Müslümanlar bütün dünyada ya kamplara tıkılıyor ya da bombalara tutuluyor. . Dışlanıyorlar, ötekileştiriliyorlar, toplama kamplarına dolduruluyor, yurttaşlık kimlikleri yırtılıyor, katlediliyorlar. Dünya, Müslümanlar için bir cehenneme dönüyor. Türkistan Müslümanlarına, Çin komünizminin kamplarında köpekleştirme teknolojileri uygulanıyor. Asimilasyon politikası en vahşi biçimde gerçekleşiyor. Evlerinden alınıyorlar, ailelerinden koparılıyorlar, sınıflanıyorlar ve bütün değerleri çiğneniyor. Oruçta zorla sigara içiriliyor, Müslüman Türk kızlar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Çin, sansür için dünyayı satın alıyor. 57 ülke köpekleştirme projesine ses çıkarmasın diye antlaşmalar yapılıyor. Bunun yarısı İslam ülkelerinin hükümetleri. Köpekleştirme projesine ortaklık antlaşması bu.
Hindistan’da daha beter bir durum yaşanıyor. Hindu milliyetçiliğini en ırkçı programlarla uygulayan bir başbakan var. 2002 yılında Gucarat eyaletinde ürettiği politikalarla üç bin Müslüman ateş alevler içinde can verdi, 200 bin kişi de kamplara taşındı. Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırdı. Burayı ilhak ederek her çeşit zulüm projelerini uygulamaya başladı. Yeni Yurttaşlık Yasası çıkardı ve milyonlarca Müslümanı vatandaşlıktan attı. Dışardan gelen göçmenlere vatandaşlık verirken, kendi topraklarında yaşayan Müslümanlara bunu uyguluyor. Peki bu Modi’nin ırkçı mühendislik projelerine kimler destek veriyor? İsrail, ABD, Suudi Arabistan ve BAE. İsrail’in çoğu silahlarını Modi alıyor. ABD, daha önce anti-semitizm söylemi nedeniyle bu ırkçıya ülkeye girişi yasaklarken başbakan olduktan sonra nişanla taltif etti. Ya körfez ülkeleri? 2016 yılında yaptıkları antlaşmalarla Modi enerji ihtiyacını bunlardan sağlıyor. İslam âleminin enerji kaynaklarından yararlanıp Müslümanlara her çeşit zulmü reva gören bir utanmazlık… Bu utanmazlığın dibi, Müslümanların zenginliklerini yine Müslümanları katletsin diye peşkeş çeken işbirlikçi diktatörler.
Ortadoğu’da durum farklı mı? İdlip’te Rus güçleri Esed rejimi ile el ele vermiş çamurlar ve çadırlar içinde sefaletle pençeleşen insanlar üzerine bombalar yağdırıyorlar. Yetimhaneler ve çocuklar, siviller ve halk ateş ve kan ile yok ediliyor. Rusya, devasa gücüyle, füzeleriyle, son ölüm makinalarıyla İdlip üzerine kusuyor. Halk panik, sefalet ve korku içinde savruluyor sınırlarımıza. Arap milliyetçiliği yapan Arap devletlerinin hiçbirisi bu Araplara kucak açmıyor. Türkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu insanların haklarını dünyaya haykırıyor. Dağların yamaçlarında, çadırların soğuk ıslak dünyasında, çamurlu yolların sefaletinde kan ve ateş içinde insanlar yeniden kendilerini bir meçhule atıyor. Halep’ten ve Şam’dan evlerini bırakarak İdlip’in sefaletinde hayata tutunan bu insanlar, Rus emperyalizmin eşliğinde katil Esed’in uçaklarıyla dövülüyor.
