Tarih: 25.07.2021 00:21

Türk iktisadi hayatında ilkler nispeti

Facebook Twitter Linked-in

Milat Gazetesi ekonomi yazarı Mehmet Tecimen yazdı;

Pazarın mahrem boyutu -ekonomi politiği- savaş sebebi olsa da yeniden savaşma için zamana oynar. Konunun mahrem boyutları hâlâ geçerliliğini korumakla birlikte (ekalliyet sermayesinin yeniden Anadolu nispetine intibakı) biz o kadar geriye gitmeden, 1980 sonraki Türkiye ekonomisindeki 'büyük transformasyon' olarak anlatış kabiliyetine gelen konunun üç -açıkta- kalmış noktasına dikkat çekmek isteriz. - Birincisi,- transformasyonun, fransızcalık formasyon telaffuzuna rağmen London Clty merkezli uygulamalara açık komplikasyonudur. Şaka mı? Hayır değil, transformıyşın denememesi İngilizce nin o dönemle ilgili gizlilik talebi ile olmasın. Mümkün. İkincisi, albenisiyle tabi-, değişim meselesi her zaman müdahaleyi çağrıştırır, Özal bunu kimlerle konuşarak yaptı, o kadro sonra neden tasfiye oldu?  Değişim yapanlar Marksist kadrolar mıydı? Konu -sağcılara- neden teslim edildi, 1985 sonrasında?  Üçüncüsü mü? O da müdahil ekonomi üzerinden müdahale etmeyi öğrenme.-k. Olay böyle gelişti. Bu yapılanma-lar-, ütüle ütüle yabancı sermayeyi ütmeyi öğrendi ve kendini dev aynasında görecek kadar dış pazara meydan okumayı - görevi bildi. -Şu an evet şu an-. Lakin mesele sadece bununla destekli (-daim) değildir. Türk ekonomi hayatı kendi içinde faizle iş yapma meselesini uluslararası sisteme adaptasyon işi olarak anlamaya başladığından beri, - ki, 1985 sonrası 1994'e kadar tavan yaptı-, konu, Türk Sağ’ının yeniden dirilişi Türk Sol’unun da dünya pazarına bütün sosyalist ivmeleri inkar sadediyle kapitalist yardıma koşmasına kadar gitti, - önünü açtı. (Derviş olayı)  Türkiye ölçeğinde gördünüz mü Sağ aldatmayı Sol’un kurduğu düzene karşı? Pes yani. Türkiyeli muhalefet şu an itibarı ile London City'den çok öte - kendi adına ikinci bir merhamet beklerken- uluslarüstü şirketlerin Türkiye Hükümetinin sonrasıyla ilgili görüşmelerde+toplantılarda 'adam bulundurduğu' vakıa-dan-dır. Sağ komplikasyon, 1985 yılından sonra London City'in elverir ki sömürme kabiliyetine razı olarak sisteme dahil olmayı, faiz giriş/çıkışının serbestiyetine yüzyılın başında ekalliyet bağlarının gücü adına evet derken, dünya sisteminin öldürme niyetli değil sarhoş etme amaçlı duruşuna bel bağlıyordu. -mıştı. El hak, bu gerçekleşti ve sistem konuyu bizim lehimize -ısrarlı taleplerimizi- 'dengeledi.'  Yaşadığımız anın tasviri budur; ama bu tasvirin Sağcı tarafı bizi kendi kimliğimiz çerçevesinde esir alma istidadı göstermeye - yakın dönemde- başladı, (başladıııı, yeniden başladı). Bütün bunlar, 24 Ocak kararları ardından, -yani Türkiye’nin sıkı para politikası nispetini tavan yaptırdığı dönemde de-, yaşanmıştı. Olan neydi? Vazgeçin para politikalarından,  biz IMF üzerinden konsolidasyon sağlarız-'la mesele bağlanmak istenmişti. Şu an itibarı ile olan da – tam da- şudur: sıkı para politikası yerine global para eksperliğinin parayı değersizleştirme nispeti ardından devletin+Merkez’ in parayı değişim tipi olmaya indirgemesi (hatta daha ötesi+hipnotik para) ile yeni bir süreci bize anlatıverdi, konu . Nedir o konu? Türkiye para sistemi, - varsa tabi, dünya vocabularitesine yeni girmiş kripto+para meselesinde nerede duracak?  Bu konu bizim için yeni oyundur, - faizden sonraki en ciddi ütme+kapaklanıverme planıdır. -Merkezin, -faiz nispetini Hükümet, ele aldığından beri -olay, tam anlamıyla karışık-tı. Müdahale şartları bunca oluşturulmuşken Türkiye’nin ayak diretmesine ne oluyor-du. Bu konu, 1985 sonrası faiz giriş çıkışının serbestiyetiyle oluşmuş lehte hali sonlandıracak mı? Ne görünüyor ufukta? Sonlandırmayacak mi? Sonlandırabilir mi? Sonlanma, Türkiye'nin lehine mi olacak aleyhine mi? De ki aleyhine oldu? Hükümetin karşı oyunu ne olacak? De ki zaman faiz meselesini iki binli yılların akabinde gelişen disiplinle kendi lehimize kullanma olasılığını- şuan dahi-bizim yanımızda tutmaya devam ediyor. Sonrası, sonrasııı- Faizle iş yapıyor, -uz. Fena da olmuyor hani? Bu süreklilik kaybolursa alternatif bir faiz manivelası olarak önümüze konulan kripto faiz tutkalı uluslararası sistemin Türkiye'yi çökertme nisbiyyeti olarak isteksizleşirse birdenbire- ki durum onu gösteriyor-, bunun önünü alacak karşı faiz cephesi-miz, var mı, bu ülkede? Çalışır mı? İşletilir mi - karşı faiz sistemi-? Faizle iş tutmak. Bizi içerden çökertme ihtimali güçlü görünüyor; çünkü içerideki pazarlığın Birinci Dünya Savaşı sonrası oluşan sistemi, para arzının bu kadar geniş tutulmasını 'dükalıkları' adına uygun bulmuyor. Muhalefet bunları biliyor mu? Ne gezer? Havalı. Belki de dükalıklar birdenbire Türk kalesi oluverir. Kim bilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —