Yoksa Steve Hanke gönlünden geçeni değil de, şu sıralarda zaten olgunlaşmakta olan bir gelişmeyi mi bizlere haber veriyor?
Steve Hanke Ronald Reagan?dan Bill Clinton?a ABD başkanlarının danıştığı bir ekonomist olması yanında, pek çok başka ülkeye de finans konularında akıl vermesiyle tanınan bir Amerikalı profesör. Johns Hopkins Üniversitesi?nden. 75 yaşında.
Dün burada Türkiye, İran ve Rusya´da herbiri değişik ölçeklerde yaşanan kur kriziyle başa çıkmak için ?Herhangi bir devletin manipüle etmesine açık olmayan altın gibi bir maddeye endeksli yeni bir para birimi? oluşturulması tavsiyesini gündeme taşımıştım.
Hanke bunun için zaten 70´ten fazla ülkenin tercih ettiği ?para kurulu sistemi´ne geçilmesini de öneriyor.
Konuyu iyi bilen biri olarak dediği, ?para kurulu´tercihinde bulunmuş ülkelerin ekonomilerinin dışarıdan etkilenmesinin imkansız oluşu, dahası finansal istikrarın o sayede çok daha çabuk sağlanabileceği?
?Rusya, İran ve Türkiye ?altın´ ile ifade edilen yeni bir para birimine geçmeli? diyor Prof. Hanke?
Yazıyı yazdım ve sabahın erken saatlerinde sizlerle de paylaştım.
Ardından da beni bir düşünce aldı: İki hafta önce yine burada okumuş olabileceğiniz ABD´nin yeni nesil bir finans savaşına hazırlık yaptığı konusunu işleyen ?Kur Savaşları´ adıyla Türkçe´ye de çevrilmiş kitabında anlattığı fikir jimnastiğini hatırladım.
O kitaptan aktardığım Baltimore´da bir çiftlik evinde düzenlenen ve ABD´nin öndegelen finans uzmanlarının katıldığı ?savaş oyunu´nun kapsamını bir kez daha okuyalım:
?60 uzmanın katılımıyla yapılan son savaş oyununda üzerinde düşündükleri bir senaryo şuymuş: Rusya ülkelerle olan ticaretinde Dolar yerine altına dayalı yeni bir para birimine geçiş kararı alıyor, onu başka ülkeler izliyor ve bu gelişme sonucu Dolara dayalı uluslararası para sistemi çöküyor, bu da ABD´nin dünya egemenliği iddiasını zora sokuyor??
Korktuğu başına geliyor olabilir mi ABD´nin?
ABD ile takışma ve paramızın değerinin yarıya yakınının kaybı henüz ufukta bile görünmezken, bundan yaklaşık geçen yılın (2017) son günlerinde, finans konularıyla yakından ilgilenen yabancı haber kaynakları sessizce gerçekleşmiş bir sürprizi duyurdular: Türkiye uzun yıllardır ABD´de sakladığı altın rezervini çekmiş.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki haberde, Türkiye´nin son bir yıl içerisinde, döviz rezervlerini tam bir misli artırdığı bilgisi de yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kendisine ait altın rezervi 231.9 tona çıkmış. Gazete, ?Rezervlerini TL yerine altın olarak tutan özel bankaların altını da eklenince Türkiye´nin elindeki altının yekünu 595.5 tona, bunların değeri de 25 milyar dolara çıkıyor? da demekte.
ABD´nin Federal Reserve (Merkez Bankası) depolarında tuttuğu altınlarının tamamını 2017 yılında ülkeye geri getirmiş hükümet. Altınlar Borsa İstanbul?a (BİST) teslim edilmiş? Ziraat Bankası ile Vakıfbank da kendilerine ait olan ve ABD´de tutulan 95 ton altını Türkiye´ye getirmek için harekete geçmiş?
Belki o altınlar da ülkemize gelip BİST´in depolarına kaldırılmıştır.
Türkiye´nin altın rezervleri sıralamasında dünya devletleri arasında 10. sırada bulunduğunu da bu vesileyle öğreniyoruz.
Almanya ve Rusya da Türkiye gibi davranıyor; onlar da altın rezervlerini artırdığı gibi ABD ve başka ülkelerde bulunan altınlarını ülkelerine geri getiriyor.
Deutsche Bundesbank (Alman Merkez Bankası) ABD´den yaklaşık 300, Fransa´dan da 374 ton altını geri çekti. Altınlar artık Frankfurt´ta tutuluyor. Almanya, toplam 3372 tondan fazla altın rezerviyle ABD´den sonra dünyanın en fazla altına sahip olan ikinci ülkesi durumunda.
İlk 5 şu ülkeler: ABD, Almanya, İtalya, Fransa ve Çin.
Peki ya Rusya?
Altıncı sırada bulunan Rusya´nın altın rezervi 1861 ton civarında ve hepsi kendi ülkesinde. Rusya da rezervlerini bir yıl içerisinde bir misline çıkarmış görünüyor.
Çin bu konularda elini saklıyor ve rezervindeki altınların gerçek rakamını tahminlere bırakıyor. Resmen açıklanan rakam 1054 ton, ancak güvenilir kaynaklar asıl rakamın 2 bin tondan fazla olduğunu tahmin ediyor. Hatta 3 bin ton.
Buraya kadar yazdıklarımdan sizler ne sonuç/lar çıkarıyorsunuz, bilemem, benim çıkardığım iki önemli sonuç var: İlki, ABD´nin Dolar ile kurduğu finansal egemenliğe karşı, Türkiye´nin de aralarında bulunduğu belli başlı ülkeler, altına yatırım yaparak ve altınlarını kendi kasalarında saklama üzerinde yoğunlaşarak tedbir alıyorlar? İkincisi de, Donald Trump´ Türkiye´ye karşı olumsuzlaşan tavrı papaz Brunson?dan çok sanki altınlarını ABD´den çekmesiyle irtibatlı olabilirmiş gibime geliyor?
?Yoksa? diyorum kendi kendime, ?Türkiye, Rusya ve elindeki altınların değerini saklamayı yeğleyen İran bir sürprize mi hazırlanıyorlar??
Steve Hanke ?Böyle yapsalar iyi olur? tavsiyesiyle aslında zaten hazırlığı yapılan bir girişimi önceden mi duyurmuş oluyor?
Altın ile irtibatlı yeni bir para birimi ufukta görünüyor mu?
Böyle bir tedbir ekonomi üzerinde nasıl bir etki yapar?
James Rickards?ın kitabında anlattığı ?savaş oyunu´ böyle bir gelişmenin Dolar´ın saltanatının sonunu getirebileceğini öngörüyor.
Farketmeden ?oyun´ gerçek hayatta yaşanmaya mı başladı?
İlk duyan siz olun istedim.