Müslüman toplumlar mühendislik projeleriyle köpekleştiriliyor. Müslümanların kimlikleri ve toprakları ellerinden alınıyor. Müslümanlar, ülkelerinden atılıyor. Başka ülkelerde yoksulluk ve perişan içinde yaşamaya zorlanıyorlar. Devletleri ırkçıları, komünistleri ve emperyalistleri destekliyor. Mazlum, yoksul ve çaresiz halk kitleleri isyana mahkûm ediliyor. Sefaletin içinden yükselen çocuklar isyan ve terörizme koşuyor. İsyan ve terör bu çaresizlikten doğuyor. İsyan, Müslümanların çaresizliğini dünyanın gözüne sokan tek yöntem haline geliyor.
Modi’den Çin Komünizmine, Rusya’dan ABD emperyalizmine kadar bütün dünya güçleri Müslümanları yurtsuzluğa ve sefalete mahkum ederken Müslüman yöneticiler ise büyük bir arsızlıkla kulluk yapıyorlar. Bu diktatörler, bu gidişat devam ettikçe huzurlu olamayacaklar. Beklenmedik yerlerde onların da başlarına bomba yağacak! Halkına bekçilik yapamayan bir hükümet, bir devlet ve bir yönetici sadece uşak olur. Efendilerinin yaşattığı lüks ve zenginlik ise sadece bir yanılsama. Buradan ne huzur çıkar, ne güven çıkar, ne de birlik. Müslümanları emperyalistlere karşı koruyamayan ve emperyalistlerle katliam ve asimilasyon projelerine imza atanlar tarih önünde de yargılanacaklar cehennemde de yargılanacaklar.
Müslüman, yeryüzünde inanan kardeşlerine karşı vicdanı olan adamdır. Onları düşünür, onlar için dua eder, onlar için mücadele eder, onlar için dayanışma ve yardımlaşmada bulunur. Ey Müslüman! Bu ırkçı mühendislik projelerine karşı yapacağın basit ama etkili bir yöntem var. Tek şey: Bu emperyalist proje sahiplerinin mallarını alma! Müslümanlara yapılan zulme karşı sen de onun malını almayarak tepki koy. Kapitalist komünizmi ve kapitalist ırkçılığı kapitalist yolla vur!
Müslümanlar bütün dünyada ya kamplara tıkılıyor ya da bombalara tutuluyor. . Dışlanıyorlar, ötekileştiriliyorlar, toplama kamplarına dolduruluyor, yurttaşlık kimlikleri yırtılıyor, katlediliyorlar. Dünya, Müslümanlar için bir cehenneme dönüyor. Türkistan Müslümanlarına, Çin komünizminin kamplarında köpekleştirme teknolojileri uygulanıyor. Asimilasyon politikası en vahşi biçimde gerçekleşiyor. Evlerinden alınıyorlar, ailelerinden koparılıyorlar, sınıflanıyorlar ve bütün değerleri çiğneniyor. Oruçta zorla sigara içiriliyor, Müslüman Türk kızlar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Çin, sansür için dünyayı satın alıyor. 57 ülke köpekleştirme projesine ses çıkarmasın diye antlaşmalar yapılıyor. Bunun yarısı İslam ülkelerinin hükümetleri. Köpekleştirme projesine ortaklık antlaşması bu.
Hindistan’da daha beter bir durum yaşanıyor. Hindu milliyetçiliğini en ırkçı programlarla uygulayan bir başbakan var. 2002 yılında Gucarat eyaletinde ürettiği politikalarla üç bin Müslüman ateş alevler içinde can verdi, 200 bin kişi de kamplara taşındı. Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırdı. Burayı ilhak ederek her çeşit zulüm projelerini uygulamaya başladı. Yeni Yurttaşlık Yasası çıkardı ve milyonlarca Müslümanı vatandaşlıktan attı. Dışardan gelen göçmenlere vatandaşlık verirken, kendi topraklarında yaşayan Müslümanlara bunu uyguluyor. Peki bu Modi’nin ırkçı mühendislik projelerine kimler destek veriyor? İsrail, ABD, Suudi Arabistan ve BAE. İsrail’in çoğu silahlarını Modi alıyor. ABD, daha önce anti-semitizm söylemi nedeniyle bu ırkçıya ülkeye girişi yasaklarken başbakan olduktan sonra nişanla taltif etti. Ya körfez ülkeleri? 2016 yılında yaptıkları antlaşmalarla Modi enerji ihtiyacını bunlardan sağlıyor. İslam âleminin enerji kaynaklarından yararlanıp Müslümanlara her çeşit zulmü reva gören bir utanmazlık… Bu utanmazlığın dibi, Müslümanların zenginliklerini yine Müslümanları katletsin diye peşkeş çeken işbirlikçi diktatörler.
