Eski Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, "ABD´nin büyükelçiliğini mayıs ayında, Filistin´in işgalinin yıl dönümünde Tel Aviv´den Kudüs´e taşıma kararı, zulmün üzerinde bir ısrardır, kibrin göstergesidir. Bu karara karşıyız, bu kararın geçmesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi´nde (FSMVÜ) düzenlenen "Savaş, Göç ve Yoksulluk" sempozyumunda konuşan Meşal, Türkiye´nin tarihten gelen yapısı ile Kudüs´e, Irak´a, Arakan´a, Afrika´ya yardım ulaştırdığını söyledi.
Türkiye´nin bu yardımlarının karşılığını alacağını vurgulayan Meşal, "Hayır yapan hayır görür. 15 Temmuz darbe girişimi yapıldığında şunu söyledim: Türkiye o kadar hayır yaptı ki Allah Türkiye´yi koruyacaktır. Çünkü peygamberimiz der ki; ´İyilik kötülüklerden korur.´ Zulüm karanlıktır. İnsanlara zulmeden büyük sistemler ve devletler, zulümlerinin sonuçlarını görecektir. Zalim rejimlerin hiçbir şekilde istikbali olmaz." diye konuştu.
Allah´ın tüm dünyayı adalet üzerine kurduğunu anlatan Meşal, Türkiye´nin, İslam ümmetinin liderliğini yapması durumunda eski günlere dönüleceğini söyledi.
Halid Meşal, İslam ümmetinin yaralarının çok büyük olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün 7 yıldır Suriye´nin yarası kanıyor. Guta´da olanları ve tüm dünyanın nasıl baktığını görüyorsunuz. Kalbimiz kan ağlıyor. Kardeşlerimiz bunları hak etmiyor. Özgür halklar sabretmeli ve bu sabırdan bir zafer elde etmeli. Peygamberimizin hicretinden sonra fetih geldi. Vatanından hicret eden herkes aziz olarak geri dönecektir. Suriye´de, Filistin´de, Arakan´da hicretten sonra güçlü dönecektir. Biz Filistin´de 100 yıldır sorun yaşıyoruz. İngiliz mandası geldi, siyonist ülke geldi ve biliyorsunuz 1948´de büyük katliamlarla İsrail kuruldu. 1948´de hicret yaşadık. 1967´de yine hicret yaşadık. Filistinlilerin yarısından fazlası Filistin dışında. Gazzeliler çok ağır ambargo altında yaşıyorlar. Ancak buna rağmen başımız dik. Kudüs´te binalar yıkılıyor, işgal var ama irademiz asla kırılmadı. Biz özgür bir halkız. Vücudumuz yaralı olabilir ama kalbimiz hayatta."
"ABD´nin kararının başarısızlığa ulaşması için çalışacağız"
İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu´nun gelecekten şüphe ve endişe duyduğunu ifade eden Meşal, ancak Filistinlilerin geleceğe yönelik umutlu ve sevinçli olduğunu dile getirdi.
ABD´nin İsrail´e silah ve her türlü maddi yardımda bulunduğunu, BM´de de İsrail´i desteklediğini belirten Meşal, şunları kaydetti:
"ABD bununla yetinmeyip Filistin davasını tasfiye etmek istiyor. Trump, kendisini ilah zannederek tüm dünyaya yakında yüzyılın anlaşmasını imzalayacağını söylüyor. Tüm insanlığa karşı bir süre önce siyonistlere Kudüs´ü hibe etti. BM´de Amerikan Büyükelçisi ´Ne istersek yaptıracağız, Filistinliler karar veremez.´ diyor. Bakın bu kendini beğenmişlere Allah derslerini verecektir. Bugün güçlüyseniz yarın zayıf düşebilirsiniz. ABD´nin büyükelçiliğini mayıs ayında, Filistin´in işgalinin yıl dönümünde Tel Aviv´den Kudüs´e taşıma kararı, zulmün üzerinde bir ısrardır, kibrin göstergesidir. Bu karara karşıyız, bu kararın geçmesine izin vermeyeceğiz. Filistin davasının tasfiye edilmesine karşı çıkacağız. Sadece biz değil, dünyadaki tüm özgür insanlarla, Türkiye gibi ülkelerle zalim ABD´nin kararının başarısızlığa ulaşması için çalışacağız."
ABD´nin büyükelçiliğini Kudüs´e taşıma kararı sonrası Türkiye´nin takındığı tavrın son derece net olduğunu kaydeden Meşal, "Türkiye´nin bu tavrının sonucunda İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul´da bir araya geldi. Türkiye´nin bu karşı çıkan tavrından dolayı ABD´nin ciddi bir şekilde engellendiğini gördük. Türkiye´den bu tavrı sürdürmesini ve ABD´ye baskı uygulamasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kudüs´ten işgalcileri kovup Filistin´i kurtaracağız"
Kudüs´ün Müslüman ve Arapların olduğunu dile getiren Meşal, şöyle devam etti:
"Yahudilerin Kudüs üzerinde hakkı yoktur. Bizim Hristiyanlarla ortak tarihimiz var fakat İsraillilerin bir hakkı yok. Sadece konuşarak, empati geliştirerek bir şey yapamayız. Siz Gazze´ye sadece sempati duymayıp destek verdiniz. Mavi Marmara´da şehit verdiniz. Kudüs bizim kalbimiz. Kudüs tarih boyunca ümmetin barometresidir. Kudüs tehlike altında olduğu zaman ümmetin tümü tehlikededir. Biz bu davanın sahibiyiz, siz de bizim ortağımızsınız. Türk ve Osmanlı tarihi Kudüs´le iç içedir. Bu zor günlerin hepsinden geçeceğiz ve sonuç olarak Kudüs´ten işgalcileri kovup Filistin´i kurtaracağız."