Türk spor tarihi nasıl yok ediliyor?

Yeni Akit Gazetesi´nden spor adamı ve yazar Ahmet Gülünseyen´in konu ile ilgili önemli ve çarpıcı analizi?

Türk spor tarihi nasıl yok ediliyor?

Tarihini bilmeyen, geleceğine yön veremez sözünün önem kazandığı günümüzde, bu dönemde ?geleneksel´ olarak tanımlanan Türk sporlarında, ?sekteye´ uğrayan bir dönem yaşanıyor. Düne kadar üstü kapalı olarak yapılan ?operasyon´ bugün ayan beyan, bir bir hayata geçiriliyor. Bu tek başına tespit ettiğimiz konularla birlikte, sporun nasıl ?erozyona´ uğramasından rahatsız olan ?Spor Bilim Adamları´ tarafından da gündem olmakta. Sporu bir araç olarak kullanılıp, milli ve manevi değerlerimizin içi nasıl boşaltıldığı hususunda bilmediğimiz ve duymadıklarımızı da, varın siz düşünün! ?Doğru bilgiyi, doğru kişiden öğrenmek, yanılmamak adına önemli. Sporun konusu ?tarih´ olunca, aklımıza ilk o, Prof. Dr. Özbay Güven hocamız geliyor. Hocamız, uzmanlık alanına giren hassas, spor tarihi konusunu gündemine almış. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Bölümlerinde zorunlu olarak okutulan Türk Spor Tarihi dersinin, 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılından itibaren zorunlu alan eğitimi dersleri arasından çıkarılarak, seçmeli ders olarak okutulmasına dikkat çekiyor. ?Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Dersinde Zorunlu Alan Eğitimi Dersleri Olarak Okutulma Gerekçeleri´ başlığı altındaki makalesinin özet bölümünde şu ifadeler yer alıyor; ?Gerek ?Beden Eğitimi ve Spor Tarihi? ve gerekse ?Türk Spor Tarihi? derslerinin, zorunlu alan eğitimi dersleri arasında ?Tarih? teriminin, dersin kendisine yüklediği işleve zorunlu alan eğitimi dersi olarak yer verilmemiş olması, bilimsel ve pedagojik yönden büyük bir eksikliktir...  ? Bir yandan ?Beden eğitimi ve Spor Tarihi? diyoruz bir yandan ?Türk Spor Tarihi? diyoruz, diğer yandan da üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümlerinde zorunlu alan eğitimi dersi olarak yer verilmemesi bir çelişki değil de nedir? Yetkilisinin bilgisine diyelim!.!

SPOR BİLİMLERİNDE KADIN VE SPOR 

?Kadın ve Spor´  konusunda Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi´nin özel, hummalı bir çalışma var, bugünlerde. İki hafta arayla gerçekleştirilen ?CİNSİYETLENDİRİLMİŞ BEDEN- Sporda Kadın Bedeni ve Erkek Bedeni´ başlıklı panel ve duyuru ilanında spor sosyoloji dersi kapsamında düzenlenen ?KADIN ve FUTBOL: Bourdieu´nün Kavramlarıyla Kadın Futbolunu Okumak´ konulu ders etkinliği dikkatimizi çekiyor. Performans sporunun milli ve maneviyat boyutu üzerindeki ?tahribatı´, her defasında yine bu satırlarda yansıtıp, kişisel görüşlerimizi, akademik araştırmalarla da sağlamlaştırmaya çalıştık. Üniversite öğrencilik yıllarımızda, sporun sosyolojik boyutuyla yakinen ilgilenen hocalarımız ?Sporun Sekülerleşmesi´ ifadesini çok sık kullanıyordu. Aradan 15-20 yıl geçti, işlenen süreçle birlikte gelinen nokta, günümüzde kaygı verici boyutlara ulaştı. Batı eksenli, modern bir ülke olma ?özentisi´, sporu maske edinerek nelerin yapıldığı/yapılacağı hususunu gözler önüne sermekte. Modernleşme sürecinde sarf edilen gayret, çaba ve politikalar, toplumun milli ve dini inançları üzerinde olumsuz yansıması olarak ortaya çıkıyor. Elbette ki ?kadın ve spor´ konusu gündeme gelmeli. Bu düşünce hayata geçilirken ülkemizin ortak değerleri asla ve asla göz ardı edilmemelidir. Sporun akademilerde kadın ve spor konusu işlenirken, sporun kadınlar üzerinde gerek anatomik gerekse psikolojik değişimler gibi, fiziksel ve zihinsel ?yıkım´ asla ve asla göz ardı edilmemelidir. Sahi, ?Geleneksel Sporlar´ Spor Bilimleri Fakültelerinin düzenlediği bu panel, konferans ve söyleşilerin neresinde? Sahi, ?Beden eğitimi ve Spor Tarihi Dersi? zorunlu alan eğitimi dersinden seçmeli durumuna düşürülmüştü!..

Bu vesileyle Mübarek Cuma Günümüz bereketli olsun inşallah?