Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, yerli ve yabancı kamuoyunu sözde Ermeni sorunu konusunda aydınlatmak amacıyla belgelere dayalı, 5 dilde "Ermenilerin Osmanlı Devleti´ne İsyanı, Terör ve Propaganda" başlıklı belgesel film serisi hazırladıklarını bildirdi.
TTK Başkanı Refik Turan, AA muhabirine Ermenilerin 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, kurumun konuyla ilgili hazırladığı yeni belgesel çalışması hakkında bilgi verdi.
Turan, sözde Ermeni meselesinin yüz yılı aştığını, tarihçilerin bu konunun başlangıcını 93 Harbi olarak belirlediklerini söyledi.
Türk-Ermeni ilişkilerinin Selçuklu dönemine dayandığını belirten Turan, "Türkler ile Ermenilerin siyaseten karşılaşması bin yılı doldurdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti´nin karşı karşıya kalmış olduğu Ermeni meselesi, 93 Harbi, yani 1877-1878 Osmanlı Rus Harbi´nde başlamıştır." bilgisini aktardı.
Rusların Osmanlı Devleti ile 1878´de Yeşilköy´de Ayastefanos Antlaşması yaptıklarını hatırlatan Turan, antlaşmanın Doğu vilayetlerinde Ermeni Devleti´nin kurulmasını öngördüğünü, bunu Batılı ülkelerin kabul etmediğini ve Berlin Antlaşması ile yeniden revize edildiğini söyledi.
Turan, şu bilgileri verdi:
"Doğu vilayetlerinde Ermenilere yönelik ıslahatlar yapılması, ayrı bir Ermeni yurdunun kurulmasına yönelik hazırlık maddesine çalışıldı. Ermeni meselesi, hem sahada hem çeşitli diplomatik alanlarda Osmanlı Devleti´ni ağır derecede rahatsız etmeye devam etti. Özellikle Doğu Anadolu vilayetlerinde Ermenilerin kurmuş oldukları Hınçak ve Taşnak komiteleri, ikisi de terör örgütüdür. Kullandıkları yöntemler, yapmış oldukları fiiller, tamamen şiddet yöntemleridir ve suçsuz insanlara yöneliktir ki bu, savaş hukukuna tamamen aykırıdır, öldürmüşlerdir. Bu yabancı devlet raporlarına, Osmanlı arşiv raporlarına girmiştir. Bu olaylardan, Doğu vilayetlerinden bilhassa Erzurum, Bitlis, Van, Diyarbakır, Harput, Maraş, Adana gibi bölgeler etkilenmişlerdir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı´nda o zamanki karşı devlet olması dolayısıyla Rus birliklerine, gönüllü Ermeni birlikleri eklemlenmiş ve Doğu´da ayrı bir cephe açmışlardır. Bunu izleyen tarihlerde, Osmanlı Devleti, bölücü, şiddet uygulayan Ermenilere yönelik olağanüstü tedbirler uygulamıştır. Bu tedbirler içerisinde 24 Nisan 1915´ten başlayarak bir seri tedbir alınmıştır."
Ermenilerin şiddet yönetimiyle hedeflerine varma hareketlerine "dur" demenin gereği olarak 27 Mayıs 1915´te Sevk ve İskan Kanunu çıktığını anlatan Turan, şiddet olayları dolayısıyla Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşayamayacağı kanaati ile hazırlanan raporlar çerçevesinde Ermenilerin bazı bölgelerden zorunlu göç ettirildiğini belirtti.