Ortadoğu’da durum farklı mı? İdlip’te Rus güçleri Esed rejimi ile el ele vermiş çamurlar ve çadırlar içinde sefaletle pençeleşen insanlar üzerine bombalar yağdırıyorlar. Yetimhaneler ve çocuklar, siviller ve halk ateş ve kan ile yok ediliyor. Rusya, devasa gücüyle, füzeleriyle, son ölüm makinalarıyla İdlip üzerine kusuyor. Halk panik, sefalet ve korku içinde savruluyor sınırlarımıza. Arap milliyetçiliği yapan Arap devletlerinin hiçbirisi bu Araplara kucak açmıyor. Türkler, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu insanların haklarını dünyaya haykırıyor. Dağların yamaçlarında, çadırların soğuk ıslak dünyasında, çamurlu yolların sefaletinde kan ve ateş içinde insanlar yeniden kendilerini bir meçhule atıyor. Halep’ten ve Şam’dan evlerini bırakarak İdlip’in sefaletinde hayata tutunan bu insanlar, Rus emperyalizmin eşliğinde katil Esed’in uçaklarıyla dövülüyor.
Müslüman toplumlar mühendislik projeleriyle köpekleştiriliyor. Müslümanların kimlikleri ve toprakları ellerinden alınıyor. Müslümanlar, ülkelerinden atılıyor. Başka ülkelerde yoksulluk ve perişan içinde yaşamaya zorlanıyorlar. Devletleri ırkçıları, komünistleri ve emperyalistleri destekliyor. Mazlum, yoksul ve çaresiz halk kitleleri isyana mahkûm ediliyor. Sefaletin içinden yükselen çocuklar isyan ve terörizme koşuyor. İsyan ve terör bu çaresizlikten doğuyor. İsyan, Müslümanların çaresizliğini dünyanın gözüne sokan tek yöntem haline geliyor.
Modi’den Çin Komünizmine, Rusya’dan ABD emperyalizmine kadar bütün dünya güçleri Müslümanları yurtsuzluğa ve sefalete mahkum ederken Müslüman yöneticiler ise büyük bir arsızlıkla kulluk yapıyorlar. Bu diktatörler, bu gidişat devam ettikçe huzurlu olamayacaklar. Beklenmedik yerlerde onların da başlarına bomba yağacak! Halkına bekçilik yapamayan bir hükümet, bir devlet ve bir yönetici sadece uşak olur. Efendilerinin yaşattığı lüks ve zenginlik ise sadece bir yanılsama. Buradan ne huzur çıkar, ne güven çıkar, ne de birlik. Müslümanları emperyalistlere karşı koruyamayan ve emperyalistlerle katliam ve asimilasyon projelerine imza atanlar tarih önünde de yargılanacaklar cehennemde de yargılanacaklar.
Müslüman, yeryüzünde inanan kardeşlerine karşı vicdanı olan adamdır. Onları düşünür, onlar için dua eder, onlar için mücadele eder, onlar için dayanışma ve yardımlaşmada bulunur. Ey Müslüman! Bu ırkçı mühendislik projelerine karşı yapacağın basit ama etkili bir yöntem var. Tek şey: Bu emperyalist proje sahiplerinin mallarını alma! Müslümanlara yapılan zulme karşı sen de onun malını almayarak tepki koy. Kapitalist komünizmi ve kapitalist ırkçılığı kapitalist yolla vur!