AKP´nin faiz ve borca dayalı ekonomi politikaları Türkiye´nin iktisadi dengelerini derinden etkilemeye ve sarsmaya devam ediyor.
AKP hükümetinin Haziran ayı bütçe harcamalarına dair gerçekleşmeleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Bakanlığın açıklamasına göre 2019 Haziran ayında AKP hükümeti tarafından toplamda 69 milyar 47 milyon TL´lik harcama yapıldığı açıklanırken faize ise 4 milyar 540 milyon TL aktarıldığı görüldü.
Yapılan harcamaya karşılık Haziran ayındaki gelirlerin ise 56 milyar 772 milyon TL olduğu belirtildi.
Gelir ve gider dengesi arasında faiz giderleri dahil 2019 Haziran ayı içerisinde bütçenin 15 milyar 556 milyon TL açık verdiği ortaya çıktı.
Faiz hariç bütçe açığının ise 11 milyar 16 milyon TL olduğu kaydedildi.
AKP´NİN BÜTÇE ÖNGÖRÜLERİ TUTMUYOR!
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2019 Haziran ayı bütçe gelir-gider gerçekleşmelerini açıklarken 2019 yılı Ocak-Haziran ayı toplam bütçe gerçekleşmelerini de kamuoyuna duyurdu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 2019 yılının ilk altı aylık periyodunda bütçenin toplamda 77 milyar 863 milyon TL açık verdiği belirlendi.
AKP´nin 2019 yılı Ocak-Aralık 12 aylık zaman dilimi için için bütçe açığının 80 milyar olacağı tahmin edilmişti.
Yaşanan bu gelişmeler AKP´nin 2019 yılı bütçe tahminlerini tutturamadığı görülürken AKP´nin israf ekonomisi uygulamaları sebebiyle bir yıllık periyotta gerçekleşmesi gereken bütçe açığının yılın ilk altı ayında meydana geldiği anlaşıldı.
İLK ALTI AYDA TEFECİLERE 50 MİLYAR AKTARILDI!
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2019 bütçesinin ilk altı aylık periyottaki faiz giderlerinin sonuçlarını da kamuoyuna duyurdu.
AKP hükümetinin ´Borca Dayalı Para Politikası´ sonucunda faizden beslenen çevrelere 50 milyar 119 milyon TL ödeme yapıldığı belirtildi.
AKP´nin yüksek faiz politikası Türk ekonomisini dış etkenlere karşı korunmasız hale getirirken yaşanan bu gelişmeler Türkiye´de fiyat istikrarsızlığına neden oluyor.
Özellikle faiz ve dolar kurundaki yaşanan olumsuzlukları Türk lirasını yabancı para karşısında daha da değersiz hale getiriyor.
Öte yandan faiz ve borca daha dayalı ekonomi modeli Türkiye´nin moratoryum ilan etme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu da gösteriyor.
