Eski ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Washington Strategy Group Başkanı Joel Rubin, Türkiye´de yargılanmasına devam edilen Amerikalı Rahip Andrew Brunson konusuna atıf yaparak, "Türk-Amerikan ilişkileri, tek bir konuyu aşan bir tarihe sahip." dedi.
Washington merkezli Turkish Heritage Organization (THO) tarafından Washington´da düzenlenen "Türk-Amerikan İlişkilerinin Geleceği" başlıklı panele, ABD Dışişleri Bakanlığında daha önce müsteşar yardımcılığı görevini yapan ve halen Washington Strategy Group Başkanı olan Joel Rubin, Beyaz Saray eski yetkilisi Molly Montgomery ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Akif Kireççi konuşmacı olarak katıldı.
Panel öncesinde, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan eski dışişleri bakanlığı yetkilisi Rubin, Türk-Amerikan ilişkilerinin son durumunu değerlendirdi.
"Türk-Amerikan ilişkileri, tek bir konuyu aşan bir tarihe sahip"
Rubin, "Rahip Brunson krizi, çözülmesi gereken bir konu. Ancak Türk-Amerikan ilişkileri, tek bir konuyu aşan bir tarihe sahip. Bence iki ülke yetkilileri, kamuoyu etkisinden uzak görüşmeler yaparak konuyu konuşmalılar. Türk ve Amerikan halkı, bu konunun iki müttefik arasında konuşularak çözülmesini hak ediyor." diye konuştu.
Türkiye ile ABD arasındaki güvenlik eksenli ilişkileri de değerlendiren Rubin, "Öncelikle İncirlik Üssü dolayısıyla Türkiye´ye teşekkür etmek isterim. Amerikan halkının, İncirlik Üssü´nün ABD için gerçek değerini yeterince anladığından emin değilim. Elbette Amerikan ordusu bunu takdir ediyor ve öneminin farkında." dedi.
"Savunma konusunda birçok ortak noktamız var"
ABD´li ve Türk komutanların oturup Suriye ve diğer konuları konuşmaları gerektiğini kaydeden Rubin, "Savunma konusunda birçok ortak noktamız var. Bu görüşmelerde iki ülkenin öncelik ve endişeleri göz önünde bulundurularak konuşulmalı." ifadelerini kullandı.
Rubin, özellikle F-35´lerin transferi konusunda da gündemdeki endişelerin neler olduğuna bakılması ve bunların iki ülke savunma yetkilileri arasında makul şekilde müzakere edilmesi gerektiğini aktardı.
İki ülke arasındaki sorunların hemen bir gecede çözülmesinin kolay olmadığını belirten Rubin, "Türkiye-ABD ilişkilerinde sorunların çözümü için hala alan olduğunu ve bu alanın değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.
Türk-Amerikan ilişkileri paneli
Türk Miras Vakfı tarafından düzenlenen panelde ise eski Beyaz Saray yetkilisi Molly Montgomery, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump´ı kastederek, "İki lider de zor durumlarda nasıl adım atacaklarını iyi biliyor. Kuzey Kore, Rusya örneği ortada. Bu anlamda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu iyi bir fırsat olabilir." dedi.
Panele Türkiye´den video konferans yoluyla katılan Akif Kireççi ise ABD´nin Türkiye´ye karşı aldığı ekonomik kararların Türk halkını negatif etkilediğine ve bunun da Türk halkındaki anti-Amerikan yaklaşımı daha da artırdığına işaret etti.
"Türkiye, bir istikrar adası olarak görülmelidir"
Kireççi, "Türkiye´nin NATO´daki pozisyonu ve katkısı çok önemli. Bu noktada Türkiye´de NATO´nun güvenilirliği tartışılıyor. ABD´nin Kudüs kararı oldukça yoğun şekilde tartışılıyor. Rahip Brunson, S-400 konusu ve F-35´ler tartışılıyor. Bunların hepsi ikili ilişkilerin tartışma zeminini oluşturuyor." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye´nin NATO´daki rolünün ve çabalarının ABD tarafından yeterince takdir edilmediğine de işaret eden Kireççi, "Yaşadığımız bölgede birçok kriz var ve hepsi de etrafımızda. Ancak bu bölgede Türkiye kadar güçlü ve istikrarlı başka hiçbir ülke yok. Böyle bir coğrafyada Türkiye, bir istikrar adası olarak görülmelidir." şeklinde konuştu.
ABD´nin Irak´a müdahalesinin Türkiye´nin güney sınırında ciddi bir boşluk yarattığını ve bu boşluğun Türkiye´ye büyük zararlar verdiğini anlatan Kireççi, "Türkiye-ABD ilişkileri hiçbir zaman kolay değildi. Ancak ABD´nin son dönemde PKK-PYD´ye doğrudan ve dolaylı desteği en büyük krizlerden biri oldu." ifadelerini kullandı.