, iki ülkenin bu sefer Libya’da çatıştırılmak istendiğini, Putin’in bu riski gördüğü için tarafları Moskova’da buluşturduğunu öne sürdü.

“Belki Rusya, Libya’da çözüm istemeyecek”

Rusya gelirinin önemli kısmını doğalgaz ve petrol satışından elde ettiğini söyleyerek söze başlayan Başıbüyük, soruyu şöyle cevaplandırdı:

"Rusya, piyasayı bir şekilde kontrol etmek zorunda. Libya’da ciddi bir petrol ve doğalgaz var, petrolü çok kaliteli. Buradan İtalya ve Fransa’ya petrol gidiyordu. Bu anlamda Rusya diyor ki dünyada nerede enerjiyle ilgili mesele varsa ben ya ortak olmalıyım ya da o işi bozmayalım. Libya’nın savaştan beri üretimi düştü. Belki Rusya, belki bir başka ülke orada çözüm istemeyecek. Dünya petrol piyasasına yapılan arzın düşmesini isteyen daha başka ülkeler de olabilir. Örneğin, ABD veya Suudi Arabistan gibi ülkeler de Libya petrolünün 10-15 yıl daha uluslararası piyasada olmasını istemeyebilir.  Türkiye’nin asker göndermesine o nedenle karşı çıktım. İç çatışmanın ne kadar süreceğini bilmiyorum orada çözüm kolay değil."

libyaçatışma.jpg

Devam eden çatışmalar Libya'nın bölünme riskini arttırıyor / Fotoğraf: AA

“Libya bölünürse Türkiye’nin anlaşması işe yaramaz”

Başıbüyük, Berlin’de yapılacak toplantıların belirleyici olacağını, çözüm bulunamazsa çatışmaların devamı halinde Libya’nın bölünme sürecine girebileceği uyarısında bulundu. Bu ihtimalin, Türkiye ile Trablus yönetimi arasında yapılan deniz yetki alanları paylaşımı anlaşmasını tehlikeye atacağını iddia etti.

Anlaşmada Türkiye kıyısıyla birbirine denk gelen Derne ve Tobruk bölgelerinin Hafter’in elinde kalacağını söyleyen Başıbüyük, “Türkiye ile anlaşan Trablus hükümeti ise daha batıda kalacağından anlaşmanın da bir anlamı kalmamış olur. Bu nedenle Libya’nın bölünmemesi de önemli” dedi.

“Mısır ile anlaşmak lazım”

Başıbüyük son olarak, Türkiye’nin hem Libya sorununa çözüm bulmak hem de Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için bir an önce Mısır ile ilişki kurması gerektiğini, Türkiye ile Mısır’ın anlaşması durumunda bütün sorunların kolayca çözülebileceğini, anlaşma olmaması halinde ise Müslüman iki ülkenin, başkalarının çıkarları doğrultusunda birbirlerini yıpratacakları uyarısında bulundu.

zıpkın.jpg

Zıpkın hava savunma sistemleri Türkiye'de yapılıyor / Fotoğraf: AA

Zıpkın ve Atılganlar mı gitti?

Başıbüyük, Libya’ya hangi sistemlerin gönderilmiş olabileceği sorusunu cevaplandırmadı.

Türkiye’nin elinde yurtdışından aldığı hava savunma sistemleri olduğu gibi ülkede üretimi yapılan sistemler de mevcut.

Bunların başında da omuzdan atılan Stinger füzeleri ve birden fazla Stinger’ın monte edilerek kullanıldığı Zıpkın ve Atılgan sistemleri geliyor.

Bu sistemler özellikle alçaktan uçan hedeflere karşı etkili.

Korkut alçak irtifa hava savunma sistemi ile halen yeni üretim aşamasında olan Hisar füzesi de Türkiye’nin kendi imkanlarıyla ürettiği silahlar.

Füze sistemlerinin yanısıra “Taret” olarak da bilinen uçaksavar makineli tüfekleri ile uçaksavar top sistemleri de Türkiye’de üretilebiliyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —